hide - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hide

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "hide" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 48 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
hide n. post
hide v. saklamak
hide v. gizlemek
hide v. saklanmak
General
hide n. cilt
hide n. gön
hide n. deri
hide n. gizleme
hide n. hayvan derisi
hide n. koruyucu örtü
hide n. hayat
hide n. gizlenme yeri
hide v. zula etmek
hide v. gizli tutmak
hide v. sinmek
hide v. gizlenmek
hide v. saklanmak
hide v. dayak atmak
hide v. saklı tutmak
hide v. derisini yüzmek
hide v. dövmek
hide v. pataklamak
hide v. idare etmek
hide v. saklamak
hide v. gizlemek
hide v. örtmek
hide v. ketmetmek
hide v. gözünü kaçırmak
hide v. sığınmak
hide v. örtbas etmek
hide v. kendini gizlemek
hide v. örtü örtmek
hide v. karartarak deşifre edilemez hale getirmek
hide v. ortadan kaldırmak
hide v. ifraz etmek
hide v. belirsizleştirmek
hide v. anlaşılmaz hale getirmek
hide v. gizli kalmak
hide v. geri çevirmek
hide v. kovmak
hide v. deri kırbaçla dövmek
Irregular Verb
hide v. hid - hidden
Colloquial
hide v. kamçılamak
hide v. kırbaçlamak
Technical
hide n. hayvan derisi
hide n. post
hide v. saklamak
Computer
hide expr. gizle

Bedeutungen, die der Begriff "hide" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 483 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
hunter's hide n. evsin
hide and seek n. saklambaç
tanned hide n. gön
animal hide n. hayvan postu
hide-and-seek n. saklambaç
hide-out n. barınak
raw hide n. tabaklanmamış deri
tanned hide n. tabaklanmış deri
raw hide n. ham deri
mink hide n. vizon postu
crude hide n. ham post
thick hide of the cocoon n. kozanın kalın kabuğu
hide-a-bed sofa n. yataklı kanepe
hide-a-bed sofa n. çekyat
hide-and-go-seek n. saklambaç
hide [obsolete] [uk] n. 24.3 ve 48.6 hektar arasında değişen eski bir ingiliz ölçü birimi
hide [obsolete] [uk] n. güvenlik
hide [obsolete] [uk] n. refah
hide [obsolete] [uk] n. insan derisi
hide [uk] n. pusu
hide [uk] n. avdan gizlenme yeri
hide and go seek n. saklambaç oynama
hide and seek n. saklambaç oynama
hide-and-seek n. onu arayan birinden kaçıp saklanma
hide-out n. sığınak
hide-out n. saklanma yeri
be hide v. sinmek
tan somebody's hide v. kemiklerini kırmak
look for a place to hide v. kaçacak delik aramak
tan somebody's hide v. pataklamak
tan somebody's hide v. marizlemek
hide oneself v. gizlenmek
hide out v. saklamak
hide out v. polisten saklanmak
hide the distress one suffered v. kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
be unable to hide something v. açık vermek
hide the truth v. gerçeği gizlemek
hide out v. saklanmak
hide away v. saklanmak
tan someone's hide v. birine dayak atmak
tan someone's hide v. birini pataklamak
hide one's distress or sorrow v. acısını içine gömmek
tan somebody's hide v. komalık etmek
hide out v. gizlenmek
hide away v. saklamak
hide from view v. ortadan kaldırmak
hide oneself v. saklanmak
hide one's displeasure v. bozuntuya vermemek
tan somebody's hide v. eşek sudan gelinceye kadar dövmek
hide in a secret place v. zulaya atmak
hide in a secret place v. zula etmek
hide behind something v. arkasına sığınmak
hide behind something or someone v. arkasına sığınmak
hide behind v. arkasına gizlenmek
hide one's identity v. kimliğini gizlemek
hide one's sorrow v. üzüntüsünü gizlemek
cannot hide one's astonishment v. şaşkınlığını gizleyememek
