fish fry - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

fish fry

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "fish fry" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
fish fry n. yavru balık
fish fry n. kızarmış balık
fish fry n. taze balık yakalanıp pişirilen piknik
Gastronomy
fish fry n. ana malzemesi kızarmış balık olan yemek
fish fry n. balıklı akşam yemeği

Bedeutungen, die der Begriff "fish fry" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 44 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
have other fish to fry v. başka bir işi olmak
Idioms
better fish to fry n. başka/daha önemli iş/işler
better fish to fry n. yapacak/uğraşacak başka/daha önemli iş/işler
better fish to fry n. başka/daha önemli işlerle (meşgul olma)
bigger fish to fry n. yapacak daha önemli işler
bigger fish to fry n. yapacak daha önemli bir iş
bigger fish to fry n. ilgilenmesi gereken daha önemli meseleler/bir mesele
bigger fish to fry n. yapacak daha ilginç şeyler
fish to fry n. yapacak iş
fish to fry n. ilgilenecek konu/mesele
other fish to fry n. yapacak daha önemli işler
other fish to fry n. yapacak başka işler
other fish to fry n. yapacak daha önemli bir iş
other fish to fry n. yapacak daha ilginç şeyler
other fish to fry n. yapacak daha iyi bir iş
other fish to fry n. ilgilenecek daha önemli bir konu
have other fish to fry v. aklında başka bir şey olmak
have other fish to fry v. daha önemli bir işi olmak
have other fish to fry v. yapacak başka işleri olmak
have bigger fish to fry v. yapacak başka işleri olmak
have bigger fish to fry v. yapacak daha önemli bir işi olmak
have other fish to fry v. yapacak daha iyi kazançlı bir işi olmak
have other fish to fry v. yapacak daha ilginç şeyleri olmak
have bigger fish to fry v. yapacak daha önemli işleri olmak
have more important fish to fry v. yapacak daha önemli bir işi olmak
have more important fish to fry v. yapacak daha ilginç şeyleri olmak
have more important fish to fry v. yapacak başka işleri olmak
have more important fish to fry v. yapacak daha önemli işleri olmak
have bigger fish to fry v. yapacak daha ilginç şeyleri olmak
have other fish to fry v. yapacak daha önemli bir işi olmak
have other fish to fry v. yapacak daha önemli işleri olmak
have better/bigger/other fish to fry v. yapacak daha önemli işleri olmak
have better/bigger/other fish to fry v. yapacak başka işleri olmak
have better/bigger/other fish to fry v. yapacak daha önemli bir işi olmak
have better/bigger/other fish to fry v. yapacak daha ilginç şeyleri olmak
have better/bigger/other fish to fry v. yapacak daha iyi bir işi olmak
have better/bigger/other fish to fry v. ilgilenecek daha önemli bir konusu olmak
have better fish to fry v. yapacak daha önemli işleri olmak
have better fish to fry v. yapacak başka işleri olmak
have better fish to fry v. yapacak daha önemli bir işi olmak
have better fish to fry v. yapacak daha ilginç şeyleri olmak
have better fish to fry v. yapacak daha iyi bir işi olmak
have better fish to fry v. ilgilenecek daha önemli bir konusu olmak
Marine Biology
fish barrier for fry n. tangab