Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
erkek genç
Bedeutungen von dem Begriff
"erkek genç"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
erkek genç
boy
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"erkek genç"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 83 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
genç erkek
lad
n.
2
General
genç erkek kum satıcısı
sandboy
n.
3
General
genç erkek köle
muchacho
n.
4
General
genç/ergen erkek çocuk
teenage boy
n.
5
General
yakışıklı genç erkek
adonis
n.
6
General
gönül eğlendirmelik genç ve çekici erkek
toy boy
n.
7
General
genç erkeklere ilgi duyan orta yaşlı homoseksüel erkek
aunty
n.
8
General
markette alınan ürünleri poşetleyen erkek çocuk veya genç
bag boy
n.
9
General
düğünlerde yer gösteren genç erkek
usher
n.
10
General
çobanlık yapan genç erkek
herdboy
n.
11
General
çobana yardım eden genç erkek
herdboy
n.
12
General
genç erkek sevgili
boy
n.
13
General
zenginlerin alışkanlık ve giyimlerine özenen fakir genç erkek
buckeen [ireland]
n.
14
General
genç yetişkin erkek
young buck
n.
15
General
genç yetişkin erkek
young man
n.
16
General
girişken genç erkek
young gun
n.
17
General
açıkgözlü genç erkek
young gun
n.
18
General
genç erkek
loon [dialect] [scotland]
n.
19
General
(erkek) genç aşık
loverboy
n.
20
General
genç ve bekar erkek
garçon
n.
21
General
hizmetkar genç erkek
chokra [india]
n.
22
General
genç erkek uşak
gossoon [ireland]
n.
23
General
tuhaf genç erkek
hobbledehoy
n.
24
General
genç mağaza görevlisi erkek
shop boy
n.
25
General
genç erkek
spalpeen [ireland]
n.
26
General
işsiz güçsüz genç erkek
stalko
n.
27
General
avare genç erkek
streetboy
n.
28
General
yetişkin ve genç erkek arasındaki eşcinsel ilişkiye ait
pederastic
adj.
Colloquial
29
Colloquial
genç erkek olma hali
ladhood
n.
30
Colloquial
kadınsı genç erkek
femboy
n.
31
Colloquial
ahlaklı genç erkek
choirboy
n.
32
Colloquial
helal sütü emmiş genç erkek
choirboy
n.
33
Colloquial
temiz genç erkek
choirboy
n.
34
Colloquial
külhanbeyi gibi davranan (genç erkek)
laddish
adj.
Idioms
35
Idioms
(eski zamanlarda) asıl görevi gemideki toplara barut taşımak olan delikanlı veya genç erkek
powder boy
n.
36
Idioms
ufak tefek zayıf genç erkek/kız
a slip of a boy/girl
n.
37
Idioms
(güney afrika'da) bütün gün eczane köşeleri ya da diğer umuma açık alanlarda dolaşıp genç kadınları etkilemeye çalışan genç erkek
drugstore cowboy [us/south africa]
n.
38
Idioms
ufak tefek genç erkek
a slip of a girl [old-fashioned]
n.
39
Idioms
çıtı pıtı genç erkek
a slip of a girl [old-fashioned]
n.
Law
40
Law
birtakım devredilemez mülklerin en genç erkek varise miras kalmasını gerektiren eski bir teamül
minorat
n.
Mining
41
Mining
ikinci dünya savaşı sırasında ingiltere'de askere gitmek yerine kurayla kömür madeninde çalışması için seçilen genç erkek
bevin boy
n.
Marine Biology
42
Marine Biology
göç etmemiş genç erkek somon
jack
n.
Zoology
43
Zoology
henüz çiftleşmemiş genç erkek fok
bachelor seal
n.
44
Zoology
genç erkek hindi
jake
n.
45
Zoology
genç erkek geyiğin dallanmamış boynuzu
dag
n.
Agriculture
46
Agriculture
en küçük/genç erkek evlat
cadet
n.
History
47
History
birinci dünya savaşı'nda ölen çok sayıdaki yetenekli ve genç erkek
lost generation
n.
Football
48
Football
(ingiltere'de) maçlara pahalı gündelik giysilerle giderek kavga çıkaran genç erkek
casual
n.
Art
49
Art
arkaik dönem yunan sanatında ayakta duran çıplak genç erkek heykeli
kouros
n.
Music
50
Music
başlangıçta genç erkeklerden kurulmuş olup sonrasında üyelerinin yetişkinliğe ulaştığı, sadece erkek vokallerden oluşan pop grubu
manband
n.
Theatre
51
Theatre
genç erkek rolü
juvenile role
n.
Cinema
52
Cinema
çekim tahtasını kullanan genç erkek
clapperboy
n.
Archaic
53
Archaic
(15. yüzyıldaki gençlerin utangaçlığını belirtmek için kullanılır) bir grup genç erkek
blush
n.
54
Archaic
şövalyelik eğitimi alan genç erkek
donzel
n.
Ornithology
55
Ornithology
genç erkek sütlabi
vare widgeon
n.
56
Ornithology
genç erkek sütlabi
weasel coot
n.
57
Ornithology
genç erkek sütlabi
weasel duck
n.
Slang
58
Slang
genç, çekici, genellikle narin veya fiziksel olarak alımlı eşcinsel erkek
twink
n.
59
Slang
genç erkek avcısı (orta yaş üzeri) kadın
cougar
n.
60
Slang
genç görünümlü yetişkin erkek
manboy
n.
61
Slang
kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek
a boy toy
n.
62
Slang
kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek
a toy boy
n.
63
Slang
genç erkek atlet
jock
n.
64
Slang
beyaz tenli genç erkek
whiteboy [uk/us]
n.
65
Slang
kendinden yaşça büyük bir kadınla ilişkisi olan/takılan genç erkek
boy toy
n.
66
Slang
gönül eğlendirmelik genç erkek
boy toy
n.
67
Slang
(erkek çocuk, genç erkek anlamında) uşak
boychick
n.
68
Slang
kabadayı genç erkek
yob
n.
69
Slang
zorba genç erkek
yob
n.
70
Slang
agresif genç erkek
yob
n.
71
Slang
kaba genç erkek
yob
n.
72
Slang
genç siyahi erkek
young blood
n.
73
Slang
cazibeli genç erkek
muffin
n.
74
Slang
üst sınıftan genç erkek
rugger bugger [uk]
n.
75
Slang
genç kadınların ilgisini çeken orta yaşlı seksi erkek
dilf
n.
76
Slang
genç erkek avcısı (orta yaş üzeri) kadın olmak
be a cougar
v.
77
Slang
(özellikle yahudi kullanımında) erkek çocuklar veya genç erkekler için kullanılan bir sevgi sözcüğü
boychik [dialect]
interj.
British Slang
78
British Slang
spor giyinen ve takı takan genç erkek
spide
n.
79
British Slang
üst sınıftan genç erkek
hooray
n.
80
British Slang
üst sınıftan genç erkek
hooray henry
n.
Modern Slang
81
Modern Slang
egosu yüksek, vücut yapan genç beyaz erkek
a chad
n.
82
Modern Slang
sinirli, kaba beyaz genç erkek
a kyle
n.
83
Modern Slang
kilisede rahibe yardımcı olan genç erkek
alter boy
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of erkek genç
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy