Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | have a talk v. | sohbet etmek |
General | have a talk v. | görüşme yapmak |
General | have a talk v. | konuşmak |
General | have a talk v. | konuşmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | have a talk with v. | görüşmek |
General | have a talk with v. | konuşmak |
Idioms | ||
Idioms | have a heart-to-heart talk v. | birine açılmak |
Idioms | have a heart-to-heart talk v. | biriyle dertleşmek |
Idioms | have a heart-to-heart talk v. | birisiyle samimi/dostça sohbet etmek |
Idioms | have a heart-to-heart talk v. | birine içini dökmek |
Speaking | ||
Speaking | we can have a nice long talk when I come back expr. | döndüğümde uzun uzun konuşuruz |
Speaking | I'm pleased to have a chance to talk with expr. | sizinle bir konuşma şansı yakaladığım için çok mutluyum |