futbolcu - Türkisch Englisch Wörterbuch

futbolcu

Bedeutungen von dem Begriff "futbolcu" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
futbolcu football player n.
Germany has good football players.
Almanya'nın iyi futbolcuları vardır.

More Sentences
futbolcu footballer n.
We would not prevent professional footballers from playing in excess of 45 minutes per week, would we?
Profesyonel futbolcuların haftada 45 dakikadan fazla oynamalarını engellemeyiz, değil mi?

More Sentences
Sport
futbolcu soccer player n.
Her little brother is a famous soccer player.
Küçük erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.

More Sentences
Football
futbolcu football player n.
Germany has good football players.
Almanya'nın iyi futbolcuları vardır.

More Sentences
General
futbolcu gridder n.

Bedeutungen, die der Begriff "futbolcu" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 30 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ofansif oynayan futbolcu striker n.
solak (futbolcu) left-footer n.
topa hakim futbolcu runner n.
Colloquial
futbolcu üniforması kit [uk] n.
ünlü ve çok kazanan futbolcu galactico n.
sürekli faul yapan futbolcu clogger [uk] n.
Idioms
(iki futbolcu arasında) ağız dalaşı handbags at dawn [uk] n.
Speaking
futbolcu olmak istiyorum I want to be a soccer player expr.
Sport
amatör futbolcu amateur player n.
halihazırda görev yaptığı takımda daha fazla oynamak istemeyen futbolcu wantaway n.
lisanslı futbolcu certified player n.
Football
şut çekmesi için takıma alınmış futbolcu toe n.
koşma, şut çekme ve ileri pas atmada yetenekli futbolcu triple threat n.
futbolcu çıkış tüneli player exit tunnel n.
gol yollarında etkili olan futbolcu goal poacher n.
görevi oyun kurup gol atmak olan futbolcu mevkisi trequartista n.
gol yollarında fırsatçı olan futbolcu goal poacher n.
hücum hattını bozan bir amerikan futbolcu oyuncusu bucker n.
green bay packers takımında oynayan futbolcu packer n.
oyuna birlikte sokulan veya oyundan birlikte çıkarılan bir grup futbolcu platoon n.
sahanın sol açığında oynayan futbolcu outside-left n.
sahanın sağ açığında oynayan futbolcu outside-right n.
asist yapan futbolcu supplier n.
futbolcu olmak be a footballer v.
futbolcu olmak be a soccer player v.
futbolcu olmak be a football player v.
(futbolcu) sahada alan kazanma becerisine sahip oyuncu open-field adj.
Slang
yeteneksiz futbolcu donkey [uk] n.
teneke futbolcu donkey [uk] n.
British Slang
futbolcu eşi ve kız arkadası wag n.