be unable to hide one's bewilderment v. şaşkınlığını gizleyememek
be unable to hide one's puzzlement v. şaşkınlığını gizleyememek
be unable to hide one's confusion v. şaşkınlığını gizleyememek
be unable to hide one's amazement v. şaşkınlığını gizleyememek
hide one's excitement v. heyecanını gizlemek
hide information v. bilgi saklamak
hide the price v. fiyatı saklamak
hide one's light under a bushel v. yeteneğini gizlemek
hide one's light under a bushel v. kendini belli etmemek
hide one's light under a bushel v. kendini göstermemek
hide one's light under a bushel v. tevazu sahibi olmak
hide one's light under a bushel v. rengini belli etmemek
hide one's light under a bushel v. karda yürüyüp izini belli etmemek
play hide-and-seek v. saklambaç oynamak
hide one's feelings v. hislerini gizlemek
hide one's feelings v. duygularını gizlemek
hide one's intention v. niyetini gizlemek
hide behind v. arkasına sığınmak
hide behind v. arkasına saklanmak
hide one’s pain v. acısını saklamak
play hide and seek v. saklambaç oynamak
hide in the pantry v. kilerde saklanmak
hide at one’s uncle's house v. amcasının evinde saklanmak
hide at one’s uncle's house v. dayısının evinde saklanmak
hide a crime v. suç örtmek/gizlemek
hide something v. bir şey/şeyler saklamak
hide one's surprise v. şaşkınlığını gizlemek
hide behind v. ardına sığınmak
hide your feelings v. duygularını gizlemek
be unable to hide one's astonishment v. şaşkınlığını gizleyememek
hide something from someone v. birisinden birşeyi saklamak
hide one's self v. kendini güvenceye almak
hide the face from v. gözden kaçırmak
hide the face from v. bağışlamak
hide one's self v. kendine koruma sağlamak
hide the face from v. memnun olmamak
hide the face from v. verilen lütfu geri almak
hide [uk] v. sövüp saymak
hide [uk] v. lanetlemek
hide and seek v. saklambaç oynamak
hide-and-seek v. saklambaç oynamak
Phrasals
hide from someone v. birinden gizlenmek
hide out from someone v. birinden saklanmak
hide something in something v. bir şeyi bir şeyin içine saklamak
hide from someone v. birinden saklanmak
hide someone behind something v. birini bir şeyin arkasına gizlemek/saklamak
hide out from someone v. birinden gizlenmek
hide behind someone v. bir şeyin arkasına saklanmak
hide out v. saklı olmak
hide (someone or something) away (some place) v. (birini/bir şeyi bir yere) saklamak/gizlemek
hide someone or something behind something v. birini/bir şeyi bir şeyin arkasına saklamak
hide from v. -den saklanmak
hide from v. '-den gizlenmek
hide from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) saklanmak/gizlenmek
hide from someone (or an animal) v. (birinden/bir hayvandan) saklanmak/gizlenmek
hide in v. -in içine saklamak/saklanmak
hide in v. '-e saklamak/saklanmak
hide in v. '-de saklamak/saklanmak
hide in (something) v. (bir şeyi) içine saklamak/saklanmak
hide in (something) v. (bir şeye) saklamak/saklanmak
hide in (something) v. (bir şeyde) saklamak/saklanmak
hide out (from someone or something) v. (birinden/bir şeyden) saklanmak/gizlenmek
Proverb
you can't hide the truth güneş balçıkla sıvanmaz
don't hide your light under a bushel kendini gizleme
don't hide your light under a bushel kendini saklama
don't hide your light under a bushel yeteneklerini gizleme
don't hide your light under a bushel fazla alçakgönüllülük etme
don't hide your light under a bushel becerilerini gizleme
don't hide your light under a bushel içindeki cevheri gizleme
Colloquial
hide [australia/new zealand] n. arsızlık
