confinement - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

confinement

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "confinement" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
confinement n. hapsedilme
General
confinement n. doğum sonrası yatakta kalma süresi
confinement n. kapanış
confinement n. sarmalama
confinement n. mahpusluk
confinement n. sınırlama
confinement n. tutukluluk
confinement n. sınırlandırma
confinement n. kapatılma
confinement n. bağlı kalma (eve/yatağa)
confinement n. hapsedilme
confinement n. loğusalık
confinement n. hapis
confinement n. kapatma
confinement n. hapsetme
Law
confinement n. hapis
confinement n. mahpusiyet
Construction
confinement n. kısıtlama
confinement n. kıstırma
confinement n. sargılama
Medical
confinement n. doğum
confinement n. doğum sonrası yatakta kalma süresi
confinement n. konfineman
confinement n. loğusalık

Bedeutungen, die der Begriff "confinement" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
confinement in an asylum n. akıl hastanesine kapatılma
confinement on bread and water n. katıksız hapis
room confinement n. bir çocuğa verilen oda hapsi cezası
confinement in a fortress n. kalebentlik
confinement to bed n. yatalaklık
be kept in confinement v. tutuklu kalmak
Law
home confinement n. ev hapsi
solitary confinement n. hücreye kapatma
solitary confinement n. hücre hapsi
solitary confinement n. hücrede tecrit
room confinement n. oda hapsi
solitary confinement cell n. tecrit hücresi
solitary confinement n. tek kişilik hücre cezası
Technical
internal confinement fusion n. atalet kısıtlamalı nükleer füzyon
internal confinement fusion n. atalet kısıtlamalı nükleer sentez
convergence-confinement method n. konverjans sınırlama yöntemi
lateral confinement n. önlenmiş yanal genleşme
confinement time n. plazma tutulma süresi
plasma confinement n. plazma tutulması
plasma confinement n. plazma hapsetme
convergence-confinement method n. yakınsama sınırlama yöntemi
magnetic confinement n. manyetik hapsetme
magnetic confinement n. denetimli bir termonükleer reaktörün içindeki plazmayı manyetik alanlarla belirli bir yere hapsetme
Construction
confinement effect n. sargı etkisi
confinement bars n. sargı donatıları (etriye/çiroz donatıları)
confinement zone n. sargı/sarılma bölgesi
confinement bars n. sargı donatıları (tevzi/dağıtma demirleri)
Medical
estimated date of confinement (edc) n. beklenen doğum tarihi
Physics
inertial confinement fusion n. atalet hapsi füzyonu
inertial confinement fusion n. eylemsizlik sınırlamalı füzyon
Environment
inertial confinement n. atalet hapislenmesi
Military
confinement facility n. ceza infaz yeri
confinement officer n. ceza infaz yeri subayı
solitary confinement n. hücre hapsi
Slang
cell confinement n. hücre cezası