Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
için kötü
Bedeutungen von dem Begriff
"için kötü"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Colloquial
1
Colloquial
için kötü
hell on
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"için kötü"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 76 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kötü bir amaç için yapılan büyü
black magic
n.
2
General
kötü kimseleri uzaklaştırmak veya baskı altında tutmak için linç kanunu yöntemlerini kullanan kanun dışı bir teşkilat
white cap
n.
3
General
kötü veya yasadışı amaca ulaşmak için yapılan gizli plan
connivence
n.
4
General
birisi için kötü olmak
fare badly
v.
5
General
(kötü bir şey için) kandırmak
inveigle
v.
6
General
biri için kötü konuşmak
badmouth
v.
7
General
kötü bir şey için ayartmak
enveigle
v.
8
General
kötü bir şey için ayartmak
inveigle
v.
Phrasals
9
Phrasals
işler/durumlar (birisi için/açısından) kötü gitmek
go badly with
v.
10
Phrasals
(biri) için kötü bir dilekte bulunmak
wish (someone or something) off on (someone)
v.
11
Phrasals
(biri) için kötü bir şey dilemek
wish (someone or something) off on (someone)
v.
12
Phrasals
(biri) için kötü bir dilekte bulunmak
wish on (someone)
v.
13
Phrasals
(biri) için kötü bir şey dilemek
wish on (someone)
v.
14
Phrasals
için kötü bir dilekte bulunmak
wish upon
v.
15
Phrasals
için kötü bir şey dilemek
wish upon
v.
Phrases
16
Phrases
2014'te sosyal medyada popüler hale gelen, kadınlara kötü davranmayan erkeklerin de olduğuna dikkat çekmek için kullanılan hashtag
not all men
expr.
Colloquial
17
Colloquial
kötü günler için saklanan az miktarda para
mad money
n.
18
Colloquial
(biri veya kendi) için kötü olmak
do (oneself) no favors
v.
19
Colloquial
(biri) için iyi/kötü olmak
do somehow for (someone)
v.
20
Colloquial
için iyi/kötü olmak
do somehow for
v.
21
Colloquial
(kötü anlamda) turistler için tasarlanmış
touristy
adj.
22
Colloquial
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than (one) ought to be
expr.
23
Colloquial
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than (one) should be
expr.
24
Colloquial
(biri/bir şey) için kötü
hell on (someone or something)
expr.
25
Colloquial
(biri/bir şey için) daha kötü
so much the worse (for someone or something)
expr.
26
Colloquial
(biri) için kötü
so much the worse for
expr.
Idioms
27
Idioms
kötü/uygunsuz bir işi yerine getirmesi için tutulan kimse
hatchet man
n.
28
Idioms
kötü günler için yapılan birikim
safety net
n.
29
Idioms
kötü/uygunsuz bir işi yerine getirmesi için tutulan kimse
a hatchet man
n.
30
Idioms
için kötü bir örnek
an apology for
n.
31
Idioms
bir şey için kötü bir örnek
an apology for something
n.
32
Idioms
için kötü bir örnek
an apology for
n.
33
Idioms
bir şey için kötü bir örnek
an apology for something
n.
34
Idioms
kötü bir alışkanlığı devam ettirebilmek için çok para/emek/çaba harcamak
feed the beast
v.
35
Idioms
birini, onun için oldukça kötü sonuçlar doğuracak bir karar vermekten vazgeçirmek
talk someone off the ledge
v.
36
Idioms
işler/durumlar (birisi için/açısından) kötü gitmek
go badly with someone
v.
37
Idioms
kötü bir durumdan kurtulmak için başkasını kullanmak/harcamak
feed (someone) to the wolves
v.
38
Idioms
(kötü bir şey yapmak için) kendini küçültmek
stoop so low (as to do something)
v.
39
Idioms
(kötü bir şey yapmak için) kendini alçaltmak
stoop so low (as to do something)
v.
40
Idioms
(kötü bir şey yapmak için) kendi seviyesini düşürmek
stoop so low (as to do something)
v.
41
Idioms
(kötü bir şey yapmak için) etik/ahlaki değerlerini hiçe saymak
stoop so low (as to do something)
v.
42
Idioms
biri/bir şey için işler fena/kötü gitmek
go badly with someone or something
v.
43
Idioms
için kötü bir örnek olmak
be an apology for
v.
44
Idioms
(biri/bir şey) için kötü olmak
be bad news (for somebody/something)
v.