hide [australia/new zealand] n. yüzsüzlük
hide [us] n. kişinin kendi canı
hide [us] n. kişinin kendi hayatı
hide [us] n. kişinin kendi güvenliği
haven't seen hide nor hair of someone v. bayağı bir süredir ortalarda görünmemek
hide (one's) head v. kafasını eğip saklanmak
hide (one's) head v. kafasını önüne eğmek
you can run, but you can't hide expr. kaçabilirsin ama saklanamazsın
Idioms
hair and hide (horns and tallow) n. (son parçasına kadar) her şey
hide the face v. verilen lütfu geri almak
hide one's light under a bushel v. alçakgönüllülük etmek
have someone's hide v. birini pataklamak
have someone's hide v. birini cezalandırmak
nail someone's hide to the wall v. birisini ağır biçimde cezalandırmak
tan someone's hide v. birini pataklamak
nail someone's hide to the wall v. birisini azarlamak
tan someone's hide v. birini cezalandırmak
tan someone's hide v. birine dersini vermek
have someone's hide v. birine dersini vermek
nail someone's hide to the wall v. birisini azarlayarak yerin dibine sokmak
hide a multitude of sins v. birçok kusuru kapatmak
hide one's head in the sand v. başını kuma gömmek
hide one's light under a bushel v. becerilerini göstermemek
tan someone's hide v. dövmek
hide one's head in the sand like an ostrich v. devekuşu gibi başını kuma gömmek
hide one's head in the sand like an ostrich v. devekuşu gibi başını kuma sokmak
hide a multitude of sins v. hakikati gizlemek
tan one's hide v. evire çevire dövmek
hide a multitude of sins v. hakikati saklamak
hide in plain sight v. göz önünde fark edilmemek
see neither hide nor hair of someone v. izine rastlayamamak
find neither hide nor hair of someone v. izine rastlayamamak
hide one's light under a bushel v. içindeki cevheri gizlemek
hide one's light under a bushel v. içindeki cevheri göstermemek
hide one's main objective v. kaçak güreşmek
hide one's light under a bushel v. kendini göstermemek
hide a multitude of sins v. kusurları gizlemek
haven't seen hide nor hair of v. sesi soluğu çıkmamak
hide one's head in the sand v. sorunları görmezden gelmek
hide in plain sight v. varlığını maskeleyen bir ortamda görünür kalarak fark edilmez olmak
hide one's light under a bushel v. yeteneklerini belli etmemek
hide a multitude of sins v. (kötülükleri) örtmek
hide a multitude of sins v. (kötülükleri) maskelemek
hide one's face in shame v. utancıdan yüzünü saklamak
hide one's light under a bushel v. yeteneğini gizlemek
hide a multitude of sins v. (kötülüklere) örtü olmak
hide one's face in shame v. utancından yerin dibine geçmek
hide a multitude of sins v. (olumsuzluklara) paravan olmak
hide a multitude of sins v. (kötülükleri) gizlemek
have a hide like a rhinoceros v. başkalarından gelen sözlü saldırı ve eleştirileri göz ardı edebilmek
have a hide like a rhinoceros v. sözlü saldırı ve eleştirileri kaldırabilmek
have a hide like a rhinoceros v. dayanıklı olmak
have a hide like a rhinoceros v. kolayca kırılmamak
have a hide like a rhinoceros v. eleştiri kaldırabilmek
have a hide like a rhinoceros v. eleştiriden korkmamak
have a hide like a rhinoceros v. vurdumduymaz olmak
have a hide like a rhinoceros v. derisi kalın olmak
save (one's) hide v. (birini) başarısızlıktan kurtarmak
save (one's) hide v. (birini) tehlikeden kurtarmak
save (one's) hide v. (birini) felaketten kurtarmak
save (one's) hide v. (birine) kötü bir şey olmasını engellemek
save (one's) hide v. (birini) kötü bir durumdan kurtarmak
