empoze

Bedeutungen von dem Begriff "empoze" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	empoze	imposed adj.

Bedeutungen, die der Begriff "empoze" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 53 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	empoze etmek	impose on v.
This is the change we must impose on the Commission's action. Komisyon'un eylemlerine empoze etmemiz gereken değişiklik budur. More Sentences
Technical
2	Technical	empoze etmek	impose v.
Why is no serious initiative being adopted under the auspices of the UN, to impose a peacekeeping force on Israel? İsrail'e bir barış gücü empoze etmek için BM himayesinde neden ciddi bir girişimde bulunulmuyor? More Sentences
General
3	General	kendi düşüncelerini empoze etme	overpersuasion n.
4	General	empoze etme	imposition n.
5	General	fikir empoze etme	implantation n.
6	General	empoze eden kimse	imponent n.
7	General	empoze edilebilirlik	imposableness n.
8	General	empoze eden kimse	imposer n.
9	General	empoze etmek	impose upon v.
10	General	fransız kültürünü empoze etmek	gallicise v.
11	General	empoze etmek	enjoin v.
12	General	bir başka ülkenin kültürünü empoze etmek	acculturize v.
13	General	-e empoze etmek	obtrude upon v.
14	General	birine bir fikri empoze etmek	impress an idea upon someone v.
15	General	birine bir fikri empoze etmek	impress an idea on someone v.
16	General	fransız kültürünü empoze etmek	gallicize v.
17	General	empoze etmek	thrust v.
18	General	(fikirlerini) zorla başkalarına empoze etmek	obtrude v.
19	General	(kişi veya kuruluşa) belirli bir düşünce yapısını empoze etmek	ideologise v.
20	General	(kişi veya kuruluşa) belirli bir düşünce yapısını empoze etmek	ideologize v.
21	General	(kişi veya kuruluşa) belirli bir düşünce yapısını empoze etmek	ideologise v.
22	General	kendi düşüncelerini empoze etmek	overpersuade v.
23	General	empoze etmek	impregnate v.
24	General	empoze etmek	dictate v.
25	General	empoze etmek	injoin [obsolete] v.
26	General	empoze etmek	inoculate v.
27	General	empoze etmek	insense [dialect] [uk] v.
28	General	dışarıdan empoze edilen	externally imposed adj.
29	General	empoze edilebilir	imposable adj.
Phrasals
30	Phrasals	vaaz ile bir şeyi empoze etmek	preach up v.
31	Phrasals	(bir şeyi birine) empoze etmek	impress (something) on (someone) v.
32	Phrasals	(bir şeyi birine) empoze etmek	impress (something) upon (someone) v.
33	Phrasals	empoze etmek	impress on v.
34	Phrasals	empoze etmek	impress upon v.
35	Phrasals	(birini/kendini birine/bir şeye) empoze etmek	superimpose (someone or oneself) on (someone or something) v.
36	Phrasals	(birini/kendini birine/bir şeye) empoze etmek	superimpose (someone or oneself) onto (someone or something) v.
37	Phrasals	empoze etmek	bot (on) v.
38	Phrasals	(kötü bir şey) empoze etmek	bring down v.
39	Phrasals	birine bir şeyi empoze etmek	impose something (up)on someone v.
40	Phrasals	(birine bir şey) empoze etmek	impose on (someone) v.
Idioms
41	Idioms	empoze etmek	blear the eye of v.
42	Idioms	birine bir şeyi empoze etmek	ram/force something down somebody’s throat v.
43	Idioms	birine bir şeyi empoze etmek	stuff (something) down (one's) throat v.
44	Idioms	empoze etmek	stuff down throat v.
45	Idioms	empoze etmek	make a convenience of v.
Politics
46	Politics	amerikan kültürünü empoze etmek	americanize v.
47	Politics	amerikan kültürünü empoze etmek	americanise v.
Social Sciences
48	Social Sciences	sağlıklı olma kültürünün propaganda veya baskıyla empoze edilmesi	healthism n.
49	Social Sciences	erkek egemenliğini empoze eden kimse	phallocrat n.
50	Social Sciences	toplum tarafından empoze edilen	sociogenic adj.
Religious
51	Religious	birine kilise disiplinini empoze etmek	church v.
Archaic
52	Archaic	empoze edilmeyen	unimposed adj.
Slang
53	Slang	(birine) empoze edilen	in (one's) face adj.