Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | enclose in v. | -e kapatmak |
Phrasals | enclose in v. | etrafını çevirmek |
Phrasals | enclose in v. | çevresini sarmak |
Phrasals | enclose in v. | -e hapsetmek |
Phrasals | enclose in v. | -in içine koymak |
Phrasals | enclose in v. | -in içinde muhafaza etmek |
Phrasals | enclose in v. | korunaklı bir şeyin/alanın içinde tutmak |
Phrasals | enclose in v. | kutuya/korunaklı bir şeyin içine kapatmak |
Phrasals | enclose in v. | kutulamak |
Phrasals | enclose in v. | kılıflamak |
Phrasals | enclose in v. | sandıklamak |