save (one's) hide v. (birini) kurtarmak
save (one's) hide v. (birinin) paçasını kurtarmak
save somebody’s (own) hide v. birini/kendini tehlikeden kurtarmak
save somebody’s (own) hide v. birini/kendini felaketten kurtarmak
save somebody’s (own) hide v. birine/kendine kötü bir şey olmasını engellemek
save somebody’s (own) hide v. birini/kendini kötü bir durumdan kurtarmak
save somebody’s (own) hide v. birini/kendini kurtarmak
save somebody’s (own) hide v. birinin/kendinin paçasını kurtarmak
save somebody’s (own) hide v. birinin/kendinin götünü kurtarmak
save (one's) own hide v. kendini tehlikeden kurtarmak
save (one's) own hide v. kendini felaketten kurtarmak
save (one's) own hide v. kendini beladan kurtarmak
save (one's) own hide v. kendini kötü bir durumdan kurtarmak
save (one's) own hide v. kendini kurtarmak
save (one's) own hide v. paçasını kurtarmak/sıyırmak
hide (someone or something) in plain view v. (birini/bir şeyi) herkesin görebileceği bir yerde saklamak
hide (someone or something) in plain view v. (birini/bir şeyi) göz önünde bir yere saklamak
hide (someone or something) in plain view v. (birini/bir şeyi) ortalık yerde saklamak/kamufle etmek
hide in plain view v. göz önünde fark edilmemek
hide in plain view v. göz önünde olup/olmasına rağmen görülmemek
hide in plain view v. apaçık ortada olup/olmasına rağmen fark edilmemek
hide in plain view v. herkesin görebileceği bir yerde olup/olmasına rağmen görülmemek
hide in plain view v. herkesin görebileceği bir yerde/ortalık yerde kamufle olmak
hide in plain view v. apaçık ortada olmasına rağmen tepki çekmeden ve değişmeden kalmak
hide in plain view v. nasıl geldiyse öyle gitmek
hide in plain view v. apaçık ortada olmasına rağmen alışıldığı için görünmez olmak
bury/hide one's head in the sand v. başını kuma gömmek/saklamak
bury/hide one's head in the sand v. devekuşu gibi başını kuma gömmek/saklamak
bury/hide one's head in the sand v. gerçeği yok saymak/kabul etmemek
bury/hide one's head in the sand v. kabullenmemek
bury/hide one's head in the sand v. sorunları görmezden gelmek
have (one's) hide v. (birine) dersini vermek
have (one's) hide v. (birini) pataklamak
have (one's) hide v. (birini) cezalandırmak
have hide v. pataklamak
have hide v. cezalandırmak
have hide v. dersini vermek
haven't seen hide nor hair of someone/something v. birini/bir şeyi ortalarda görmemek
haven't seen hide nor hair of someone/something v. sesi soluğu çıkmamak
haven't seen hide nor hair of someone/something v. biri/bir şey kayıplara karışmak
haven't seen hide nor hair of someone/something v. biri/bir şey sırra kadem basmak
haven't seen hide nor hair of someone/something v. birinden/bir şeyden hiç iz olmamak
hide one's face v. utancından yerin dibine geçmek
hide one's face v. utancından yüzünü saklamak/kimsenin yüzüne bakamamak
hide one's head v. utancından yerin dibine geçmek
hide one's head v. utancından yüzünü saklamak/kimsenin yüzüne bakamamak
hide (someone or something) in plain sight v. (birini/bir şeyi) göz önünde kamufle etmek
hide (someone or something) in plain sight v. (birini/bir şeyi) göz önünde saklamak/görünmez kılmak
hide (someone or something) in plain sight v. (birini/bir şeyi) herkesin görebileceği bir yerde saklamak
hide face in shame v. utancından yerin dibine geçmek
hide face in shame v. utancından yüzünü saklamak/kimsenin yüzüne bakamamak
hide light under a bushel v. kendini göstermemek
hide light under a bushel v. tevazu sahibi olmak
