Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Computer | ||||
Computer | encryption n. | şifreleme | ||
To say that encryption will solve our problems is an admission of failure. Şifrelemenin sorunlarımızı çözeceğini söylemek başarısızlığın itirafıdır. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telecom | encryption n. | şifreleme | ||
To say that encryption will solve our problems is an admission of failure. Şifrelemenin sorunlarımızı çözeceğini söylemek başarısızlığın kabulü anlamına gelir. More Sentences |
||||
Military | ||||
Military | encryption n. | şifreleme | ||
Restricted supervisory scope illustrates the importance of effective access to encryption. Kısıtlı denetim kapsamı, şifrelemeye etkin erişimin önemini göstermektedir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | encryption n. | kriptografi | ||
Technical | encryption n. | şifreleme bilimi | ||
Military | ||||
Military | encryption n. | kriptolama |