|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
ırk ayrımı (güney afrika) |
apartheid n.
|
|
Anyone who believes that apartheid has been abolished is wrong.
Irk ayrımcılığının ortadan kaldırıldığına inanan herkes yanılıyor.
More Sentences
|
2 |
General |
güney okyanusu |
southern ocean n.
|
|
The Seven Seas include the Arctic, North Atlantic, South Atlantic, North Pacific, South Pacific, Indian, and Southern Oceans.
Yedi Deniz Kuzey Kutbu, Kuzey Atlantik, Güney Atlantik, Kuzey Pasifik, Güney Pasifik, Hint ve Güney Okyanuslarını içerir.
More Sentences
|
3 |
General |
güney eyaletleri |
southern states n.
|
|
They wanted to keep southern states weak.
Güney eyaletlerini zayıf tutmak istediler.
More Sentences
|
4 |
General |
güney dakota |
south dakota n.
|
|
Many people go to South Dakota to see Mount Rushmore.
Birçok insan Rushmore Dağı'nı görmek için Güney Dakota'ya gider.
More Sentences
|
5 |
General |
güney amerika |
south america n.
|
|
We paid for the fumigation of Andean valleys in South America.
Güney Amerika'daki And vadilerinin dezenfekte edilmesi için para ödedik.
More Sentences
|
6 |
General |
güney kutbu |
the south pole n.
|
|
I saw in the paper that he had returned from the South Pole.
Onun Güney Kutbundan döndüğünü gazetede gördüm.
More Sentences
|
7 |
General |
güney amerikalı |
south american n.
|
|
Do you like South Americans?
Güney Amerikalıları sever misin?
More Sentences
|
8 |
General |
güney yarıküre |
the southern hemisphere n.
|
|
Mars contains highlands which occur in the southern hemisphere.
Mars'ın güney yarımküresinde yaylalar bulunmaktadır.
More Sentences
|
9 |
General |
güney kore |
south korea n.
|
|
It has a history of political assassination, blowing up the South Korean cabinet in Rangoon a few years back.
Birkaç yıl önce Rangoon'da Güney Kore kabinesini havaya uçurmak gibi bir siyasi suikast geçmişi vardır.
More Sentences
|
10 |
General |
güney afrika |
south africa n.
|
|
The wisdom and the prestige of Nelson Mandela gave South Africa enormous authority in the world.
Nelson Mandela'nın bilgeliği ve saygınlığı Güney Afrika'ya dünyada muazzam bir otorite kazandırmıştır.
More Sentences
|
|
11 |
General |
güney avrupa |
southern europe n.
|
|
What will be the consequences of enlargement for southern Europe?
Genişlemenin Güney Avrupa için sonuçları ne olacak?
More Sentences
|
12 |
General |
güney osetya |
south ossetia n.
|
|
Other projects are under consideration in South Ossetia and West Africa.
Diğer projeler Güney Osetya ve Batı Afrika'da değerlendirilmektedir.
More Sentences
|
13 |
General |
güney koreli |
south korean n.
|
|
There seems to be no doubt at all that the South Koreans are granting state subsidies which contravene WTO rules.
Güney Korelilerin DTÖ kurallarına aykırı devlet sübvansiyonları verdiğine dair hiçbir şüphe yok gibi görünüyor.
More Sentences
|
14 |
General |
güney aksanı |
southern accent n.
|
|
Tom has a southern accent.
Tom'un güney aksanı var.
More Sentences
|
15 |
General |
(abd iç savaşında) güney eyaletleri konfederasyonu |
confederacy n.
|
|
During the American Civil War, the Confederacy fought against the Union.
Güney Eyaletleri Konfederasyonu, Amerikan İç Savaşı'nda Birleşik Devletler'e karşı savaşmıştır.
More Sentences
|
16 |
General |
güney afrika |
south african adj.
|
|
The Commission has funded two programmes to support the South African police force.
Komisyon, Güney Afrika polis gücünü desteklemek için iki programa fon sağlamıştır.
More Sentences
|
17 |
General |
büyük okyanusun güney kısmına özgü |
south sea n.
|
|
18 |
General |
ırkçılık (güney afrika) |
apartheid n.
|
|
19 |
General |
güney afrika'da east london'la port shepstone arasındaki sahil şeridi |
wild coast n.
|
|
20 |
General |
güney kutbu ve yöresi |
antarctic n.
|
|
21 |
General |
eski bir güney afrika şehri |
transvaal n.
|
|
22 |
General |
güney afrika'da durban kentinden kuzeyde tugela nehrinin döküldüğü yere kadar olan sahil şeridi |
dolphin coast n.
|
|
23 |
General |
kuzey, orta ve güney amerika anakarası |
americas n.
|
|
24 |
General |
güney çin dili |
cantonese n.
|
|
25 |
General |
güney afrika'da derin vadi |
kloof n.
|
|
26 |
General |
güney afrika seyahat acenteleri birliği |
asata n.
|
|
27 |
General |
amerikan iç savaşında güney eyaletleri marşı |
dixie n.
|
|
28 |
General |
güney sudan’da yaşayan etnik bir grup |
tacho n.
|
|
29 |
General |
güneş kıyısı, güney ispanya'nın akdeniz kıyısında uzanan tatil yöresi |
costa del sol n.
|
|
30 |
General |
orta ve güney amerika'daki ispanyolca konuşan ülkeler |
spanish america n.
|
|
|
31 |
General |
portekiz'in güney kıyısı ve başlıca turistik konaklama bölgesi |
algarve n.
|
|
32 |
General |
güney amerika'da and dağları'ndan atlas okyanusu'na doğru esen sert, soğuk rüzgar |
pampero n.
|
|
33 |
General |
melanezya, okyanusya avustralya, yeni zelanda, mikronesya ve polinezya dahil olmak üzere orta ve güney pasifik'teki adalar |
oceania n.
|
|
34 |
General |
nontoksik bir güney afrika bitkisi |
dagga n.
|
|
35 |
General |
kuzey ve güney amerika arasında bulunan karaib adaları |
west indies n.
|
|
36 |
General |
özellikle güney afrika'da yuvarlak kulübe vb gibi basit yapı |
rondavel n.
|
|
37 |
General |
güney asya |
south asia n.
|
|
38 |
General |
(abd iç savaşında) amerikan güney eyaletleri konfederasyonu |
confederacy n.
|
|
39 |
General |
güney amerika'nın geniş ve ağaçsız bozkırları |
pampas n.
|
|
40 |
General |
güney batı |
west by south n.
|
|
41 |
General |
güney kutbu dairesi |
antarctic circle n.
|
|
42 |
General |
güney çin denizi |
south china sea n.
|
|
43 |
General |
güney asyalı amerikalılar |
south asian americans n.
|
|
44 |
General |
güney ispanya'da, costa del sol'un doğusu |
costa de almeria n.
|
|
45 |
General |
güney amerikalı kimse |
south american n.
|
|
46 |
General |
hollanda asıllı güney afrikalı |
boer n.