hide light under a bushel v. kendini belli etmemek
hide light under a bushel v. yeteneğini gizlemek
hide light under a bushel v. karda yürüyüp izini belli etmemek
hide light under a bushel v. rengini belli etmemek
hide your light under a bushel v. kendini göstermemek
hide your light under a bushel v. tevazu sahibi olmak
hide your light under a bushel v. kendini belli etmemek
hide your light under a bushel v. yeteneğini gizlemek
hide your light under a bushel v. karda yürüyüp izini belli etmemek
hide your light under a bushel v. rengini belli etmemek
nail (one's) hide to the wall v. (birini) ağır biçimde cezalandırmak
nail (one's) hide to the wall v. (birini) azarlayarak yerin dibine sokmak
nail (one's) hide to the wall v. (birini) azarlamak
nail (one's) hide to the wall v. (birini) fena fırçalamak
nail (one's) hide to the wall v. (birinin) hesabını görmek
not see hide nor hair of somebody/something v. birini/bir şeyi bir süredir görmemek
not see hide nor hair of somebody/something v. birini/bir şeyi ortalarda görmemek
not see hide nor hair of somebody/something v. biri/bir şey kayıplara karışmak
not see hide nor hair of somebody/something v. biri/bir şey sırra kadem basmak
tan hide v. marizlemek
tan hide v. pataklamak
tan hide v. kemiklerini kırmak
tan hide v. komalık etmek
tan hide v. dayak atmak
tan hide v. dersini vermek
tan hide v. dövmek
tan hide v. evire çevire dövmek
neither hide nor hair expr. en ufak bir iz bile yok
a fair face may hide a foul heart expr. görünüşe aldanmamalı
neither hide nor hair expr. ne gören var ne de duyan var
hide or hair expr. kayıplara karışmış
hide nor hair expr. ne gören var ne de duyan
hide nor hair expr. kayıplara karışmış
hide or hair expr. ne gören var ne de duyan
hide or hair expr. sırra kadem basmış
hide nor hair expr. sırra kadem basmış
hide or hair expr. -den hiç iz yok
hide nor hair expr. (ondan) hiç iz yok
hide nor hair expr. -den hiç iz yok
neither hide nor hair expr. (ondan) hiç iz yok
hair and hide expr. her şey
hair and hide expr. çöpüne kadar her şey
neither hide nor hair of someone expr. birinden en ufak bir iz bile yok
neither hide nor hair of someone expr. birini ne gören var ne de duyan var
neither hide nor hair of someone expr. (birinden) hiç iz yok
Speaking
hide my name expr. adımı gizle
hide your feelings expr. duygularını gizle
you can't hide the truth expr. gerçeği gizleyemezsin
I haven't seen hide or hair of him expr. izi tozu yok
hide my name expr. ismimi gizle
you can run but you cannot hide expr. kaçabilirsin ama saklanamazsın
hide nor hair expr. ne gören var ne de duyan var
no place to hide expr. saklanacak yer yok
I got nothing to hide expr. saklayacak hiçbir şeyim yok
there is no place to hide expr. saklanacak yer yok
Technical
raw hide n. ham deri
tanned hide n. sepili deri
tanned hide n. tabaklanmış deri
alligator hide n. timsah sırtı
auto-hide v. otomatik gizlemek
Computer
hide footer n. altlığı gizle
hide filter tab on main window n. ana penceredeki süzgeç sekmesini gizle
hide host drive n. ana sürücüyü gizle
show or hide the toolbar n. araç çubuğunu gösterir veya gizler
hide detail n. ayrıntı gizle
show/hide detail n. ayrıntıyı göster/gizle
hide items n. gizlenecek öğeler
hide object n. gizle nesne
auto-hide n. otomatik gizleme
hide a page v. sayfa gizlemek
hide comment expr. açıklama gizle
hide comment expr. açıklamayı gizle
hide network neighborhood expr. ağ komşuları'nı gizle
hide field list expr. alan listesini gizle
