Verlauf

hevesle

Bedeutungen von dem Begriff "hevesle" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 14 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	hevesle	enthusiastically adv.
2	Common Usage	hevesle	eagerly adv.
General
3	General	hevesle	ardently adv.
4	General	hevesle	keenly adv.
5	General	hevesle	avidiously [obsolete] adv.
6	General	hevesle	with a will adv.
7	General	hevesle	fainly adv.
8	General	hevesle	ding-dong adv.
9	General	hevesle	pantingly adv.
10	General	hevesle	flaught adv.
Idioms
11	Idioms	hevesle	with bells on (one's toes) expr.
12	Idioms	hevesle	with bells on expr.
Literature
13	Literature	hevesle	a-tiptoe adv.
Archaic
14	Archaic	hevesle	yerne adv.

Bedeutungen, die der Begriff "hevesle" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 81 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	büyük bir hevesle övgü yağdıran kişi	cheerleader n.
2	General	birinin yaptığı şey ile hevesle ilgilenme	unction n.
3	General	birinin söylediği şey ile hevesle ilgilenme	unction n.
4	General	işe büyük bir hevesle gelmek	come to the job with great enthusiasm v.
5	General	hevesle övgü yağdırmak	cheerlead v.
6	General	hevesle karşılık vermemek	underreact v.
7	General	hevesle katılmak	enter v.
8	General	gelip geçici hevesle arzulamak	whim v.
9	General	hevesle uzun uzadıya tartışmak	discant v.
10	General	hevesle yanıp tutuşan	flaming adj.
11	General	yakından ve hevesle	hotly adv.
12	General	büyük bir hevesle	with great eagerness adv.
Phrasals
13	Phrasals	hevesle beklemek	lot on [dialect] v.
14	Phrasals	hevesle beklemek	lot upon [dialect] v.
15	Phrasals	hevesle girişmek	buckle down to v.
16	Phrasals	hevesle başlamak/üstlenmek	dive in v.
17	Phrasals	(bir şeye) hevesle başlamak/girişmek	dive into (something) v.
18	Phrasals	hevesle başlamak/girişmek	dive in v.
19	Phrasals	hevesle başlamak/girişmek	dive into v.
20	Phrasals	bir şeyi kabul edip benimseyip hevesle devam ettirmek	run with v.
21	Phrasals	hevesle girişmek	wade into someone or something v.
22	Phrasals	hevesle girişmek	wade in someone or something v.
23	Phrasals	-e hevesle dalmak	jump in v.
24	Phrasals	(bir şeyi) hevesle/gayretle üstlenmek	plow into (something) v.
25	Phrasals	(bir şeye) şevkle/hevesle girişmek	plow into (something) v.
26	Phrasals	-i hevesle/gayretle üstlenmek	plow into v.
27	Phrasals	-e şevkle/hevesle girişmek	plow into v.
28	Phrasals	hevesle satın almak/tüketmek	slob up v.
29	Phrasals	hevesle yapmak/devam etmek	crack on v.
30	Phrasals	(bir şeyi) hevesle yapmaya başlamak	fall to (something) v.
31	Phrasals	(bir şeyde) hızla/hevesle/kararlılıkla ilerlemek	plow through (something) v.
32	Phrasals	(bir şeyde) hızla/hevesle/kararlılıkla ilerlemek	plough through (something) v.
33	Phrasals	(bir şeyi) şevkle/hevesle kabul etmek	seize onto (something) v.
34	Phrasals	(bir şeyi) şevkle/hevesle benimsemek	seize onto (something) v.
35	Phrasals	(bir şeye) şevkle/hevesle girişmek	seize onto (something) v.
36	Phrasals	(bir şeyi) şevkle/hevesle kabul etmek	seize on (something) v.
37	Phrasals	(bir şeyi) şevkle/hevesle benimsemek	seize on (something) v.
38	Phrasals	(bir şeye) şevkle/hevesle girişmek	seize on (something) v.
39	Phrasals	(bir şeyi) şevkle/hevesle kabul etmek	seize upon (something) v.
40	Phrasals	(bir şeyi) şevkle/hevesle benimsemek	seize upon (something) v.
41	Phrasals	(bir şeye) şevkle/hevesle girişmek	seize upon (something) v.
42	Phrasals	(bir şeyi) hevesle karşılamak	welcome (something) with open arms v.
Phrases
43	Phrases	ilk hevesle	(in) the first flush of youth expr.
Colloquial
44	Colloquial	hevesle başlamak	kick-starting v.
45	Colloquial	hevesle dinlemek	eat up v.
46	Colloquial	istekle/hevesle tüketmek	hoover up something [uk] v.
47	Colloquial	istekle/hevesle özümsemek	hoover up something [uk] v.
48	Colloquial	(bir şeyi) istekle/hevesle yapmak	let (something) rip v.
49	Colloquial	istekle/hevesle yapmak	let her rip v.
50	Colloquial	istekle/hevesle yapmak	let it rip v.
51	Colloquial	hevesle gitar/banjo çalmak	be pickin' and grinnin' v.
52	Colloquial	hevesle/şevkle müzik yapmak	be pickin' and grinnin' v.
Idioms
53	Idioms	hevesle konuşmak	talk up a storm v.
54	Idioms	hevesle dans etmek	dance up a storm v.
55	Idioms	istekle/hevesle yapmak	go gangbusters [us] v.
56	Idioms	hevesle beklemek	rub one's hands v.
57	Idioms	-e hevesle dalmak	jump in with both feet v.
58	Idioms	-e hevesle dalmak	jump into the ring v.
59	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical about something v.
60	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical about v.
61	Idioms	bir şeyden heyecanla/hevesle bahsetmek	wax lyrical over v.
62	Idioms	hevesle yapmak	make the fur fly v.
63	Idioms	hevesle yapmak	be going great guns v.
64	Idioms	hevesle gelmek	come running v.
65	Idioms	istekle/hevesle yapmak	go like gangbusters [us] v.
66	Idioms	istekle/hevesle saldırmak	go like gangbusters [us] v.
67	Idioms	hevesle yapmak	make the sparks fly v.
68	Idioms	hevesle yapmak	put foot [south africa] v.
69	Idioms	(bir şeyi) coşkuyla/hevesle karşılamak	receive (something) with open arms v.
70	Idioms	hevesle beklemek	rub hands v.
71	Idioms	hevesle beklemek	rub your hands v.
72	Idioms	hevesle/neşeyle şarkı söylemek	sing up a storm v.
73	Idioms	hevesle/neşeyle şarkı söyleyip durmak	sing up a storm v.
74	Idioms	büyük bir coşkuyla, şevkle, hevesle	with wild abandon adv.
75	Idioms	bir hevesle	on a whim expr.
76	Idioms	bir hevesle	for a lark expr.
77	Idioms	bir hevesle	on a lark expr.
78	Idioms	ilk hevesle	(in) the first flush of enthusiasm expr.
Computer
79	Computer	hevesle ve sıkça interneti kullanan kimse	webhead n.
Slang
80	Slang	hevesle başlamak	get it on v.
81	Slang	hevesle çalışmak	cut the mustard v.