|
|
47 |
General |
güney eyaleti |
downstate n.
|
|
48 |
General |
güney kutup dairesi |
antarctic circle n.
|
|
49 |
General |
güney kıbrıs |
south cyprus n.
|
|
50 |
General |
açık otlak ve arazi anlamında güney afrika terimi |
veldt/veld n.
|
|
51 |
General |
güney afrikalı beyaz |
africander n.
|
|
52 |
General |
18 yy'da ingilizler tarafından nova scotia'dan sürülen fransız asıllı bir topluluğun güney louisiana |
cajun country n.
|
|
53 |
General |
güney afrikan'nın port sheptone yakınlarındaki kıyı bölgesi |
hibiscus coast n.
|
|
54 |
General |
avrupa tarafından görüldüğü şekliyle kuzey ve güney amerika |
new world n.
|
|
55 |
General |
güney denizi |
south sea n.
|
|
56 |
General |
güney karolina |
south carolina n.
|
|
57 |
General |
güney amerika'nın brezilya, paraguay, arjantin ve urugay ülkelerini içeren kısmı |
southern cone n.
|
|
58 |
General |
amerika'nın güney eyaletleri |
dixie n.
|
|
59 |
General |
ışık kıyısı, güney ispanya'nın atlantik kıyıları |
costa de la luz n.
|
|
60 |
General |
güney california'da bir bölge |
orange county n.
|
|
61 |
General |
güney amerika'da yetişen tohumları yenen bir bitki |
quinoa n.
|
|
62 |
General |
güney afrika parası |
rand n.
|
|
63 |
General |
güney afrikalı kimse |
south african n.
|
|
64 |
General |
bir tür güney amerika maymunu |
saki n.
|
|
65 |
General |
orta ve güney amerika'nın portekizce ve ispanyolca'nın anadil olarak konuşulduğu kısımları |
latin america n.
|
|
66 |
General |
güney afrika bantu kabilesinden olan kimse |
kaffir n.
|
|
67 |
General |
güney kutbu |
antarctic n.
|
|
68 |
General |
en güney uç |
southernmost corner n.
|
|
69 |
General |
büyük okyanusun güney kısmındaki adalar |
the south sea islands n.
|
|
70 |
General |
güney amerika'da ağaçsız düzlükler, bozkırlar için kullanılan ifade |
llano n.
|
|
|
71 |
General |
güney afrikalı (kimse) |
south african n.
|
|
72 |
General |
güney afrika'nın kurak yaylalarından biri |
karroo n.
|
|
73 |
General |
virginia'dan güney kaliforniya'ya kadar uzanan abd'nin güney bölgesi |
sunbelt n.
|
|
74 |
General |
abd'nin güney eyaletlerindeki fransız yerleşimcilerin soyundan gelen beyazlar |
creole n.
|
|
75 |
General |
güney afrika antilobu |
gnu n.
|
|
76 |
General |
güney kutbu |
south pole n.
|
|
77 |
General |
güney ışığı |
aurora australis n.
|
|
78 |
General |
güney amerika'ya mahsus et yiyen ağaçlarda yaşayan ve kediden büyük memeli bir hayvan |
kinkajou n.
|
|
79 |
General |
ekvatorun 40* ile 50* arasındaki kuzey ve güney enlemlerinde şiddetli rüzgarların görüldüğü bölgeler |
roaring forties n.
|
|
80 |
General |
mısır'da mart, nisan ve mayıs aylarında görülen sıkıntılı ve sıcak güney veya güneydoğu rüzgarı |
khamsin n.
|
|
81 |
General |
bir güney afrika nehri |
komati n.
|
|
82 |
General |
amerikan iç savaşında güney eyaletleri marşı |
dixieland n.
|
|
83 |
General |
kuzey ve güney manyetik kutuplarını bağlayan çizgi |
agonic line n.
|
|
84 |
General |
güney amerikalı (kimse) |
south american n.
|
|
85 |
General |
amerika'nın güney eyaletleri |
dixieland n.
|
|
86 |
General |
güney afrika yerlilerinin mızrak veya ok yerine kullandıkları topuzlu değnek |
knobkerrie n.
|
|
87 |
General |
güney ve kuzey amerika |
americas n.
|
|
88 |
General |
güney fırtınası |
souther n.
|
|
89 |
General |
güney kutbu dairesi |
the antarctic circle n.
|
|
90 |
General |
güney afrika dili |
afrikaans n.
|
|
91 |
General |
güney japonya'da bir liman şehri |
kobe n.
|
|
92 |
General |
güney afrika'da ufak tepe |
kopje n.
|
|
93 |
General |
güney avustralya |
south australia n.
|
|
94 |
General |
güney kutup bölgesi |
antarctic zone n.
|
|
95 |
General |
dünyanın eksenine göre güney |
true south n.
|
|
96 |
General |
gerçek güney |
true south n.
|
|
97 |
General |
güney ingiltere'de bir kıyı bölgesi |
bournemouth n.
|
|
98 |
General |
66*33' güney enlemi |
antarctic circle n.
|
|
99 |
General |
güney amerika'da yetişen bir zambak |
eucharis n.
|
|
100 |
General |
güney hindistan'da bir ada |
timor n.
|
|
101 |
General |
güney bölgesi |
southland n.
|
|
102 |
General |
çin halk cumhuriyeti'nin güney kıyılarında bulunan bir bölge |
kwangtung n.
|
|
103 |
General |
güney amerika akbabası |
condor n.
|
|
104 |
General |
güney amerika kunduzu |
nutria n.
|
|
105 |
General |
adacıklar için kullanılan bir güney pasifik terimi |
motu n.
|
|
106 |
General |
güney doğu |
southern east n.
|
|
107 |
General |
güney amerika'da hazinelerle dolu olduğu söylentisi bulunan efsanevi şehir |
el dorado n.
|
|
108 |
General |
güney kıbrıs rum kesimi |
greek populated southern part of cyprus n.
|
|
109 |
General |
güney kıbrıs rum kesimi |
greek populated southern cyprus n.
|
|
110 |
General |
güney afrika standart saati |
south africa standard time n.
|
|
111 |
General |
güney afrika yaz saati |
south africa daylight time n.
|
|
112 |
General |
güney amerika kunduzunun kürkü |
nutria n.
|
|
113 |
General |
güney afrika'nın başkenti |
pretoria n.
|
|
114 |
General |
güney ukrayna'da bir şehir |
yalta n.
|
|
115 |
General |
güney afrika'da bir nehir |
bia (river) n.
|
|
116 |
General |
güney doğu avustralya bölgesi |
new south wales n.
|
|
117 |
General |
güney amerika yerlileri |
indians of south america n.
|
|
118 |
General |
orta güney |
central south n.
|
|
119 |
General |
merkezi güney |
south central n.
|
|
120 |
General |
sert güney rüzgarı |
buster n.
|
|
121 |
General |
güney batı |
southern west n.
|
|
122 |
General |
afrika'nın güneybatı kıyılarındaki çok güçlü kuzey-güney akıntısı |
agulhas current n.
