Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | gelişigüzel koymak | stick in v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeye/yere) gelişigüzel koymak | stick into (something) v. |
Phrasals | gelişigüzel koymak/tıkmak | jam together v. |
Phrasals | bir şeyleri gelişigüzel koymak/tıkmak | jam something together v. |