girintili - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

girintili



Bedeutungen von dem Begriff "girintili" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 10 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
girintili zigzag adj.
girintili recessed adj.
girintili notched adj.
girintili withdrawn adj.
girintili alcoved adj.
girintili reentrant adj.
girintili hollow adj.
Technical
girintili recessed adj.
Computer
girintili indented adj.
Aeronautic
girintili serrated adj.

Bedeutungen, die der Begriff "girintili" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
girintili yazma indentation n.
içkulaktaki girintili boşluk labyrinth n.
girintili yüzey görüntüsü rubbing n.
girintili çizgi indented line n.
girintili metal bağlantı prisoner n.
girintili çıkıntılı wavy adj.
girintili çıkıntılı indented adj.
girintili çıkıntılı sinuous adj.
girintili çıkıntılı zigzag adj.
girintili çıkıntılı redented adj.
kare kare ve girintili waffle adj.
kare kare ve girintili waffled adj.
kenarı girintili sinuate adj.
kenarı girintili sinuated adj.
girintili çıkıntılı bir şekilde hackly adv.
Media
eşit iki satırından ikincisi ilkine göre bir miktar girintili yazılmış gazete manşeti dropline n.
Technical
kabartmalı yüzeyin dökümünün yapıldığı girintili kalıp mat n.
küçük girintili kabartma quirk molding n.
küçük girintili kabartma quirk moulding n.
kabartmalı baskı yüzeyinin kalıplandığı girintili kalıp moulder n.
girintili plaka roughstrings n.
girintili çıkıntılı bir tekerlekle (ayakkabı topuğunun üst kenarını) işlemek wheel v.
girintili yüzey oluşturmak için kenarlarını işlemek indent v.
Computer
başı girintili yazılmış paragraf indented paragraph n.
girintili tarz indented style n.
girintili yazılmış paragraf indented paragraph n.
girintili liste indented list n.
girintili yazılmış liste indented list n.
girintili yazma indentation n.
girintili paragraf indented paragraph n.
girintili içerleklik hanging indent n.
ilk satır girintili indent first line n.
girintili yazmak indent v.
girintili yazılmış indented adj.
satırları girintili yaz indent rows expr.
Informatics
girintili liste indented list n.
girintili yazma indentation n.
girintili paragraf indented paragraph n.
girintili yazılmış indented adj.
Mechanic
girintili işleme indentation n.
Architecture
tavan veya kubbeye süsleme amacıyla girintili çıkıntılı panoların gömülerek yerleştirilmesi lacuna n.
tavan veya kubbeye süsleme amacıyla girintili çıkıntılı panoların gömülerek yerleştirilmesi lacunar n.
girintili çıkıntılı panolarla süslenmiş olan dekoratif tavan lacunar n.
tavan veya kubbeye süsleme amacıyla girintili çıkıntılı panoların gömülerek yerleştirilmesi lequear n.
girintili çıkıntılı panolarla süslenmiş olan dekoratif tavan lequear n.
tavan veya kubbeye süsleme amacıyla girintili çıkıntılı panoların gömülerek yerleştirilmesi laquear n.
girintili çıkıntılı panolarla süslenmiş dekoratif tavan laquear n.
yivli sütunun girintili kısımlarının arasındaki çıkıntılara verilen ad fillet n.
orta çağ mimarisinde pervazlarla çevrili girintili panel orb n.
Construction
girintili balkon recessed balcony n.
Geometry
girintili olma reentrance n.
Marine Biology
(karındanbacaklı kabuğunun dış kenarı) derin girintili sinus n.
Botanic
kenarı girintili sinuous adj.
Tobacco
girintili uç recessed end n.
Art
ressamın içine boyalarını koyduğu eğik girintili levha slant n.
Printery
kenar boşluğu ile girintili satır arasındaki boşluk indentation n.
Ornithology
dili girintili olan pteroglossal adj.