Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | en sert | hardest adj. |
General | en sert | sharpest adj. |
General | en sert | severest adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | elmastan sonraki en sert mineral | corundum n. |
Colloquial | ||
Colloquial | -in en yoğun/sert dönemi | dead of expr. |
Idioms | ||
Idioms | kışın en yoğun/sert dönemi | dead of winter n. |
Mining | ||
Mining | elmastan sonraki en sert mineral | corindon n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | domuz pastırması, peynir gibi gıdaların sert olan en dış kabuğu | rind n. |
Religious | ||
Religious | en sert taşı bile parçalayabildiğine inanılan küçük bir kurt | shamir n. |
Ornithology | ||
Ornithology | kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler | alula n. |
Ornithology | kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler | bastard wing n. |
Ornithology | kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler | spurious wing n. |
Ornithology | kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler | winglet n. |
Ornithology | kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüylerle ilgili | alular adj. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | en ekstrem/sert müzik türü | acid rape n. |