glikoz - Türkisch Englisch Wörterbuch

glikoz

Bedeutungen von dem Begriff "glikoz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
glikoz glucose n.
A short period of slightly high glucose levels will not cause harm.
Kısa süreli hafif yüksek glikoz seviyeleri zarara neden olmayacaktır.

More Sentences
Food Engineering
glikoz glucose n.
Glucose can be measured in whole blood, serum, or plasma.
Glikoz tam kanda, serumda veya plazmada ölçülebilir.

More Sentences
Chemistry
glikoz glucose n.
Glucose molecules that come out due to this breakdown cause the blood pressure to increase.
Bu parçalanma sonucunda ortaya çıkan glikoz molekülleri kan basıncının yükselmesine sebep olur.

More Sentences
General
glikoz dextroglucose n.
glikoz glycolyses n.
glikoz dextrose n.
Food Engineering
glikoz diabetic sugar n.

Bedeutungen, die der Begriff "glikoz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Food Engineering
glikoz şurubu glucose syrup n.
What are we to think when a waste disposal company produces glucose syrup as a parallel activity?
Bir atık bertaraf şirketi paralel bir faaliyet olarak glikoz şurubu ürettiğinde ne düşünmeliyiz?

More Sentences
Chemistry
glikoz şurubu glucose syrup n.
That firm supplied glucose syrup or treacle to Dutch feed manufacturers.
Bu firma Hollandalı yem üreticilerine glikoz şurubu veya pekmez tedarik ediyordu.

More Sentences
General
(glikoz veya tuz) damardan verme infusion n.
Trade/Economic
nişastave glikoz üreticileri derneği başkanı starch and glucose manufacturers association director n.
nişasta ve glikoz üreticileri derneği starch and glucose manufacturers association n.
Industry
glikoz fabrikası glucose plant n.
Medical
açlık glikoz seviyesi fasting glucose level n.
bozulmuş glikoz toleransı impaired glucose tolerance n.
bozuk glikoz toleransı impaired glucose tolerance n.
glikoz renklendirici oksidoredüktaz medyatör reaksiyonu glucose dye oxidoreductase mediator reaction n.
glikoz taşıma sistemi glucose transport system n.
glikoz ve kortizol ölçümü glucose and cortisol measurement n.
glikoz açlığı glucose starvation n.
yükleme sonrası glikoz konsantrasyonu post-challenge glucose concentration n.
kandaki glikoz miktarı blood sugar n.
kandaki glikoz yüzdesi blood sugar n.
Physiology
(glikoz) vücutta yakmak burn v.
Pathology
yükselmiş kan glikoz düzeyi elevated blood glucose level n.
idrarda fazla glikoz bulunması hyperglycosuria n.
Food Engineering
fruktoz içeren glikoz şurubu glucose syrup containing fructose n.
yenilebilir glikoz edible glucose n.
Chemistry
billurlu glikoz crystalized glucose n.
glikoz parçalanması glycolysis n.
kitle glikoz mass glucose n.
toprak glikoz mass glucose n.
Biology
kahverengi alglerin ana depolama ürünü olan, tekrarlayan glikoz birimlerinden oluşan karbonhidrat laminarin n.
Biochemistry
beyinde bulunan glikoz ya da hem glikoz hem galaktoz içeren çeşitli lipit bileşenler cerebroside n.
glikoz işeme glucosuria n.
sükrozu glikoz ve früktoza indirgeyen enzim zymose n.
sükrozu glikoz ve früktoza indirgeyen enzim invertin n.
galaktozun glikoz radikali galactosyl n.
kas, kalp, karaciğer dokusunda bulunan tatlı, beyaz, kristalli ve eskiden glikoz izomeri olarak değerlendirilen bir madde muscle sugar n.
sükrozun glikoz ve fruktoza hidrolizini katalize eden bir enzim invertase n.
Botanic
bitkilerde bulunan bir karbonhidrat ve glikoz polimeri callose n.
Environment
glikoz indirgeme yöntemi glucose reduction method n.