|
|
123 |
General |
güney-orta asya'da yaşayan sırtı siyah yüzü ise gri tüylü bir maymun türü |
wanderoo n.
|
|
124 |
General |
merkez-güney |
south central n.
|
|
125 |
General |
abd ve güney amerika'da sahil kulübesine verilen isim |
cabana n.
|
|
126 |
General |
orta ve güney pasifik okyanusu'ndaki adalar |
polynesia n.
|
|
127 |
General |
kayalık dağları'nın batısında esen sıcak ve nemli güney rüzgarı |
chinook n.
|
|
128 |
General |
güney afrika'da görülen kuvvetli güneydoğu rüzgarı |
cape doctor n.
|
|
129 |
General |
bir güney kore şehri |
kwangju n.
|
|
130 |
General |
kuzey, orta ve güney amerika'yı kapsayan iata bölgesi |
area 1 n.
|
|
131 |
General |
kuzey güney doğrultusu |
north south direction n.
|
|
132 |
General |
güney afrika'da doğan |
afrikander n.
|
|
133 |
General |
botsvana ve namibya'ya komşu kalahari çölünde yaşayan güney afrika halkı |
bushmen n.
|
|
134 |
General |
hollanda asıllı güney afrikalı |
africander n.
|
|
135 |
General |
hollanda asıllı güney afrikalı |
afrikaander n.
|
|
136 |
General |
hollanda asıllı güney afrikalı |
afrikaner n.
|
|
137 |
General |
hollanda asıllı güney afrikalı |
afrikander n.
|
|
138 |
General |
güney amerika'da bir etnik grup |
fuegians n.
|
|
139 |
General |
çin'in bir güney eyaleti |
sichuan n.
|
|
140 |
General |
güney osetyalı |
south ossetian n.
|
|
141 |
General |
kuzeydoğu kafkasya'da azerbaycan'ın kuzey ve dağıstan'ın güney kesimlerinde yaşayan halk |
lezgin n.
|
|
142 |
General |
fransız güney ve antarktik bölgesi |
french southern and antarctic lands n.
|
|
143 |
General |
güney georgia ve güney sandviç adaları |
south georgia and the south sandwich islands n.
|
|
144 |
General |
fransız güney ve antarktik bölgesi |
the french southern and antarctic lands n.
|
|
145 |
General |
güney afrika cumhuriyeti ve zimbabve’de yaşayan bantu halkı |
matebele n.
|
|
146 |
General |
güney nijerya |
south nigeria n.
|
|
147 |
General |
güney doğu anadolu bölgesi |
southeastern anatolia region n.
|
|
148 |
General |
güney anadolu |
southern anatolia n.
|
|
149 |
General |
güney afrika melez üzümü |
pinotage n.
|
|
150 |
General |
güney tarafı |
south/southern side n.
|
|
151 |
General |
güney uç |
south end n.
|
|
152 |
General |
güney uç |
south-end n.
|
|
153 |
General |
güney ucu |
southend n.
|
|
154 |
General |
güney uç |
southend n.
|
|
155 |
General |
güney ucu |
south-end n.
|
|
156 |
General |
güney ucu |
south end n.
|
|
157 |
General |
güney amerika yerlilerinin yüzlerine sürdükleri kırmızı renkte bir boya |
chica n.
|
|
158 |
General |
güney amerika'ya özgü mayalanmış likör veya bira |
chica n.
|
|
159 |
General |
bir güney amerika dansı |
chica n.
|
|
160 |
General |
güney/güneyli aksanı |
southern accent n.
|
|
161 |
General |
güney kıyısı |
south shore n.
|
|
162 |
General |
(güney afrika) veranda |
stoep n.
|
|
163 |
General |
güney sahili |
the south coast n.
|
|
164 |
General |
güney ve orta amerika'da mayalanmış mısırdan yapılan bir bira |
chicha n.
|
|
165 |
General |
eski filistin’deki güney bölgesi |
judea n.
|
|
166 |
General |
güney amerika kertenkelesi |
basilisk n.
|
|
167 |
General |
kısa kuyruklu sert tüylü bir tür güney amerika kemirgeni |
cavy n.
|
|
168 |
General |
korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit |
gangnam n.
|
|
169 |
General |
korece nehrin güneyi anlamına gelen güney kore'de son derece varlıklı bir muhit |
kangnam n.
|
|
170 |
General |
güney rüzgarı |
auster n.
|
|
171 |
General |
güney rüzgarı |
south wind n.
|
|
172 |
General |
güney afrika'nın resmi dillerinden biri |
xhosa n.
|
|
173 |
General |
güney afrika'nın resmi dillerinden biri |
isixhosa n.
|
|
174 |
General |
güney sudan |
south sudan n.
|
|
175 |
General |
güney sudanlı |
south sudanese n.
|
|
176 |
General |
güney fransa'da bir şehir |
toulouse n.
|
|
177 |
General |
güney kore para birimi |
won n.
|
|
178 |
General |
(güney afrika) otobüs muavini |
turnboy n.
|
|
179 |
General |
(güney afrika) (otobüste) muavin |
turnboy n.
|
|
180 |
General |
güney amerika'da yaşadığına inanılan kan ile beslenen bir yaratık |
chupacabra n.
|
|
181 |
General |
güney afrika dillerinden |
tswana n.
|
|
182 |
General |
güney afrika dillerinden |
tsonga n.
|
|
183 |
General |
güney afrika dillerinden |
venda n.
|
|
184 |
General |
güney afrika dillerinden |
xhosa n.
|
|
185 |
General |
güney afrika dillerinden |
zulu n.
|
|
186 |
General |
güney afrika toy kuşu |
pou n.
|
|
187 |
General |
güney akdeniz ülkeleri |
southern mediterranean countries n.
|
|
188 |
General |
güney asya'ya özgü bir baharat |
achar n.
|
|
189 |
General |
güney amerika'da yaşayan çıplak kuyruklu bir tür armadillo |
cabassous n.
|
|
190 |
General |
güney africa cumhuriyeti'nin resmi dili |
taal n.
|
|
191 |
General |
güney kaliforniya yerli halkı üyesi |
cahuilla n.
|
|
192 |
General |
hindistanın güney sahilinde burun |
caliemere n.
|
|
193 |
General |
kazanç elde etmek, altın ve maden keşfetmek amacıyla güney amerika'ya giden, köleleştirmek için yerli halkı avlayan portekiz kaşif |
bandeirante n.
|
|
194 |
General |
güney afrika'ya özgü renkli boyunlu dokumacı kuşu |
taha n.
|
|
195 |
General |
güney batı oregon'da yaşayan kızılderililerin bir üyesi |
takelma n.
|
|
196 |
General |
1850-64 yılları arasında güney çin'de mançu yönetimine karşı düzenlenen ayaklanma |
tai ping rebellion n.
|
|
197 |
General |
güney çin ve güneydoğu asya dillerinin yanı sıra tai dillerini de içine alan dil ailesi |
tai-kadai n.