hide toolbar expr. araç çubuğunu gizle
show or hide the toolbar expr. araç çubuğunu göster veya gizle
hide toolbars expr. araç çubuklarını gizle
hide settings page expr. ayarlar sayfasını gizle
hide device manager page expr. aygıt yöneticisi sayfasını gizle
hide details expr. ayrıntıları gizle
hide dimension expr. boyut gizle
hide title bar expr. başlık çubuğunu gizle
hide files of these types expr. bu tür dosyaları gizle
hide this drive expr. bu sürücüyü gizle
hide this host drive expr. bu ana sürücüyü gizle
hide header expr. başlığı gizle
hide size expr. boyutu gizle
show/hide document text expr. belge metnini göster/gizle
hide this node expr. bu düğümü gizle
hide pane expr. bölmeyi gizle
hide start menu subfolders expr. başlat menüsü altdizinlerini gizle
hide button expr. düğme gizle
hide ruler expr. cetveli sakla
workbook hide expr. çalışmakitabı gizle
hide ruler lines expr. cetvel çizgilerini gizle
show/hide ruler expr. cetvel göster/gizle
hide hardware profiles page expr. donanım profilleri sayfasını gizle
hide ruler lines expr. cetvel çizglerini gizle
hide variations expr. değişimleri gizle
hide file system button expr. dosya sistemi düğmesini gizle
hide ruler expr. cetveli gizle
hide levels expr. düzeyleri gizle
hide rulers expr. cetvelleri gizle
hide general and details pages expr. genel ve ayrıntılar sayfalarını gizle
hide errors expr. hataları gizle
hide spelling errors in current document expr. geçerli belgede yazım hatalarını gizle
hide fax queue viewer expr. faks kuyruk görüntüleyicisini gizle
always hide expr. her zaman gizle
show or hide expr. göster ya da gizle
hide log expr. günlüğü gizle
hide appearance page expr. görünüm sayfasını gizle
hide always expr. her zaman gizle
hide access control page expr. erişim denetim masasını gizle
hide views bar expr. görünüm çubuğunu gizle
show or hide expr. göster veya gizle
hide screen saver page expr. ekran koruyucu sayfasını gizle
hide body text expr. gövde metnini gizle
show/hide expr. göster/gizle
hide plug-in expr. eklentiyi gizle
hide celltips expr. hücre ipuçlarını gizle
hide fax status expr. faks durumunu gizle
hide message header expr. ileti üstbilgisini gizle
hide marks expr. işaretleri gizle
hide marks expr. imleri gizle
hide pointer and button expr. işaretçiyi ve düğmeyi gizle
hide messages expr. iletileri gizle
hide pointer and button always expr. işaretçiyi ve düğmeyi her zaman gizle
hide tips expr. ipuçlarını gizle
hide cursor expr. imleci gizle
hide property expr. özellik gizle
hide user profiles page expr. kullanıcı profilleri sayfasını gizle
hide approvers expr. onaylayanları gizle
auto hide between uses expr. kullanımlar arasında otomatik gizle
hide record expr. kayıt gizle
show/hide grid expr. kılavuzu göster/gizle
auto hide expr. otomatik gizle
show/hide the arrow pointer expr. ok işaretçisini göster/gizle
show/hide codes expr. kodları göster/gizle
hide gridlines expr. kılavuz çizgilerini gizle
hide item expr. öğe gizle
auto-hide expr. otomatik gizle
hide folders expr. klasörleri gizle
hide box expr. kutu gizle
hide records expr. kayıtları gizle
hide user log expr. kullanıcı günlüğünü gizle
hide all items on desktop expr. masaüstü'ndeki tüm öğeleri gizle
hide text expr. metni gizle
hide items expr. öğeleri gizle
hide preview expr. önizlemeyi gizle
hide identification page expr. kimlik sayfasını gizle
hide codes expr. kodları gizle
hide boundaries expr. sınırları gizle
hide pages expr. sayfaları gizle
