clear of - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

clear of

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "clear of" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
clear of v. arındırmak
clear of adj. -den uzak
Technical
clear of adj. temizlenmiş
Aeronautic
clear of expr. -den uzak

Bedeutungen, die der Begriff "clear of" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 117 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
stand clear of v. ile temas etmemeye çalışmak
stand clear of v. sakınmak
stand clear of v. birinden uzak kalmak
keep clear of v. çekinmek
stand clear of v. bir şeyi kullanmamak
stand clear of v. uzak durmak
get clear of v. ayrılmak
get clear of v. el çekmek
keep clear of v. kaçınmak
keep clear of v. sakınmak
clear out of v. toz olmak
stand clear of v. bir şeyden zarar görmeyecek kadar bir mesafede durmak
clear a piece of land (in order to grow crops) v. tarla açmak
be in the clear of v. faili olmadığını göstermek (bir suçun)
clear of something v. -den uzak durmak
start calling someone out of the clear blue v. birini birdenbire (telefonla) aramaya başlamak
have a clear view of v. net bir şekilde görmek
clear (of) adj. (bir şeyden) arınmış
clear (of) adj. (bir şey) içermeyen
out of a clear sky adv. tepeden inme
out of a clear sky adv. birdenbire
out of clear sky adv. aniden
out of clear sky adv. birdenbire
Phrasals
clear someone of something v. adını aklamak/temizlemek
clear someone out of some place v. birilerini dışarı çıkarmak
clear out of v. kirişi kırmak
clear out of v. kaçmak
clear out of v. sıvışmak
clear out of v. tüymek
clear someone of something v. (suçlamalardan) aklanmak
clear (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak
clear (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) zorla dışarı sevk etmek
clear (someone or something) out of (some place) v. (birini/bir şeyi bir yerden) dışarı çıkmaya zorlamak
clear (something) out of (some place) v. (bir şeyi bir şeyden) çıkarmak/atmak
clear (something) out of (some place) v. (bir yeri bir şeyden) temizlemek
clear of (something) v. kendini (bir şeyden) aklamak/temizlemek
clear of (something) v. (bir şeyden) aklanmak/temizlenmek
clear off (of some place) v. (bir yerden) çıkmak
clear off (of some place) v. (bir yerden) ayrılmak
clear off (of some place) v. (bir yeri) terk etmek
clear out (of some place) v. (bir yerden) çıkmak
clear out (of some place) v. (bir yerden) ayrılmak
clear out (of some place) v. (bir yeri) terk etmek
clear out (of some place) v. (bir yerden) gitmek
clear out (of some place) v. (bir yerden) defolmak
clear out (of some place) v. (bir yerden) çıkıp gitmek
clear (of) v. (birinin) masumiyetini kanıtlamak
clear (of) v. suçtan aklamak
clear (of) v. beraat ettirmek
Idioms
come out of a clear blue sky v. aniden ortaya çıkmak
come out of the clear blue sky v. aniden ortaya çıkmak
keep clear of v. bertaraf etmek
steer clear of somebody v. birinden çekinmek
stay clear of something v. bir şeyden uzak durmak
steer clear of someone v. birinden uzak durmak
steer clear of somebody v. birisinden sakınmak
steer clear of someone v. birine bulaşmamak
come out of the clear blue sky v. çat kapı gelmek
come out of a clear blue sky v. çat kapı gelmek
come out of a clear blue sky v. haber vermeden çıkagelmek
come out of the clear blue sky v. haber vermeden çıkagelmek
keep clear of v. ortadan kaldırmak
clear one's mind of v. kafasından atmaya çalışmak
keep clear of v. kurtulmak
jump clear of something v. son anda atlamak/zıplamak/çekilmek
keep clear of v. temizlemek
stay well clear of v. -den uzak durmak
jump clear of something v. (kamyon/otobüsün) bir şeyin önünden çekilmek
clear the augean stables of (something) v. (bir şeyin) rezaletini temizlemek
clear the augean stables of (something) v. (bir şeyin) çirkefliğini ortadan kaldırmak
clear the augean stables of (something) v. (bir şeyin) pisliğini temizlemek
come out of a clear blue sky v. aniden ortaya çıkmak
come out of a clear blue sky v. çat kapı gelmek
come out of a clear blue sky v. haber vermeden çıkagelmek
come out of a clear blue sky v. bir anda olmak/ortaya çıkmak
come out of a clear blue sky v. ani olmak
come out of a clear blue sky v. beklenmedik olmak
jump clear of v. son anda atlamak/zıplamak/çekilmek
jump clear of v. (kamyonun, otobüsün) önünden çekilmek
leap clear (of something) v. sıçrayıp/atlayıp (bir şeyin önünden) çekilmek
leap clear (of something) v. sekip/zıplayıp (bir şeyin önünden) çekilmek
stay clear of v. -den uzak durmak
stay clear of v. -in yanına yaklaşmamak
stay clear of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yolu kapatmamak
stay clear of (someone or something) v. (birine/bir şeye) engel oluşturmamak
stay clear of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
stay clear of (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanına yaklaşmamak
stay clear of (someone or something) v. (birine/bir şeye) bulaşmamak
steer clear of v. -den uzak durmak
steer clear of v. -e bulaşmamak
steer clear of (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
steer clear of (someone or something) v. (birine/bir şeye) bulaşmamak
out of a clear (blue) sky adv. apansız
out of a clear (blue) sky adv. aniden
out of a clear (blue) sky adv. ön bilgilendirme olmadan
out of a clear (blue) sky adv. haberdar olmaksızın
out of a clear (blue) sky adv. pat diye
out of the clear (blue) sky adv. apansız
out of the clear (blue) sky adv. aniden
out of the clear (blue) sky adv. ön bilgilendirme olmadan
out of the clear (blue) sky adv. haberdar olmaksızın
out of the clear (blue) sky adv. pat diye
out of a clear blue sky expr. beklenmedik bir anda
out of a clear blue sky expr. damdan düşer gibi
out of a clear blue sky expr. ummadık anda
Law
free and clear of expr. ari olarak
Aeronautic
clear of the runway n. uçağın pistten tam anlamıyla kalkmış olması
clear of the runway expr. pist temiz
clear of the runway expr. pist terk edilmiş
Medical
clear cell carcinoma of the ovary n. overin oksifilik berrak hücreli karsinomu
clear cell adenocarcinoma of the cervix n. servikal berrak hücreli adenokarsinom
clear cell adenocarcinoma of the cervix n. serviksin berrak hücreli adenokarsinoması
Modern Slang
a clear bag of smashed assholes n. bok çuvalı (gibi)
a clear bag of smashed assholes n. çok kötü
a clear bag of smashed assholes n. iğrenç
a clear bag of smashed assholes n. bok (gibi)
a clear bag of smashed assholes n. leş (gibi)