|
|
198 |
General |
orta doğu ve güney asya'da kullanılan bir tür başlık |
taj n.
|
|
199 |
General |
güney asya'daki bazı ülkelerde idari bölüm |
taluk n.
|
|
200 |
General |
güney asya'daki bazı ülkelerde idari bölüm |
talook n.
|
|
201 |
General |
(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi |
talookdar n.
|
|
202 |
General |
(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi |
talukdar n.
|
|
203 |
General |
eskiden florida'nın güney batı sahilinde yaşayan Amerikan yerlisi |
calusa n.
|
|
204 |
General |
güney italya'ya özgü hareketli bir müzik veya dans |
tarantella n.
|
|
205 |
General |
güney italya'ya özgü hareketli bir müzik veya dans |
tarantelle n.
|
|
206 |
General |
çitle çevrili tarala (güney afrika) |
camp n.
|
|
207 |
General |
güney afrika dili |
afrik n.
|
|
208 |
General |
güney afrika dili |
afrikaans n.
|
|
209 |
General |
20 maunda denk gelen güney hindistan ağırlık ölçüsü |
candie n.
|
|
210 |
General |
hindistan'ın güney bölgesinde konuşulan dil |
canarese n.
|
|
211 |
General |
hindistan'ın güney bölgesinde konuşulan dil |
kanarese n.
|
|
212 |
General |
güney avrupa ve ortadoğu'ya özgü bir ağırlık birimi |
cantar n.
|
|
213 |
General |
güney afrika'nın çok ırklı nüfusunu ifade eden bir söz |
rainbow nation n.
|
|
214 |
General |
güney pasifik okyanusundaki gelgit süresi |
age of a tide n.
|
|
215 |
General |
güney afrika'da kullanılan iki tekerlekli at arabası |
cape cart n.
|
|
216 |
General |
güney afrika'da avrupalı-afrikalı ya da güney asyalı-afrikalı karışımı etnik sınıflandırma |
cape colored n.
|
|
217 |
General |
güney amerika'da yetişen bursera ağaçlarından elde edilen sakızımsı madde |
caranna n.
|
|
218 |
General |
abd'nin kuzey veya güney karolina eyaletlerinde yaşayan kimse |
carolinian n.
|
|
219 |
General |
abd'nin kuzey veya güney karolina eyaletlerinin yerlisi |
carolinian n.
|
|
220 |
General |
(güney afrika'da) yaşlı bir kadından bahsederken kullanılan saygı sıfatı |
tannie n.
|
|
221 |
General |
(güney afrika'da) uzak, nüfusu az ve genellikle az gelişmiş bölge |
backveld n.
|
|
222 |
General |
(güney afrika'da) uzak, nüfusu az ve genellikle az gelişmiş bölge sakini |
backvelder n.
|
|
223 |
General |
güney sudan'ın tepelerinde yaşayan halkların üyesi olan kimse |
nuba n.
|
|
224 |
General |
güney afrika’da yaşayan halkların üyesi |
nguni n.
|
|
225 |
General |
orta veya güney amerika'ya özgü bir tür çadır |
toldo n.
|
|
226 |
General |
güney amerika'da yaşayan çıplak kuyruklu bir tür armadillo |
cabassous unicinctus n.
|
|
227 |
General |
yeni güney galler sanat galerisi mütevelli heyetinin 1921'den beri verdiği bir ödül |
archibald prize [australia] n.
|
|
228 |
General |
brezilya-venezuela sınırındaki köylerde yaşayan güney amerika yerlilerinden olan kimse |
yanomami n.
|
|
229 |
General |
güney avustralyalı |
south australian n.
|
|
230 |
General |
kuzey ve güney amerika'da yaşamış çok büyük bir soyu tükenmiş memeli |
ground sloth n.
|
|
231 |
General |
abd'nin washington eyaletinin güney-orta kesiminde yaşayan yakama kabilesine mensup yerli |
yakama n.
|
|
232 |
General |
abd'nin washington eyaletinin güney-orta kesiminde yaşayan yakama kabilesine mensup yerli |
yakima n.
|
|
233 |
General |
güney asya'da evin kadınlara ayrılmış bölümü |
zanana n.
|
|
234 |
General |
güney asya'da evin kadınlara ayrılmış bölümü |
zenana n.
|
|
235 |
General |
güney asya'da harem halkı |
zanana n.
|
|
236 |
General |
güney asya'da harem halkı |
zenana n.
|
|
237 |
General |
eskiden erie gölü'nün güney kıyısında yaşamış kızılderili halkı |
erie n.
|
|
238 |
General |
(güney adası lehçesinde) kainga |
kaik [new zealand] n.
|
|
239 |
General |
güneydoğu zimbabve ve güney mozambik'te yaşayan bir bantu halkı |
karanga n.
|
|
240 |
General |
güney büyük ovalar'da yaşayıp kiowa kabilesinin önemli bir kısmını oluşturan ve bu kabileden farklı olarak bir atabask dili konuşan amerikan yerlilerine mensup kimse |
kiowa apache n.
|
|
241 |
General |
orta güney oregon ve kuzey kaliforniya'daki cascade sıradağları civarında yaşayan amerikan yerlisi |
klamath n.
|
|
242 |
General |
yere kazık atılarak oynanan eski bir güney afrika oyunu |
jukskei [south africa] n.
|
|
243 |
General |
güney hindistan'da nilgiri dağları'nda yaşayan bir dravid halkına mensup kimse |
kotar n.
|
|
244 |
General |
güney dakota'da bir sayım yeri |
kyle n.
|
|
245 |
General |
orta ve güney amerika'da şeker kamışı, gür çalılıklar gibi bitkileri kesmek için kullanılan büyük ve ağır bıçaklı bir pala |
machete n.
|
|
246 |
General |
mandela'nın çok ırklı güney afrika'nın ilk başkanı olduğu 1994 yılı civarında doğan nesil |
madiba generation [south africa] n.
|
|
247 |
General |
malavi gölü'nün batı ve güney kıyıları ile aşağı zambezi nehri arasında kalan bölgede yaşayan afrika halkına mensup kimse |
malawi n.
|
|
248 |
General |
güney afrika'ya özgü deri yürüyüş ayakkabıları |
velskoen n.
|
|
249 |
General |
güney afrika'da yaşayan venda halkının bir üyesi |
venda n.
|
|
250 |
General |
güney afrika'da burun bölgesine göç eden öncü afrikaner yerleşimcilerinden biri |
voortrekker n.
|
|
251 |
General |
güney afrika'ya özgü üflemeli bir çalgı |
vuvuzela n.
|
|
252 |
General |
güney afrika zurnası |
vuvuzela n.
|
|
253 |
General |
günümüzde yemen'in güneybatısında konuşulan yok olmuş eski güney arapçası |
qatabanian n.
|
|
254 |
General |
kökeni inka imparatorluğu'na dayanan güney amerika yerli halkına mensup kimse |
quechua n.
|
|
255 |
General |
abd'nin güney dakota eyaletinde yaşayan bir kızılderili halkına mensup kimse |
blackfoot n.
