Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | hazımsızlık | indigestion n. |
General | ||
General | hazımsızlık | dyspepsia n. |
General | hazımsızlık | digestive troubles n. |
General | hazımsızlık | upset n. |
General | hazımsızlık | indigestive adj. |
Idioms | ||
Idioms | hazımsızlık | sour stomach n. |
Medical | ||
Medical | hazımsızlık | dyspepsia n. |
Medical | hazımsızlık | dyspepsy n. |
Medical | hazımsızlık | indigestion n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | hazımsızlık çeken kimse | dyspeptic n. |
General | hazımsızlık çeken | dyspeptic adj. |
General | hazımsızlık çekercesine sinirli | atrabilious [rare] adj. |
Pathology | ||
Pathology | yetersiz sindirim veya hazımsızlık ile karakterize bir bozukluk | apepsia n. |
Pathology | yetersiz sindirim veya hazımsızlık ile karakterize bir bozukluk | apepsy n. |
Pathology | hazımsızlık sebebiyle midede oluşan tanecikli birikinti | saburra n. |
Pharmaceutics | ||
Pharmaceutics | mide bulantısı, hazımsızlık ve ishali tedavi etmek için kullanılan bir salisilat | bismuth subsalicylate n. |