derecesinde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

derecesinde



Bedeutungen von dem Begriff "derecesinde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
derecesinde in so far adv.
derecesinde inasmuch as adv.

Bedeutungen, die der Begriff "derecesinde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 54 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
saçmalık derecesinde sevilme kuruntusu erotomania n.
hayvanlara sapıklık derecesinde ilgi duyma zoophilia n.
abartı derecesinde itaat overcompliance n.
bir fikir üzerinde saplantı derecesinde durma rumination n.
hastalık derecesinde duygusallık goo n.
fetiş derecesinde bağlılık cult n.
bir şeye takıntı derecesinde tutkun kimse foamer n.
uranyumu silah derecesinde zenginleştirmek enrich weapons-grade uranium v.
(bir şeyi) saçmalık derecesinde abartmak overegg v.
dolandırıcılık derecesinde kandırmak deacon v.
hastalık derecesinde sickly adj.
daha hastalık derecesinde sicklier adj.
mantıksızlık derecesinde iyimser panglossian adj.
zevksizlik derecesinde şatafatlı tackey adj.
yok derecesinde zilch adj.
ölüm hakkında hastalık derecesinde meraklı ghoulish adj.
saflık derecesinde en iyisini ummak optimist adj.
devlet sırrının bir alt gizlilik derecesinde olan secret adj.
saplantı derecesinde obsessively adv.
en yüksek derecesinde at its zenith adv.
kaynama derecesinde boiling adv.
hakaret derecesinde aşağıda below prep.
Phrasals
bir şey/bir şey yapma derecesinde to the point of something/of doing something expr.
Phrases
hiç derecesinde next to nothing expr.
absürtlük derecesinde to the point of absurdity expr.
Colloquial
bilim, teknik, bilgisayar ve edebiyat gibi konular üzerinde saplantılı derecesinde bilgili kişilerin oluşturduğu alt kültür geek n.
bir sanatçıya/ünlüye/kişiye/karaktere takıntı derecesinde hayran olmak stan v.
özenti derecesinde süslü chi-chi adj.
Idioms
bağımlılık derecesinde alışkanlık drug of choice n.
azizlik derecesinde özverili kimse mother teresa n.
(bir şeye) intihal derecesinde benzemek look suspiciously like (something) v.
(bir şeye) intihal derecesinde benzemek look/sound suspiciously like something v.
Technical
(eriyik metal) malzeme veya sertlik derecesinde katman veya heterojen alanlar oluşturmak bridge v.
Medical
hastalık derecesinde kilolu clinically obese adj.
Psychology
takıntı derecesinde spor yapma athleticism n.
hastalık derecesinde heves zelotypia n.
hastalık derecesinde kitap düşkünü olan kimse bibliomane n.
takıntı derecesinde tekrar tekrar yapılan eylem ritual n.
hastalık derecesinde kitap düşkünü bibliomaniacal adj.
Math
büyüme fonksiyonu polinom derecesinde olan gruplar groups of polynomial growth n.
büyüme fonksiyonu üstel fonksiyon derecesinde olan gruplar groups of exponential growth n.
n derecesinde olan nth expr.
Biology
kardeş derecesinde akrabalığı olan canlı sib n.
kardeş derecesinde akrabalığı olan canlı sibling n.
Astronomy
1.51 ila 2.50 arası parlaklık derecesinde olan (yıldız) second adj.
Religious
kilise geleneklerine takıntı derecesinde bağlılık ecclesiolatry n.
meryem ana'ya putperestlik derecesinde tapınma mariolater n.
Military
silah derecesinde uranyum weapons-grade uranium n.
Music
dizinin ilk derecesinde üç veya dört kere tekrarlanan bir nakarattan oluşan bir müzikal form rondo n.
Latin
bıkkınlık derecesinde ad nauseam expr.
Slang
fanatiklik derecesinde hayran kişi fandom trash n.
anime, manga, video oyunu ve/veya benzeri ortamlardaki kurgusal karakterlere karşı fetişizm derecesinde ilgi duyma moe n.
oda sıcaklığı derecesinde/kadar iq room-temperature iq n.
(birine/bir şeye) takıntı derecesinde hayran olmak stan for (someone or something) v.