45
Idioms
(biri) için kötü olmak
be hell on (one)
v.
46
Idioms
(biri) için kötü olmak
go hard with (someone)
v.
47
Idioms
(biri/bir şey) için kötü
death on (someone or something)
adj.
48
Idioms
(biri/bir şey) için kötü
death on someone/something
adj.
49
Idioms
(daha çok kadın için) kötü yola girmiş/kötü yola düşmüş
no better than you should (or ought to) be
adj.
Speaking
50
Speaking
diğerleri için kendini kötü hissetme
don't feel bad for the others
expr.
51
Speaking
hepimiz için yılın en kötü zamanıdır
it's the worst time of the year for all of us
expr.
52
Speaking
kötü kokan bir şeyi belirtmek için kullanılan bir ifade
pee you
expr.
Computer
53
Computer
casus yazılım önlemek için gibi görünüp aslında kötü amaçlı olan aldatıcı yazılım
rogue
n.
54
Computer
hedef sisteme kötü amaçlı yazılım indirmek için tasarlanmış yazılım bileşeni
dropper
n.
Aeronautic
55
Aeronautic
geceleri veya kötü hava koşullarında pilotun görebilmesi için aydınlatılmış uçak pisti
flarepath
n.
Marine
56
Marine
yelkeni düz tutmak için dış ceplere yerleştirilen esnek şerit; ambar girişini kötü hava şartlarından koruyan malzemenin kenarını sabitleyen ahşap şerit
batton
n.
57
Marine
kötü havada masadakilerin kayıp düşmesini önlemek için masaya konan bariyer
fiddle
n.
Psychology
58
Psychology
psikolojide bireyin herhangi bir kötü alışkanlığı bırakması için uygulanan tedaviye uyum sağlamaya hazır olup olmadığını anlaşılmasına yardım eden altı evreli süreç
transtheoretical model
n.
History
59
History
antik roma'da her yıl kötü ruhları kovmak için düzenlenen bir festival
lemuralia
n.
Religious
60
Religious
kraliçe anne tarafından anglikan kilisesi'ndeki maddi durumu kötü olan ruhbanlar için oluşturulmuş yardım fonu
queen anne's bounty
n.
Philosophy
61
Philosophy
sartre'ın felsefesinde, kötü eylemlerde özgür iradenin sorumluluğunu üstlenmemek için koşulları suçlayarak kendini kandırma
bad faith
n.
62
Philosophy
sartre'ın felsefesinde, kötü eylemlerde özgür iradenin sorumluluğunu üstlenmemek için koşulları suçlayarak kendini kandırma
mauvaise foi
n.
Sport
63
Sport
(oyunda veya sporda) diğer oyuncuları gaza getirmek için bilerek kötü oynamak
hustle
v.
Art
64
Art
(sanat eseri için) kötü şöhret ile gelen başarı
succèsdescandale
n.
Mythology
65
Mythology
büyücülerin güç toplamak ve kötü ruhlardan korunmak için kullandıkları çember
magic circle
n.
Latin
66
Latin
zatı itibarıyla kötü olmayıp sırf kanun ile men olunduğu için suç sayılan fiil
malum prohibitum
n.
Slang
67
Slang
biri/bir şey için kötü niyetle ve kin dolu konuşma
bitchfest
n.
68
Slang
senin için kötü
that sucks for you
n.
69
Slang
(biri/bir şey) için kötü olmak
do a job on (someone or something)
v.
70
Slang
bir şeyin çok kötü ya da yetersiz olduğunu vurgulamak için kullanılan sıfat
naffing
adj.
British Slang
71
British Slang
sosyal standartları düşük olan genelde çalışan kesimden olup fazla zeki olmayan ve kötü giyinen kızları nitelemek için söylenen aşağılayıcı bir söz
sharon and tracy
n.
Modern Slang
72
Modern Slang
oskarlık oyunculuk (alaycı şekilde bir oyuncunun veya filmin kötü olduğunu belirtmek için)
and the oscar goes to
expr.
73
Modern Slang
sonra da 20 dolar buldum (sıkıcı/kötü bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle)
and then I found 20 dollars
expr.
74
Modern Slang
sonra da 5 dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle)
and then I found 5 dollars
expr.
75
Modern Slang
sonra da beş dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle)
and then I found five dollars
expr.
76
Modern Slang
sonra da on dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle)
and then I found ten dollars!
expr.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of için kötü
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy