geese - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

geese

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "geese" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
geese n. kazlar
geese n. kaz kafalılar

Bedeutungen, die der Begriff "geese" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 47 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
a bunch of geese n. kaz sürüsü
a flock of geese n. kaz sürüsü
a gaggle of geese n. kaz sürüsü
Proverb
all his geese are swans kuzguna yavrusu şahin görünür
all his geese are swans karga yavrusunu şahin görür
all (one's) geese are swans karga yavrusunu şahin görür
all (one's) geese are swans kuzguna yavrusu şahin görünür
all (one's) geese are swans (birisi) gerçekleri görmüyor
all (one's) geese are swans (birisi) hayal dünyasında yaşıyor
all someone's geese are swans kuzguna yavrusu şahin görünür
all someone's geese are swans karga yavrusunu şahin görür
all someone's geese are swans kazlarını kuğu sanmak
all someone's geese are swans her şeyi olduğundan iyi görmek
all (one's) geese are swans karga yavrusunu şahin görür
all (one's) geese are swans kuzguna yavrusu şahin görünür
all (one's) geese are swans (birisi) gerçekleri görmüyor
all (one's) geese are swans (birisi) hayal dünyasında yaşıyor
all someone's geese are swans kuzguna yavrusu şahin görünür
all someone's geese are swans karga yavrusunu şahin görür
all someone's geese are swans kazlarını kuğu sanmak
all someone's geese are swans her şeyi olduğundan iyi görmek
Colloquial
doesn't have the sense god gave geese expr. akılsızın teki
ain't got the sense god gave geese expr. akılsızın teki
doesn't have the sense god gave geese expr. akıldan nasibini almamış
ain't got the sense god gave geese expr. akıldan nasibini almamış
doesn't have the sense god gave geese expr. hiç aklı yok
ain't got the sense god gave geese expr. hiç aklı yok
ain't got the sense god gave geese expr. iki gıdım aklı yok
doesn't have the sense god gave geese expr. iki gıdım aklı yok
Idioms
cackling geese n. haber uçuranlar
cackling geese n. haber verenler
cackling geese n. felaket tellalları
cackling geese n. felaket habercileri
tall enough to hunt geese with a rake n. ortalamanın çok üzerinde boylu olan kimse
cackling geese n. gözcüler
cackling geese n. gözcülük yapıp uyaranlar
turn geese into swans v. yere göğe sığdıramamak
turn geese into swans v. birinin/bir şeyin iyi özelliklerini abartmak
turn geese into swans v. övgüler yağdırmak
turn geese into swans v. çok takdir etmek
turn geese into swans v. anlatmakla/övmekle bitirememek
set the fox to mind the geese v. kurda kuzu emanet etmek
ain't got the sense god gave geese expr. bir gıdım aklı yok
all his geese are swans expr. kazlarını kuğu sanmak
tall enough to hunt geese with a rake expr. sırık gibi uzun
tall enough to hunt geese with a rake expr. tırmıkla kaz avlayacak kadar uzun
all his geese are swans expr. (biri için) her şeyi olduğundan iyi görmek