hide image info expr. resim bilgisini sakla
hide virtual memory button expr. sanal bellek düğmesini gizle
hide change passwords page expr. parola değiştir sayfasını gizle
hide query expr. sorgu gizle
hide columns expr. sütun gizle
hide pictures expr. resimleri gizle
reset or hide expr. sıfırla ya da gizle
hide window expr. pencere gizle
hide wizard expr. sihirbazı gizle
hide slide expr. slayt gizle
hide tabs expr. sekmeleri gizle
hide icon expr. simgeyi gizle
hide branch expr. şube gizle
hide page breaks expr. sayfa sonlarını gizle
hide now expr. şimdi gizle
hide share passwords with asterisks expr. paylaşım parolalarını yıldız imi ile gizle
hide column expr. sütun gizle
hide sheet expr. sayfa gizle
hide icons expr. simgeleri gizle
hide picture expr. resim gizle
hide clipboard expr. panoyu gizle
hide after expr. sonrasında gizle
hide columns expr. sütunları gizle
hide row expr. satır gizle
hide window expr. pencereyi gizle
hide table expr. tablo gizle
hide all expr. tümünü gizle
hide discussion expr. tartışmayı gizle
hide tab ruler expr. tab duraklarını gizle
hide remote administration page expr. uzaktan yönetim sayfasını gizle
hide assistant expr. yardımcıyı gizle
hide drives in 'my computer' expr. 'bilgisayarım' içindeki sürücüleri gizle
show/hide help expr. yardımı göster/gizle
hide duplicates expr. yinelenenleri gizle
hide while not playing expr. yürütülmezken gizle
hide envelope expr. zarfı gizle
hide background page expr. zemin sayfasını gizle
hide help expr. yardımı gizle
Telecom
hide picture n. gizli resim
hide picture expr. resim gizle
Textile
hide glue n. deri tutkal
raw hide n. ham deri
Furniture
hide-a-bed n. çekyat
Breeding
deer hide n. geyik derisi
raw hide n. ham deri
raw hide n. ham post
pickled cattle hide n. salamura sığır derisi
cattle hide n. sığır derisi
Hunting
hide [uk] n. doğanın bir parçası gibi olan gizlenme yeri
Slang
play hide the bologna v. seks yapmak
play hide the bologna v. cinsel ilişkiye girmek
play hide the bologna v. mercimeği fırına vermek
tan someone's hide v. bir güzel dövmek
chap one's hide v. canını sıkmak
chap one's hide v. kızdırmak
tan someone's hide v. sopalamak
chap one's hide v. sinirlendirmek
tan someone's hide v. pataklamak
tan someone's hide v. sopa çekmek
tan someone's hide v. yumruk manyağı etmek
play hide the baloney v. cinsel ilişkide bulunmak
play hide the baloney v. seks yapmak
play hide the baloney v. sevişmek
play hide the baloney v. düzüşmek
play hide the baloney v. mercimeği fırına vermek
play hide the hot dog v. cinsel ilişkiye girmek
play hide the hot dog v. iş tutmak
play hide the hot dog v. seks yapmak
play hide the hot dog v. sevişmek
play hide the pickle v. seks yapmak
play hide the pickle v. cinsel ilişkiye girmek
play hide the pickle v. mercimeği fırına vermek
play hide the pickle v. yatmak
play hide the salami v. seks yapmak
play hide the salami v. cinsel ilişkiye girmek
play hide the salami v. mercimeği fırına vermek
play hide the salami v. yatmak
play hide the sausage v. seks yapmak
play hide the sausage v. cinsel ilişkiye girmek
play hide the sausage v. mercimeği fırına vermek
play hide the sausage v. yatmak
play hide the sausage v. seks yapmak
play hide the sausage v. cinsel ilişkiye girmek
play hide the sausage v. mercimeği fırına vermek
play hide the sausage v. yatmak
British Slang
hide the sausage v. biriyle yatmak
hide the sausage v. cinsel ilişkiye girmek
hide the salami v. seks yapmak