Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | disheartened adj. | ümidini kaybetmiş |
General | disheartened adj. | cesareti kırılmış |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be disheartened v. | cesareti kırılmak | ||
He was not a man to be disheartened by a single failure. Tek bir hatayla cesareti kırılacak bir adam değildi. More Sentences |