gençken - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

gençken



Bedeutungen von dem Begriff "gençken" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
gençken in one's salad days expr.
Idioms
gençken in salad days expr.

Bedeutungen, die der Begriff "gençken" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Colloquial
biri gençken in somebody’s day/time expr.
Idioms
gençken evden ayrılıp tüm parasını yiyen ve pişman olup dönen kimse a prodigal son n.
gençken evden ayrılıp tüm parasını yiyen ve pişman olup dönen kimse the prodigal son n.
Speaking
gençken yaşa live while we're young n.
ben gençken when I was young expr.
gençken çok dayak yedim I got beaten up a lot when I was young expr.
o gençken yüzerdi he used to swim when he was young expr.
o gençken yüzerdi she used to swim when she was young expr.
o gençken when she was young expr.
Biology
gençken soluk turuncu-sarı olup olgunlaştığında kırmızımsı kahverengiye dönen bir mantar scleroderma bovista n.
gençken soluk turuncu-sarı olup olgunlaştığında kırmızımsı kahverengiye dönen bir mantar smooth earthball n.
gençken erkek olgunken dişi organa sahip protandric adj.
Marine Biology
dik burunlular takımına mensup gençken mavi renk olup yetişkinlikte beyazlaşan, ılıman sularda yaşayan ve insanlara saldırması ile bilinen büyük bir köpek balığı blue pointer (carcharodon carcharias) n.
dik burunlular takımına mensup gençken mavi renk olup yetişkinlikte beyazlaşan, ılıman sularda yaşayan ve insanlara saldırması ile bilinen büyük bir köpek balığı great white shark (carcharodon carcharias) n.
dik burunlular takımına mensup gençken mavi renk olup yetişkinlikte beyazlaşan, ılıman sularda yaşayan ve insanlara saldırması ile bilinen büyük bir köpek balığı white shark (carcharodon carcharias) n.
dik burunlular takımına mensup gençken mavi renk olup yetişkinlikte beyazlaşan, ılıman sularda yaşayan ve insanlara saldırması ile bilinen büyük bir köpek balığı man-eating shark n.
dik burunlular takımına mensup gençken mavi renk olup yetişkinlikte beyazlaşan, ılıman sularda yaşayan ve insanlara saldırması ile bilinen büyük bir köpek balığı carcharodon carcharias n.
Botanic
gençken gri olup yaşlıyken siyah renkte olan, çukurlu ve üreyebilen gövdesine bağlı sapı ve ufak bir şapkası bulunan bir mantar narrowhead morel (morchella conica) n.
gençken gri olup yaşlıyken siyah renkte olan, çukurlu ve üreyebilen gövdesine bağlı sapı ve ufak bir şapkası bulunan bir mantar morchella angusticeps n.
gençken gri olup yaşlıyken siyah renkte olan, çukurlu ve üreyebilen gövdesine bağlı sapı ve ufak bir şapkası bulunan bir mantar black morel n.
gençken gri olup yaşlıyken siyah renkte olan, çukurlu ve üreyebilen gövdesine bağlı sapı ve ufak bir şapkası bulunan bir mantar conic morel n.
güneydoğu çin'e özgü olup gençken esnek olan eklemli uzun ot sapları bulunan küçük bir bambu gosan-chiku n.
güneydoğu çin'e özgü olup gençken esnek olan eklemli uzun ot sapları bulunan küçük bir bambu fishpole bamboo n.
güneydoğu çin'e özgü olup gençken esnek olan eklemli uzun ot sapları bulunan küçük bir bambu hotei-chiku n.
güneydoğu çin'e özgü olup gençken esnek olan eklemli uzun ot sapları bulunan küçük bir bambu phyllostachys aurea n.
Modern Slang
gençken yakışıklı/güzel olan bir oyuncunun yaşlandıkça şişmanlayıp çirkinleşmesi alec baldwin syndrome n.