|
|
256 |
General |
abd'nin güney dakota eyaletinde yaşayan bir kızılderili halkına mensup kimse |
blackfoot sioux n.
|
|
257 |
General |
afrika ve güney asya ile bu kültürlerin etkisi altındaki bölgelerde yaygın oynanan mangala türevi çeşitli oyunlara verilen ad |
wari n.
|
|
258 |
General |
eskiden güney-orta kuzey dakota'nın güney ve orta kesimlerinde missouri nehri boyunca sıralanan köylerde yaşayıp günümüzde sakakawea gölü çevresinde bulunan amerikan yerli halkına mensup kimse |
mandan n.
|
|
259 |
General |
güney assam'da ve batı burma'da yaşayan ve çoğunluğu tarımla uğraşan kabileye mensup kimse |
mara n.
|
|
260 |
General |
amerikan iç savaşı öncesinde kuzey ve güney'i ayıran maryland ve pennsylvania arasındaki sembolik sınır |
mason and dixon line n.
|
|
261 |
General |
amerikan iç savaşı öncesinde kuzey ve güney'i ayıran maryland ve pennsylvania arasındaki sembolik sınır |
mason and dixon's line n.
|
|
262 |
General |
amerikan iç savaşı öncesinde kuzey ve güney'i ayıran maryland ve pennsylvania arasındaki sembolik sınır |
mason-dixon line n.
|
|
263 |
General |
güney amerika yerlilerinin dilleri ile ilgili |
quichuan n.
|
|
264 |
General |
güney amerika yerlilerinin dillerine ilişkin |
quichuan n.
|
|
265 |
General |
(özellikle güney amerika'da) hayvan avlamak için kullanılan, ucunda ağırlık olan bir ip |
bola n.
|
|
266 |
General |
(özellikle güney amerika'da) hayvan avlamak için kullanılan, ucunda ağırlık olan bir ip |
bolas n.
|
|
267 |
General |
(güney afrika'da) bey |
meneer n.
|
|
268 |
General |
güney fransa'da yaşayan kimse |
meridional n.
|
|
269 |
General |
eskiden kuzeybatı florida'da yaşamış olup günümüzde güney florida'da ikamet eden seminolelerin bir kısmını oluşturan amerikan yerli kabilesi |
mikasuki n.
|
|
270 |
General |
(güney afrika'da) çiftçi kooperatifine ekin veya yün kırkma için yapılan ara ödeme |
middelskot [south africa] n.
|
|
271 |
General |
kuzey nijerya ve güney nijer'de yaşayan müslüman halktan olan kimse |
hausa n.
|
|
272 |
General |
(güney ve doğu asya'da) kule |
minar n.
|
|
273 |
General |
(güney ve doğu asya'da) kulecik |
minar n.
|
|
274 |
General |
güney dakota'nın batı-orta kesiminde ikamet eden bir amerikan yerli kabilesine mensup kimse |
minneconjou n.
|
|
275 |
General |
hollanda kökenli güney afrikalı |
boor n.
|
|
276 |
General |
avcılık ve toplayıcılıkla yaşayan, kısa boylu bir güney afrika halkına mensup kimse |
bosjesman n.
|
|
277 |
General |
avcılık ve toplayıcılıkla yaşayan, kısa boylu bir güney afrika halkına mensup kimse |
bushman n.
|
|
278 |
General |
bir güney amerika yerli halkı |
botocudo n.
|
|
279 |
General |
kelt dillerinin güney grubu |
brittanic n.
|
|
280 |
General |
amerika'nın güney dakota eyaletinde yaşayan bir kızılderili halkına mensup kimse |
brulé n.
|
|
281 |
General |
güney afrika randı |
buck [south africa] n.
|
|
282 |
General |
abd'nin kırsal güney kesimlerinde yaşayan beyaz kimse |
hillbilly n.
|
|
283 |
General |
güney avrupa'da bir antik ülke |
moesia n.
|
|
284 |
General |
güney afrika'da kullanılıp üç kileye eşdeğer olan bir hollandalı ölçü birimi |
mud n.
|
|
285 |
General |
güney afrika'da kullanılıp üç kileye eşdeğer olan bir hollandalı ölçü birimi |
muid n.
|
|
286 |
General |
yaklaşık 109 litreye eşit olan bir güney afrika kuru hacim ölçüsü |
muid n.
|
|
287 |
General |
güney afrikalı bir etnik grubun aksanı |
gammat [south africa] n.
|
|
288 |
General |
güney afrika'ya özgü zehirsiz bir bitki |
dacha n.
|
|
289 |
General |
abd'nin güney eyaletlerinde savaşta ölenlerin anıldığı çeşitli günlere verilen ad |
decoration day n.
|
|
290 |
General |
(güney abd'nin siyahi topluluklarında) şifacı |
guffer n.
|
|
291 |
General |
(güney abd'nin siyahi topluluklarında) büyücü doktor |
guffer n.
|
|
292 |
General |
yüzey araştırmalarında referans olarak kullanılan ve kuzey-güney doğrultusunda ilerleyen, anıtlarla işaretlenmiş hat |
guide meridian n.
|
|
293 |
General |
ispanyolca konuşan güney amerika ülkelerinden olan kimse |
hispano n.
|
|
294 |
General |
(abd'nin bazı güney eyaletlerinde) içki satılan fakat müessese dahilinde tüketilemeyen dükkan |
dispensary n.
|
|
295 |
General |
(abd'nin bazı güney eyaletlerinde) içki satılan fakat müessese dahilinde tüketilemeyen dükkan işletmecisi |
dispenser n.
|
|
296 |
General |
güney pasifik adaları'nda geçici işlerde çalışan beyaz erkek |
beachcomber n.
|
|
297 |
General |
(güney afrika dilinde) nehrin geçit yeri |
drift n.
|
|
298 |
General |
(güney afrika'da) eyalet başkanlığı |
drostdy n.
|
|
299 |
General |
(güney afrika'da) eyalet başkanlığı konutu |
drostdy n.
|
|
300 |
General |
(güney afrika'da) eyalet başkanının yetkisi |
drostdy n.
|
|
301 |
General |
(takma ad olarak) güney carolinalı |
palmetto n.
|
|
302 |
General |
güney amerika pampa bölgesinde yaşayan yerli bir amerikan halkı |
pampero n.
|
|
303 |
General |
güney arizona ve kuzey meksika'da yaşayan bir halk |
pima n.
|
|
304 |
General |
güney afrika'nın ıssız kırsal kesimleri |
platteland n.
|
|
305 |
General |
güney afrika'da resmi bir posta servisi |
postnet [south africa] n.
|
|
306 |
General |
güney afrika'da kullanılan bir tür ıslak killi harç |
dagga n.
|
|
307 |
General |
güney amerika'da bir ülke |
co-operative republic of guyana n.
|
|
308 |
General |
güney amerika'nın geniş ve ağaçsız bozkırlarında yaşayan ispanyol ve yerli atalara sahip melez sığır çobanı |
guacho n.
|
|
309 |
General |
(güney abd'de) üstü açık iç avlu |
parlor [dialect] n.
|
|
310 |
General |
(alaycı bir şekilde) ingilizce konuşan güney afrikalı kimse |
rooinek [south africa] n.
|
|
311 |
General |
güney asya'da erkeklerin giydiği resmi bir giysi |
sherwani n.
|
|
312 |
General |
güney fas'ta yaşayan bir berberi halkı |
shluh n.
|
|
313 |
General |
güney morocco berberilerine mensup kimse |
shluh n.
|
|
314 |
General |
güney fas'ta yaşayan bir berberi halkı |
shilluh n.
|
|
315 |
General |
güney morocco berberilerine mensup kimse |
shilluh n.
|
|
316 |
General |
güney fas'ta yaşayan bir berberi halkı |
shilha n.
|
|
317 |
General |
güney morocco berberilerine mensup kimse |
shilha n.
|
|
318 |
General |
kuzey-güney yönlü yol |
sideroad [canada] n.
|
|
319 |
General |
yasadışı uyuşturucu üretim merkezleri olan peru, bolivya ve kolombiya'yı kapsayan güney amerika bölgesi |
silver triangle n.
|
|
320 |
General |
güney yemen |
southern yemen n.
|
|
321 |
General |
(birleşik devletler'de) güney yerlisi |
southron [dialect] n.
|
|
322 |
General |
güney-güneydoğu |
south-southeast n.
|
|
323 |
General |
(pusulada) güney-güneydoğu yönü |
south-southeast n.
|
|
324 |
General |
(pusulada) güney-güneybatı yönü |
south-southwest n.
|
|
325 |
General |
(bağımsızlık öncesinde) güney afrika'da kullanılan bir madeni para |
sovereign n.
|
|
326 |
General |
birleşik devletler'in güney ve ortasına özgü uzun ve tırmanıcı bir bitki |
supplejack n.
|
|
327 |
General |
(kuzey, güney vb.) cephe |
exposure n.
|
|
328 |
General |
kırbaçlamak (güney afrika'da) |
sjambok v.
|
|
329 |
General |
kamçılamak (güney afrika'da) |
sjambok v.
|
|
330 |
General |
güney afrika´ya özgü |
south african adj.
|
|
331 |
General |
güney amerika´ya özgü |
south american adj.
|
|
332 |
General |
güney kutbuna ait |
antarctic adj.
|
|
333 |
General |
güney kutbu ile ilgili |
antarctic adj.
|
|
334 |
General |
güney afrikalı |
south african adj.
|
|
335 |
General |
güney yunanistan'daki antik korint kenti ve onunla ilgili olan |
corinthian adj.
|
|
336 |
General |
güney tarafında bulunan |
southerly adj.
|
|
337 |
General |
güney amerika |
south american adj.
|
|
338 |
General |
kuzey afrika ve güney avrupa'nın paleolitik kültürüne ait olan veya onunla ilgili |
capsien adj.
|
|
339 |
General |
güney amerika'nın and dağları ve onunla ilgili olan |
andean adj.
|
|
340 |
General |
doğu kerte güney doğuda olan |
east-southeast adj.
|
|
341 |
General |
güney amerikalıların kuzeyliler için kullandığı tabir |
yankee adj.
|
|
342 |
General |
güney avustralya'ya ait |
south australian adj.
|
|
343 |
General |
güney avustralya'ya dair |
south australian adj.
|
|
344 |
General |
güney avustralya'ya özgü |
south australian adj.
|
|
345 |
General |
güney avustralyalılara ait |
south australian adj.
|
|
346 |
General |
güney avustralyalılara dair |
south australian adj.
|
|
347 |
General |
güney avustralyalılara özgü |
south australian adj.
|
|
348 |
General |
(güney asya kültüründe) kadınlara ait veya ilgili |
zanana adj.
|
|
349 |
General |
(güney asya kültüründe) kadınlara ait veya ilgili |
zenana adj.
|
|
350 |
General |
sahra çölünün güney bölümündeki yarı kurak bölgeye ait |
sahelian adj.
|
|
351 |
General |
güney fransalılara özgü |
meridional adj.
|
|
352 |
General |
abd'nin new york ile güney karolina arasındaki tüm veya bazı eyaletleri kapsayan bölgesine ait veya ilişkin |
mid-atlantic adj.
|
|
353 |
General |
abd ile güney amerika arasında yer alan topraklara ve burada yaşayan insanlara ait veya ilişkin |
middle american adj.
|
|
354 |
General |
kuzey veya güney dakota'ya ait |
dakota adj.
|
|
355 |
General |
kuzey veya güney dakota ile ilgili |
dakota adj.
|
|
356 |
General |
hem kuzey hem de güney dakota'ya ait |
dakota adj.
|
|
357 |
General |
hem kuzey hem de güney dakota ile ilgili |
dakota adj.
|
|
358 |
General |
alpler'in güney bölümüyle ilgili |
cisalpine adj.
|
|
359 |
General |
alpler'in güney bölümünde yaşayan |
cisalpine adj.
|
|
360 |
General |
alpler'in güney bölümünden gelen |
cisalpine adj.
|
|
361 |
General |
güney eyaletinde olan |
downstate adj.
|
|
362 |
General |
güney eyaletinin bir kısmında olan |
downstate adj.
|
|
363 |
General |
güney eyaletinin bir kısmına özgü |
downstate adj.
|
|
364 |
General |
güney amerika pampa bölgesine ait |
pampean adj.
|
|
365 |
General |
güney amerika pampa bölgesi ile ilgili |
pampean adj.
|
|
366 |
General |
(güney amerika) pampa bölgesinin yerli halkına ait |
pampean adj.
|
|
367 |
General |
(güney amerika) pampa bölgesinin yerli halkı ile ilgili |
pampean adj.
|
|
368 |
General |
güney amerika yerlilerinden oluşan grubun bir üyesi |
pampean adj.
|
|
369 |
General |
güney yönlü |
south-facing adj.
|
|
370 |
General |
güney yönlü |
southly [obsolete] adj.
|
|
371 |
General |
güney tarafında bulunan |
southly [obsolete] adj.
|
|
372 |
General |
güney-güneydoğuya bakan |
south-southeast adj.
|
|
373 |
General |
güney-güneydoğu menşeli |
south-southeast adj.
|
|
374 |
General |
güney-güneydoğudan gelen |
south-southeast adj.
|
|
375 |
General |
güney-güneybatıya bakan |
south-southwest adj.
|
|
376 |
General |
güney-güneybatı menşeli |
south-southwest adj.
|
|
377 |
General |
güney-güneybatıdan gelen |
south-southwest adj.
|
|
378 |
General |
güney yönlü |
southwardly adj.
|
|
379 |
General |
yarımadanın güney kıyısında |
on the southern coast of the peninsula adv.
|
|
380 |
General |
güney yönünde |
in the south adv.
