her ikisi

Bedeutungen von dem Begriff "her ikisi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	her ikisi	both of them pron.
We are discussing both of them today as a result of Parliament's organisational arrangements. Parlamento'nun organizasyonel düzenlemelerinin bir sonucu olarak bugün her ikisini de görüşüyoruz. More Sentences
2	General	her ikisi	either pron.
However, I cannot imagine either working in practice. Bununla birlikte, her ikisinin de pratikte işe yarayacağını düşünemiyorum. More Sentences
3	General	her ikisi	both adj.
4	General	her ikisi	all two [dialect] pron.

Bedeutungen, die der Begriff "her ikisi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	her ikisi de	both of adj.
We are lucky to have two committed men, both of whom realise the importance of science. Her ikisi de bilimin öneminin farkında olan iki kararlı adama sahip olduğumuz için şanslıyız. More Sentences
2	General	her ikisi de	both adj.
The two communities are increasingly segregated - and both are armed. Bu iki toplum giderek birbirinden ayrılıyor ve her ikisi de silahlanmış durumda. More Sentences
3	General	her ikisi (de)	both adj.
I would like to speak about both at the same time. Her ikisi hakkında da aynı anda konuşmak istiyorum. More Sentences
4	General	her ikisi de değil	neither of them pron.
5	General	her ikisi de değil	neither pron.
6	General	her ikisi de	both and conj.
7	General	her ikisi de anlamı veren ön ek	amphi- pref.
8	General	her ikisi anlamı veren ön ek	bis- pref.
Phrases
9	Phrases	her ikisi durumdan da zarar görme	the worst of both worlds n.
10	Phrases	ebeveynlerin her ikisi	both parents n.
Proverb
11	Proverb	eğer iki kişi kötü bir durumla karşılaşmışsa bu sorundan her ikisi birden sorumludur	it takes two to tango
Speaking
12	Speaking	her ikisi de olabilir	it could go either way expr.
Trade/Economic
13	Trade/Economic	çocuksuz yaşayan ve her ikisi de çalışan çiftler	double income no kids (dinks/dinkies) n.
14	Trade/Economic	ihbar üzerine, zamanın geçmesiyle veya her ikisi sonucunda bir temerrüt teşkil edecek durum	event which with notice or lapse of time or both would become a default n.
Law
15	Law	her ikisi de evli olan kadınla yapılan zina	double adultery n.
Insurance
16	Insurance	her ikisi de kusurlu çatma klozu	both to blame collision clause n.
17	Insurance	taraflardan her ikisi tarafından bilinen hasar	known loss n.
Technical
18	Technical	her ikisi de anlamı veren ön ek	ampho- pref.
Pathology
19	Pathology	her ikisi ölü ikiz doğum	twins both stillborn n.
Gastronomy
20	Gastronomy	jelatin veya krem şantiden biri ya da her ikisi ile hafifletilmiş et veya balık püresi	mousse n.
Math
21	Math	özne ve yüklemleri aynı olup nicelik veya nitelik olarak veya her ikisi bakımından farklılık gösteren iki önerme arasındaki ilişki	opposition n.
22	Math	her ikisi arasında üçüncü bir elemanın bulunduğu küme	continuum n.
Logic
23	Logic	aynı anda her ikisi de doğru olamayan iki önermeden her biri	contrary n.
24	Logic	aynı anda her ikisi de doğru olamayan ifadeler	contraries n.
Biochemistry
25	Biochemistry	aktivatör, inhibitör veya her ikisi olarak hareket etmek (reseptör)	modulate v.
Linguistics
26	Linguistics	sayı, durum ya da her ikisi için geçerli olan dilbilimsel form	nominal n.