Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf
geçebilen
Bedeutungen von dem Begriff
"geçebilen"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Biochemistry
1
Biochemistry
geçebilen
permeant
adj.
Bedeutungen, die der Begriff
"geçebilen"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
başkasının yerine geçebilen kimse
alternate
n.
2
General
iç içe geçebilen şey
telescope
n.
3
General
parmak gücüyle birbirine geçebilen bir tür perçin
snaphead
n.
4
General
yerine geçebilen
alternative
adj.
5
General
bir başka öge yerine geçebilen öge grubu üyeleri olarak ilişkili
paradigmatic
adj.
Law
6
Law
murise geçebilen mallar
hereditament
n.
7
Law
miras yoluyla geçebilen mülk
hereditaments
n.
8
Law
taşınabilir veya miras yoluyla geçebilen malların varislere merhumun vasiyetnamesindeki sıraya göre tayin edilmesi
destination [scotland]
n.
9
Law
taşınabilir veya miras yoluyla geçebilen malların merhumun vasiyetnamesindeki sıraya göre tayin edildiği varisler
destination [scotland]
n.
10
Law
miras yoluyla geçebilen
descendible
adj.
11
Law
miras yoluyla geçebilen
heritable
adj.
Technical
12
Technical
birbirinin yerine geçebilen boyutlar
interchangeable dimensions
n.
13
Technical
yerine geçebilen
alternative
adj.
Marine
14
Marine
nehri güvenle geçebilen (tekne)
riverworthy
adj.
Medical
15
Medical
zardan geçebilen
dialyzable
adj.
16
Medical
zardan geçebilen
dialysable
adj.
Veterinary
17
Veterinary
özellikle sığır ve koyunlarda görülen, insanlara da geçebilen bulaşıcı bir hayvan hastalığı
anthrax
n.
18
Veterinary
özellikle sığır ve koyunlarda görülen, insanlara da geçebilen bulaşıcı bir hayvan hastalığı
splenic fever
n.
Food Engineering
19
Food Engineering
paketli ürünlere yağ yerine eklenmek üzere sakkaroz ve bitkisel yağdan sentezlenip sindirilmeden vücuttan geçebilen kalorisiz bir madde
olestra
n.
Chemistry
20
Chemistry
solüsyon içerisindeki yarı geçirgen zardan geçebilen madde
crystalloid
n.
Botanic
21
Botanic
meyvesinin uzunluğu bir buçuk metreyi geçebilen bir kabak
hercules' club
n.
22
Botanic
meyvesinin uzunluğu bir buçuk metreyi geçebilen bir kabak
hercules'-club
n.
23
Botanic
meyvesinin uzunluğu bir buçuk metreyi geçebilen bir kabak
hercules'-clubs
n.
Linguistics
24
Linguistics
farklı bir ifadenin yerine geçebilen yapı
substitute
n.
Card
25
Card
(eski bir iskambil oyununda) oyuncuya dağıtılan elin yerine geçebilen fazladan el
miss
n.
Reptiles
26
Reptiles
asya'da yaşayan ve uzunluğu üç fiti geçebilen yenilebilir bir semender
megalobatrachus maximus
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of geçebilen
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy