Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
hızlandırmak
Bedeutungen von dem Begriff
"hızlandırmak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 49 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
hızlandırmak
expedite
v.
2
Common Usage
hızlandırmak
speed up
v.
3
Common Usage
hızlandırmak
accelerate
v.
General
4
General
hızlandırmak
pour on the speed
v.
5
General
hızlandırmak
speed something up
v.
6
General
hızlandırmak
ginger
v.
7
General
hızlandırmak
force the pace
v.
8
General
hızlandırmak
whip up
v.
9
General
hızlandırmak
step up
v.
10
General
hızlandırmak
hurry
v.
11
General
hızlandırmak
precipitate
v.
12
General
hızlandırmak
speed
v.
13
General
hızlandırmak
hasten
v.
14
General
hızlandırmak
quicken
v.
15
General
hızlandırmak
ginger up
v.
16
General
hızlandırmak
rev up
v.
17
General
hızlandırmak
wing
v.
18
General
hızlandırmak
hurry something up
v.
19
General
hızlandırmak
make fast
v.
20
General
hızlandırmak
jazz
v.
21
General
hızlandırmak
jazz up
v.
22
General
hızlandırmak
rev
v.
23
General
hızlandırmak
accelerate
v.
24
General
hızlandırmak
press
v.
25
General
hızlandırmak
step on the juice
v.
26
General
hızlandırmak
push on
v.
27
General
hızlandırmak
appromt [obsolete]
v.
28
General
hızlandırmak
zap
v.
29
General
hızlandırmak
make [dialect]
v.
30
General
hızlandırmak
quetch
v.
31
General
hızlandırmak
mend
v.
32
General
hızlandırmak
grease
v.
33
General
hızlandırmak
goose
v.
34
General
hızlandırmak
pep (up)
v.
35
General
hızlandırmak
shut [obsolete]
v.
36
General
hızlandırmak
stimulate
v.
Phrasals
37
Phrasals
hızlandırmak
set off
v.
38
Phrasals
hızlandırmak
hurry on
v.
39
Phrasals
hızlandırmak
crank up
v.
Colloquial
40
Colloquial
hızlandırmak
turbo-charge
v.
41
Colloquial
hızlandırmak
fast-track
v.
Trade/Economic
42
Trade/Economic
hızlandırmak
expedite
v.
Technical
43
Technical
hızlandırmak
accelerate
v.
Medical
44
Medical
hızlandırmak
hypo
v.
Literature
45
Literature
hızlandırmak
festinate
v.
Sport
46
Sport
hızlandırmak
accelerate
v.
Archaic
47
Archaic
hızlandırmak
haste
v.
48
Archaic
hızlandırmak
dispatch [us]
v.
49
Archaic
hızlandırmak
despatch [uk]
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"hızlandırmak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 62 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
sıvının buharlaşmasını hızlandırmak için geniş yüzeye maruz bırakılması
graduation
n.
2
General
(süreci) hızlandırmak
step up
v.
3
General
süreci hızlandırmak
speed up the process
v.
4
General
süreci hızlandırmak
accelerate the process
v.
5
General
hızlandırmak (bir hayvanı)
urge on
v.
6
General
işleri hızlandırmak
expedite matters
v.
7
General
işleri hızlandırmak
speed up matters
v.
8
General
üretimi hızlandırmak
speed up the production
v.
9
General
kimyasal reaksiyonu hızlandırmak
activate
v.
10
General
(imalatı, inşaatı, süreci) hedefe zamanında ulaşabilmek için hızlandırmak
fast-track
v.
11
General
(özellikle sinir hastalıklarında adımlarını istemsiz olarak) hızlandırmak
festinate
v.
12
General
(bir olayın) gelişini hızlandırmak
prevent [obsolete]
v.
13
General
(mahmuz kullanarak) atını hızlandırmak
spur
v.
Phrasals
14
Phrasals
gaz kelebeğini ayarlayarak hızlandırmak
throttle up
v.
15
Phrasals
koşum takarak hızlandırmak
hitch up
v.
16
Phrasals
acele ettirmek/hızlandırmak
put a bomb under something
v.
17
Phrasals
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu artırarak) hızlandırmak
ease out
v.
18
Phrasals
(birini/bir şeyi) çabuklaştırmak/hızlandırmak
hurry (someone or something) along
v.
19
Phrasals
çabuklaştırmak/hızlandırmak
hurry along
v.
20
Phrasals
(bir şeyi) hızlandırmak
rev something up
v.
21
Phrasals
(animasyonda kareler arasındaki boşluğu artırarak) hızlandırmak
slow out
v.
Colloquial
22
Colloquial
motoru hızlandırmak
gun
v.
Idioms
23
Idioms
acele ettirmek/hızlandırmak
put a rocket under somebody
v.
24
Idioms
gelişmesini hızlandırmak
bring on
v.
25
Idioms
gelişmesini hızlandırmak
bring along
v.
26
Idioms
süreci hızlandırmak/kolaylaştırmak
grease the skids
v.
27
Idioms
(bir süreci vb.) hızlandırmak
put something on the fast track
v.
28
Idioms
(birinin) kalp atışlarını hızlandırmak
get (someone's) pulse racing
v.
29
Idioms
temposunu birine göre hızlandırmak
mend (one's) pace [old-fashioned]
v.
30
Idioms
işleri hızlandırmak
swing into full gear
v.
31
Idioms
işleri hızlandırmak
swing into gear
v.
32
Idioms
(birini) hızlandırmak
give (one) a buzz
v.
33
Idioms
harekete geçirmek/hızlandırmak
put a bomb under
v.
34
Idioms
(birini/bir şeyi) harekete geçirmek/hızlandırmak
put a bomb under (someone or something) [uk]
v.
35
Idioms
(birini/bir şeyi) harekete geçirmek/hızlandırmak
put a rocket under (someone or something) [uk]
v.
36
Idioms
işleri hızlandırmak
step things up
v.
Formal
37
Formal
yeniden hızlandırmak
reaccelerate
v.
Trade/Economic
38
Trade/Economic
işleri hızlandırmak amacıyla yapılan ödeme
facilitation payment
n.
39
Trade/Economic
bir projeyi hızlandırmak
fast track a project
v.
40
Trade/Economic
satışları hızlandırmak
speed up sales
v.
41
Trade/Economic
süreci hızlandırmak
expedite the process
v.
Industry
42
Industry
daha fazla kaynak ayırarak işi hızlandırmak
crash
v.
Media
43
Media
akışı hızlandırmak (olay örgüsü)
fast forward
v.
Technical
44
Technical
(cüruf yüzeyine) bakırın ateşte arıtma işlemi sırasında çubukla vurup eriyik metalin havayla temasını sağlayarak oksidasyonu hızlandırmak
flap
v.
Computer
45
Computer
bilgisayarı hızlandırmak için bios hafızasındaki içeriği ram'e kopyalama
shadowing
n.
Textile
46
Textile
akrilik tipi bileşenlere çapraz bağlanma sürecini hızlandırmak amacıyla eklenen madde
catalyst
n.
Marine
47
Marine
(tekne) aniden hızlandırmak
shoot
v.
Medical
48
Medical
doğumu başlatmak veya hızlandırmak için cenin zarının yapay olarak yırtılması
amniotomy
n.
49
Medical
göz sıvısının drenajını hızlandırmak için bir alanda çok sayıda küçük lazer yanıkları meydana getirerek yapılan bir göz ameliyatı
laser trabecular surgery
n.
50
Medical
aterosklerozu hızlandırmak
accelerate atherosclerosis
v.
51
Medical
hücre ölümünü hızlandırmak
accelerate cell death
v.
52
Medical
iyileşme sürecini hızlandırmak
speed up the healing process
v.
53
Medical
iyileşmeyi hızlandırmak için dokuyu almak (yara, kist gibi lezyondan)
deroof
v.
Chemistry
54
Chemistry
kimyasal reaksiyonları hızlandırmak
activate
v.
Agriculture
55
Agriculture
otların kurumasını hızlandırmak için karıştırarak seyrelten alet
tedder
n.
56
Agriculture
çiçeklenmeyi başlatmak veya hızlandırmak için tohumların ve bitkilerin düşük sıcaklıklara maruz bırakılması
vernalization
n.
57
Agriculture
çiçeklenmeyi başlatmak veya hızlandırmak için tohumların ve bitkilerin düşük sıcaklıklara maruz bırakılması
vernalisation
n.
58
Agriculture
yeni biçilmiş otların kurumasını hızlandırmak için karıştırarak seyrelten alet
hay tedder
n.
59
Agriculture
bitkinin tohumunu soğukta tutarak büyümesini hızlandırmak
jarovise
v.
60
Agriculture
bitkinin tohumunu soğukta tutarak büyümesini hızlandırmak
jarovize
v.
61
Agriculture
su emilimini artırmak veya çimlenmeyi hızlandırmak için (tohumların) dış yüzeyini kazımak
scarify
v.
Slang
62
Slang
işleri hızlandırmak için devlet çalışanlarına verilen para/hediye (yasak olmayan ülkelerde)
lubrication payment
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hızlandırmak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy