esas olarak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

esas olarak



Bedeutungen von dem Begriff "esas olarak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 20 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
esas olarak constitutively adj.
esas olarak for all intents and purposes adv.
esas olarak fundamentally adv.
esas olarak above all adv.
esas olarak essentially adv.
esas olarak chiefly adv.
esas olarak prime adv.
esas olarak primely adv.
esas olarak substantively adv.
esas olarak subst abrev.
esas olarak subst. abrev.
Phrases
esas olarak as the base expr.
esas olarak for all intents and purposes expr.
esas olarak to all intents and purposes expr.
esas olarak for all intents and purposes expr.
esas olarak to all intents and purposes expr.
Trade/Economic
esas olarak substantially adv.
Technical
esas olarak principally adv.
esas olarak mainly adv.
esas olarak basically adv.

Bedeutungen, die der Begriff "esas olarak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 48 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
esas olarak görülen öğretiler evangel n.
düğünde geline esas olarak eşlik eden evli veya dul kadın matron-of-honour n.
esas olarak roccella ve lecanora cinsinden olan likenler orchel n.
esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli bir boya maddesi orseille n.
esas olarak roccella ve lecanora cinsinden olan likenler orseille n.
esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli bir boya maddesi orselle n.
esas olarak roccella ve lecanora cinsinden olan likenler orselle n.
esas olarak yük taşımak için tasarlanmak be designed mainly for the transport of goods v.
temelde/esas olarak .... nedenle mainly due to prep.
esas mesele olarak about prep.
Phrases
temelde/esas olarak .... nedenle due mainly to expr.
Trade/Economic
abd'de ithalata rakip bazı malların gümrük vergisinin hesaplanmasında vergi temeli olarak amerika'nın kendi iç fiyatlarının esas alınması american selling price n.
iki tarafın ödemelerini bazı esas ve kurallar çerçevesinde karşılıklı olarak değiştirmeleri swap n.
Law
esas olarak temerrüt veya fesih ihbarlarını içeren consisting principally of notices of default, rescission or termination n.
Politics
esas olarak gençlerden oluşan toplumsal hareket youth crusade n.
Technical
esas olarak bir yansıtma düzlemi boyunca açık bir alanda kullanılan mühendislik metodu engineering method in an essentially free field over a reflecting plane n.
Construction
esas olarak cazibe ile çalışan operating essentially under gravity adj.
Dyeing
esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli boya maddesi archil n.
esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli boya maddesi orchil n.
esas olarak roccella cinsi likenlerden elde edilen mor renkli boya maddesi corcir n.
Anatomy
beynin her bir lateral ventrikülünün tabanındaki esas olarak gri maddeden oluşup hafızanın işlenmesinde merkezi role sahip bir çıkıntı hippocampal n.
Gastronomy
esas olarak acı biber ve çikolata ile yapılıp etle servis edilen baharatlı bir sos mole n.
esas porsiyona ek olarak on the side adv.
Chemistry
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik tetraphenol n.
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik furfuran n.
odun yağlarından elde edilen ve esas olarak organik sentezlerde kullanılan, renksiz, uçucu, heterosiklik bir organik bileşik furan n.
esas olarak plastikleştirici ve yangın geciktirici olarak kullanılan kristalli yanmaz bir inorganik ester triphenyl phosphate n.
hintyağından yapılan sodyum sabununun ısıtılmasıyla elde edilip esas olarak organik sentez ve parfümlerde çözücü olarak kullanılan hoş kokulu, yoğun ve yağlı bir ikincil alkol octanol n.
esas olarak/temelde çözünür practically soluble adj.
Biology
esas olarak roccella ve lecanora cinsinden olan likenler orchal n.
Astronomy
esas olarak hidrojen ve helyumdan daha ağır elementlerden oluşan bir tür dev gezegen ice giant n.
Zoology
doğurgan yapıda olup esas olarak solucanla beslenen kuyruksuz bir böcekçil hayvan tailless tenrec (tenrec ecaudatus) n.
esas olarak otlara zarar veren bir mantar cinsi tolyposporium n.
Botanic
esas olarak avustralya'ya özgü bir çalı ve ağaç familyası tobira family n.
esas olarak avustralya'ya özgü bir çalı ve ağaç familyası pittosporaceae n.
esas olarak roccella ve lecanora cinsi likenler archil n.
esas olarak roccella ve lecanora cinsi likenler orchil n.
esas olarak roccella ve lecanora cinsi likenler archilla n.
Social Sciences
toplumun refahı için esas olarak görülen (toplumsal değerler) primary adj.
Religious
hristiyanlıkta medeni hukuka ve sosyal alışkanlıklara temel olarak incil yasasını esas almayı amaçlayan dini hareket reconstructionism n.
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap wisdom of jesus the son of sirach n.
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap ben sira n.
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap ecclesiasticus n.
esas olarak özdeyişlerden oluşup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap sirach n.
esas olarak bilgelik üzerine yazılmış olup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap wisdom of solomon n.
esas olarak bilgelik üzerine yazılmış olup yeni ahit'in parçası olmayan bir kitap ws (wisdom of solomon) abrev.
Geology
esas olarak rocky dağları bölgesindeki laramie dağları'nda görülen tersiyer döneme tarihlendiği düşünülen bir dizi kapsamlı katman laramie group n.
Sport
esas olarak belirli durumlarda oynayan takım sporcusu role player n.