düzeyli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

düzeyli



Bedeutungen von dem Begriff "düzeyli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
düzeyli ranked adj.
düzeyli valuable adj.
düzeyli refined adj.
düzeyli courteous adj.
düzeyli cultivated adj.
düzeyli gracious adj.
düzeyli precious adj.
düzeyli civilized adj.
düzeyli civilised adj.

Bedeutungen, die der Begriff "düzeyli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 83 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çok düzeyli birleştirici multiplexer n.
düzeyli ilişki respectful relationship n.
düzeyli ilişki serious relationship n.
düzeyli birliktelik serious relationship n.
düzeyli birliktelik respectful relationship n.
düşük düzeyli low level adj.
çok düzeyli multiplex adj.
orta düzeyli intermediate adj.
yüksek düzeyli higher-up adj.
yüksek düzeyli high-level adj.
düşük düzeyli low-level adj.
oldukça düzeyli hypercivilized adj.
çok düzeyli multilevelled adj.
çok düzeyli multileveled adj.
çok düzeyli multiplicious [obsolete] adj.
Idioms
düzeyli olmak be in good taste v.
düzeyli olmak be in the best possible taste v.
düzeyli olmamak be in bad taste v.
düzeyli olmamak be in the worst possible taste v.
düzeyli olmamak be in the worst possible taste v.
düzeyli olmamak be in bad taste v.
düzeyli olmak be in good taste v.
düzeyli olmak bethe best possible taste v.
Formal
yüksek düzeyli dil high order language n.
yüksek düzeyli dil high-level language n.
Politics
nato yüksek düzeyli grup nato high level group n.
2015 sonrası kalkınma gündemi konusunda seçkin kişiler üst düzeyli panel high-level panel of eminent persons on the post-2015 development agenda n.
Technical
çok düzeyli kanal multiplexor channel n.
çok düzeyli adres multilevel address n.
derleyici düzeyli dil compiler level language n.
derleyici düzeyli dil compiler-level language n.
düşük düzeyli dil low-level language n.
dört düzeyli işaretleşme quaternary signalling n.
düşük düzeyli istemciler downlevel clients n.
n-düzeyli adres n-level address n.
n-düzeyli kod n-level code n.
tek düzeyli kod one-level code n.
tek düzeyli adres first-level address n.
tek düzeyli alt yordam one-level subroutine n.
tek düzeyli adres one-level address n.
üç düzeyli altyordam three-level subroutine n.
üç düzeyli maser three-level maser n.
yüksek düzeyli iletişim kuralı higher-level protocol n.
yüksek düzeyli kütük deposu high-level file store n.
yüksek düzeyli veri bağlaç denetimi high-level data link control n.
yüksek düzeyli modülasyon high-level modulation n.
yüksek düzeyli kurtarma high-level recovery n.
yüksek düzeyli onarma high-level recovery n.
çok düzeyli multilevel adj.
düşük düzeyli lower level adj.
düşük düzeyli low-level adj.
eşit düzeyli equal-level adj.
Computer
alçak düzeyli dil computer oriented language n.
alçak düzeyli dil low level language n.
alçak düzeyli dil computer-oriented language n.
çok düzeyli girdiler multiple-level entries n.
çok düzeyli kanal multiplexer channel n.
çok düzeyli oluk multiplexer channel n.
çok düzeyli adres multilevel address n.
dört düzeyli sinyalleşme quaternary signalling n.
düşük düzeyli dil low level language n.
iki düzeyli altyordam two-level subroutine n.
yüksek düzeyli protokol high level protocol n.
yüksek düzeyli dil high level language n.
yüksek düzeyli dil high-level language n.
çok düzeyli multilevel adj.
çok düzeyli listeyi değiştir modify multilevel list expr.
Informatics
çok-düzeyli güvenlik multilevel security n.
dört düzeyli işaretleşme quaternary signaling n.
Traffic
çok düzeyli kavşak multilevel junction n.
Medical
yüksek d-dimer düzeyli hasta patient with high d-dimer levels n.
Psychology
düşük düzeyli bilişsel süreçler lower-level cognitive processes n.
makro düzeyli analiz macrolevel analysis n.
mikro düzeyli analiz microlevel analysis n.
yüksek düzeyli bilişsel süreçler high level cognitive processes n.
yüksek düzeyli şartlandırma higher order conditioning n.
Statistics
çok-düzeyli korelasyon polychoric correlation n.
dört-düzeyli korelasyon tetrachoric correlation n.
dört-düzeyli işlev tetrachoric function n.
Linguistics
iki düzeyli yapılanma double articulation n.
Geography
değişmez düzeyli yeraltı suyu attached groundwater n.
Military
takviyeli yüksek düzeyli çalışma grubu reinforced high level task force n.
yüksek düzeyli görev grubu high level task force n.