|
|
381 |
General |
güney-güneydoğuya bakarak |
south-southeast adv.
|
|
382 |
General |
güney-güneydoğudan |
south-southeast adv.
|
|
383 |
General |
güney-güneybatıya bakarak |
south-southwest adv.
|
|
384 |
General |
güney-güneybatıdan |
south-southwest adv.
|
|
385 |
General |
(bir şeyin) güney ucuna doğru |
down prep.
|
|
386 |
General |
(abd'nin güney kesimlerinde) kendileri |
theirself [usa] pron.
|
|
387 |
General |
(abd'nin güney kesimlerinde) kendilerini |
theirself [usa] pron.
|
|
388 |
General |
(abd'nin güney kesimlerinde) kendilerine |
theirself [usa] pron.
|
|
389 |
General |
(abd'nin güney kesimlerinde) kendileri |
theirselves [usa] pron.
|
|
390 |
General |
(abd'nin güney kesimlerinde) kendilerini |
theirselves [usa] pron.
|
|
391 |
General |
(abd'nin güney kesimlerinde) kendilerine |
theirselves [usa] pron.
|
|
392 |
General |
(güney asya'da) sen çok yaşa! |
zindabad interj.
|
|
393 |
General |
güney anlamına gelen ön ek |
austr- pref.
|
|
394 |
General |
güney batı |
wbs (west by south) abrev.
|
|
395 |
General |
güney hristiyan liderliği konferansı |
sclc (southern christian leadership conference) abrev.
|
|
396 |
General |
pusulanın güneydoğu ile güney arasında gösterdiği yön |
sebs (southeast by south) abrev.
|
|
397 |
General |
güney-güneydoğu |
sse (south-southeast) abrev.
|
|
398 |
General |
güney-güneybatı |
ssw (south-southwest) abrev.
|
|
Phrasals |
|
399 |
Phrasals |
Güney'deki birine/bir şeye gitmek |
go down to someone or something v.
|
|
Phrases |
|
400 |
Phrases |
sonsuza kadar güney kore'yi seveceğiz |
we'll love south korea forever expr.
|
|
Colloquial |
|
401 |
Colloquial |
güney afrika brendisi |
cape smoke n.
|
|
402 |
Colloquial |
güney afrika konyağı |
cape smoke n.
|
|
403 |
Colloquial |
yeni güney galler |
new south n.
|
|
404 |
Colloquial |
güney afrika'daki pretoria üniversitesi öğrencisi |
tukkie [south african] n.
|
|
405 |
Colloquial |
güney afrika'daki siyahların yabancı afrikalılara taktığı isim |
amakwerekwere [South African] n.
|
|
406 |
Colloquial |
pick-up (araba) (güney afrika) |
bakkie n.
|
|
407 |
Colloquial |
(güney afrika) trafik ışıkları |
robot n.
|
|
408 |
Colloquial |
sırt kısmı mavimsi ve alt kısımları beyaz olan, güney denizlerinde yaygın bulunan bir kuş |
blue billy [new zealand] n.
|
|
409 |
Colloquial |
güney doğu abd |
down south n.
|
|
410 |
Colloquial |
güney afrika'da bir hitap biçimi |
umlungu [south africa] n.
|
|
411 |
Colloquial |
güney ingiltere'de eğitimli kimselerin konuştuğu ingilizce |
king's english n.
|
|
412 |
Colloquial |
merkezi güney hindistan'daki kodambakkam semti olan, tamilce yapımların çekildiği film endüstrisi |
kollywood n.
|
|
413 |
Colloquial |
güney amerika kültürünün geleneksel, tutucu, eril özelliklerini taşıyan kimse |
good old boy [southern us] n.
|
|
414 |
Colloquial |
abd'nin iç ve güney kısmı |
without [midland/southern us] n.
|
|
415 |
Colloquial |
güney carolinalı |
ricebird n.
|
|
416 |
Colloquial |
güney dakota eyaleti |
coyote state n.
|
|
417 |
Colloquial |
(georgia ve güney carolina'daki çam ormanlarında yaşayan) fakir beyaz |
sandhiller n.
|
|
418 |
Colloquial |
güney-orta afrika'da yer alan ve atlas okyanusu'na kıyısı olan bir cumhuriyet |
free state n.
|
|
419 |
Colloquial |
güney doğu abd'de |
down south adv.
|
|
420 |
Colloquial |
güney doğu abd'ye |
down south adv.
|
|
Idioms |
|
421 |
Idioms |
güney aksanı |
a mouth full of south n.
|
|
422 |
Idioms |
güney (abd) mutfağı/lezzeti |
a mouth full of south n.
|
|
423 |
Idioms |
abd'nin dinsel olarak tutucu bilinen güney bölgesi |
the bible belt n.
|
|
424 |
Idioms |
(güney afrika'da) bütün gün eczane köşeleri ya da diğer umuma açık alanlarda dolaşıp genç kadınları etkilemeye çalışan genç erkek |
drugstore cowboy [us/south africa] n.
|
|
425 |
Idioms |
abd'nin tutucu olarak bilinen güney ve ortabatı bölgesi |
bible belt n.
|
|
Formal |
|
426 |
Formal |
ingiliz yönetiminden önce güney afrika'nın kırsal bölgelerinde yerel boer hakimine yardım eden konsey |
heemraad n.
|
|
Speaking |
|
427 |
Speaking |
güney boston |
southie (south boston) n.
|
|
428 |
Speaking |
anlaşma sağlamak, vurgu için kullanılan güney afrika ifadesi |
ek se expr.
|
|
Trade/Economic |
|
429 |
Trade/Economic |
doğu ve güney afrika ortak pazarı |
common market for eastern and southern africa (comesa) n.
|
|
430 |
Trade/Economic |
genelde aile şirketi olarak kurulmuş büyük ölçekli güney kore firması |
chaebol n.
|
|
431 |
Trade/Economic |
güney ülkeleri |
south n.
|
|
432 |
Trade/Economic |
güney afrika randı |
south african rand n.
|
|
433 |
Trade/Economic |
güney afrika ticaret ödemesi |
south african trading payment n.
|
|
434 |
Trade/Economic |
güney afrika vadeli işlemler borsası |
south african futures exchange (safex) n.
|
|
435 |
Trade/Economic |
güney afrika hisseleri |
south african shares n.
|
|
436 |
Trade/Economic |
güney afrika rekabet kurulu |
south african competition commission n.
|
|
437 |
Trade/Economic |
güney afrika tahvil borsasın |
bond exchange of south africa n.
|
|
438 |
Trade/Economic |
güney yönüne doğru giden gemi |
southbound vessel n.
|
|
439 |
Trade/Economic |
güney afrika değeri |
south african value n.
|
|
440 |
Trade/Economic |
güney afrika rekabet kanunu |
south african competition act n.
|
|
441 |
Trade/Economic |
güney afrika devir süresi |
south african transfer time n.
|
|
442 |
Trade/Economic |
kuzey-güney ticaret modelleri |
north-south trade models n.
