eriyen - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

eriyen



Bedeutungen von dem Begriff "eriyen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
eriyen tabescent adj.
eriyen solutal adj.
Technical
eriyen soluble adj.
Medical
eriyen syntectic adj.
eriyen syntectical adj.
Physics
eriyen fluxing adj.
Geology
eriyen erian n.

Bedeutungen, die der Begriff "eriyen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 52 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
eriyen kar slosh n.
eriyen elektrot consumable electrode n.
eriyen madde solute n.
eriyen kar slush n.
suda eriyen madde wetting agent n.
eriyen maddeler ablating materials n.
eriyen balmumu melting wax n.
eriyen kar melting snow n.
eriyen buzullar melting glaciers n.
eriyen karların sebep olduğu taşkın snow flood n.
ağızda eriyen mouth-soluble adj.
ağızda eriyen mouth-dissolvable adj.
suda eriyen water-soluble adj.
eriyen maddeye ait veya ilişkili solutal adj.
Industry
doğal haliyle 55° ile 65° c arasında, saf haliyle 79° c'de eriyen madensel bir parafin mumu mineral tallow n.
doğal haliyle 55° ile 65° c arasında, saf haliyle 79° c'de eriyen madensel bir parafin mumu hatchettine n.
doğal haliyle 55° ile 65° c arasında, saf haliyle 79° c'de eriyen madensel bir parafin mumu hatchettite n.
Technical
düşük sıcaklıklarda eriyen alaşım fusible alloy n.
eriyen elektrot consumable electrode n.
eriyen sigorta fusible plug n.
eşleşik eriyen alaşım congruently melting alloy n.
eriyen metal elektrot ile döküm consumable electrode remelting n.
eşleşik eriyen evre congruently melting phase n.
ısıyla eriyen yapışkan hot melt adhesive n.
kolay eriyen alaşımlar fusible alloys n.
sıcak eriyen tutkal hot melt glue n.
suda eriyen klorür water-soluble chloride n.
kolay eriyen bir dökme demir türü berlin iron n.
(kupol fırını) eriyen malzemenin hareket etmesini engelleyen malzeme tabakası bridge n.
ısıl eriyen thermofusible adj.
ısı ile eriyen thermofusible adj.
suda eriyen ws (water-soluble) abrev.
Automotive
eriyen telli sigorta thermoplastic fuse n.
sıcak eriyen yapıştırıcı hot melt adhesive n.
Aeronautic
eriyen metal elektrot consutrode n.
eriyen kalıpla döküm investment casting n.
kolay eriyen alaşımlar fusible alloys n.
Mining
açıkta kaldığında hızla eriyen ve sarımsı kütleler halinde bulunan bir çeşit kalsiyum ve magnezyum klorür tachhydrite n.
Medical
mum gibi eriyen tabescent adj.
Physics
kolay eriyen low melting adj.
Chemistry
bazı madenlere nitrik asit eklenmesiyle ortaya çıkan renksiz ve suda az eriyen bir gaz nitric oxide n.
bazı madenlere nitrik asit eklenmesiyle ortaya çıkan renksiz ve suda az eriyen bir gaz nitrogen monoxide n.
düşük sıcaklıklarda eriyen polimer low-melting polymer n.
kristalli, kokusuz ve eriyen bir katı hypophosphoric acid n.
yağın kolay eriyen kısmı olein n.
suda eriyen water soluble adj.
Biology
siyanobakterilerdeki suda eriyen pigment-protein kompleksleri biliprotein n.
Botanic
eriyen kar yığını yakınlarında bulunan gri bir mantar türü hygrophorus marzuolus n.
Geography
eriyen buzulların kum ve çakıl gibi malzemeleri biriktirmesiyle meydana gelen düzensiz höyük ya da tepe kame n.
buzuldan eriyen su outwash n.
Meteorology
eriyen karların su akıntısı oluşturma dönemi veya mevsimi snowmelt n.
Geology
eriyen kayanın alçak ve nemli bölgelere akarak buhar cebi oluşturulmasından kaynaklanan yüksek kaya katmanı blister n.