|
|
443 |
Trade/Economic |
kuzey-güney diyalogu |
north-south dialog n.
|
|
444 |
Trade/Economic |
üyelerinin haftalık, iki haftalık ya da aylık para verip oluşturduğu güney afrika'da faaliyet gösteren bir para biriktirme düzeni |
stokvel n.
|
|
445 |
Trade/Economic |
güney kore wonu'nun yüzde birine karşılık gelen bir para birimi |
jeon n.
|
|
446 |
Trade/Economic |
(para birimleri) 1 ons altın içeren ve sadece yatırım amaçlı kullanılan bir güney afrika sikkesi |
krugerrand n.
|
|
447 |
Trade/Economic |
(özellikle güney asya'da) gayriresmi bir para aktarma sistemi |
hundi n.
|
|
448 |
Trade/Economic |
(güney asya'da) tahvil |
hundi n.
|
|
449 |
Trade/Economic |
(güney asya'da) poliçe |
hundi n.
|
|
450 |
Trade/Economic |
bazı afrika ve güney asya ülkelerinde para olarak kullanılan bir deniz kabuğu |
money cowry n.
|
|
451 |
Trade/Economic |
güney kore'nin eski para birimi |
hwan n.
|
|
452 |
Trade/Economic |
güney afrika pazarlama birliği tarafından reklamcılık ve pazarlama alanında verilen ödüllerin ortak adı |
lourie n.
|
|
453 |
Trade/Economic |
güney vietnam para birimi |
dong n.
|
|
454 |
Trade/Economic |
(kuzey veya güney) vietnam para birimine ait banknot |
dong n.
|
|
455 |
Trade/Economic |
bir güney vietnam piastresine denk para |
piaster n.
|
|
456 |
Trade/Economic |
bir güney vietnam piastresine denk para |
piastre n.
|
|
457 |
Trade/Economic |
louisiana ve diğer güney eyaletlerinde kullanılan bir ispanyol madeni parası |
picayune n.
|
|
458 |
Trade/Economic |
louisiana ve diğer güney eyaletlerinde kullanılan bir ispanyol madeni parası |
picaillon n.
|
|
459 |
Trade/Economic |
güney sudan lirası |
pound n.
|
|
460 |
Trade/Economic |
güney afrika'nın bağımsızlığı öncesi kullanılan para birimi |
pound n.
|
|
461 |
Trade/Economic |
güney amerika'da kullanılan altın bir sikke |
protea n.
|
|
Law |
|
462 |
Law |
(1980'lerdeki güney afrikası) polis ve istihbarat teşkilatı mensupları |
securocrat n.
|
|
463 |
Law |
(güney asya ve afrika'da) yüksek mahkeme |
apex court n.
|
|
464 |
Law |
(güney asya ve afrika'da) anayasa mahkemesi |
apex court n.
|
|
465 |
Law |
(güney asya ve afrika'da) temyiz mahkemesi |
apex court n.
|
|
466 |
Law |
(güney asya'da) adliye çalışanı |
amla n.
|
|
467 |
Law |
koloni döneminde güney amerika'da bulunan bir yüksek mahkeme |
audiencia n.
|
|
468 |
Law |
güney afrika'nın yargı başkenti |
bloemfontein n.
|
|
469 |
Law |
abd'de güney bloğunun yanında olup genellikle demokratlara oy çıkaran eyalet |
border state n.
|
|
470 |
Law |
güney afrika devlet güvenlik bürosu |
boss (bureau of state security) abrev.
|
|
Politics |
|
471 |
Politics |
ispanyolca konuşulan güney amerika ülkelerinde yerel hükümet ve yöneticiler |
caciquism n.
|
|
472 |
Politics |
1843-1844'te güney galler'de erkek gibi giyinmiş rebacca adındaki kadının yönettiği isyanın savunucuları |
rebeccaism n.
|
|
473 |
Politics |
güney afrika'da merkez-sağ afrikalıların yoğunlukta olduğu bir siyasi parti |
national party n.
|
|
474 |
Politics |
apartheid rejimi sonrası dönemde güney afrika'da yükselen ulusal dayanışma hareketi |
nation-building n.
|
|
475 |
Politics |
güney afrika’daki zenci halkın gayri resmi marşı olan ve 1991'de resmen kabul edilen marş |
nkosi sikelel' iafrika n.
|
|
476 |
Politics |
güney italya'nın calabria bölgesinde bir suç örgütü |
'ndrangheta n.
|
|
477 |
Politics |
merkez sağ görüşlü afrikalılardan oluşan bir güney afrika siyasi partisi |
new national party n.
|
|
478 |
Politics |
güney afrika'daki resmi demiryolu ve ulaşım şirketi |
transnet [south african] n.
|
|
479 |
Politics |
avrupa konseyi kuzey-güney merkezi |
north-south centre of the council of europe n.
|
|
480 |
Politics |
avrupa konseyi kuzey-güney merkezi |
north-south centre of the council of europe n.
|
|
481 |
Politics |
avrupa güney gözlemevi |
european southern observatory n.
|
|
482 |
Politics |
bir güney amerika yerli kavmi |
aymara n.
|
|
483 |
Politics |
bir güney slav ırkı |
gorani n.
|
|
484 |
Politics |
bir güney afrika bölgesi etnik grubu |
lembaa n.
|
|
485 |
Politics |
bir güney afrika bölgesi etnik grubu |
lemba n.
|
|
486 |
Politics |
brezilya, rusya, hindistan, çin ve güney afrika cumhuriyeti |
brics n.
|
|
487 |
Politics |
doğu ve güney afrika ortak pazarı |
common market for eastern and southern africa n.
|
|
488 |
Politics |
eskiden güney afrika'daki beyazların beyaz olmayanları kontrol etmesi |
baaskap n.
|
|
489 |
Politics |
güney konisi ülkeleri |
southern cone countries n.
|
|
490 |
Politics |
güney afrika cumhuriyeti'nde 1994 yılına kadar yürürlükte olan ve beyaz olmayan ırklar arasında yasal olarak bir ayrımı öngören politika |
apartheid n.
|
|
491 |
Politics |
güney afrika kalkınma topluluğu |
southern african development community n.
|
|
492 |
Politics |
güney amerika ulusları birliği |
union of south american nations n.
|
|
493 |
Politics |
güney asya bölgesel işbirliği örgütü |
south asian association for regional cooperation n.
|
|
494 |
Politics |
güney ortak pazarı |
southern common market n.
|
|
495 |
Politics |
güney kore hükümeti |
south korean government n.
|
|
496 |
Politics |
güney afrika'da bir halk |
shona n.
|
|
497 |
Politics |
güney amerika'da yaşayan bir etnik grup |
yamana n.
|
|
498 |
Politics |
güney afrika ve namibya'da yaşayan etnik bir grup |
namaqua n.
|
|
499 |
Politics |
güney kıbrıs rum yönetimi |
greek cypriot administration of southern cyprus (gcasc) n.
|
|
500 |
Politics |
güney afrika cumhuriyeti |
republic of south africa n.
|
|