iş yerinde - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

iş yerinde



Bedeutungen von dem Begriff "iş yerinde" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iş yerinde at workplace adv.
iş yerinde in adv.
Trade/Economic
iş yerinde ex works expr.

Bedeutungen, die der Begriff "iş yerinde" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 47 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
iş yerinde sözsüz iletişim nonverbal communication in the workplace n.
iş yerinde takımlar teams in the workplace n.
iş yerinde makine machinery in the workplace n.
iş yerinde rahat giyim business casual n.
iş yerinde veya iş yerine yakın bir tesiste yapılan bakım on-site daycare n.
iş yerinde gerçekleştirilen aktiviteler activities at work n.
iş yerinde çok fazla zaman harcamak spend a lot of time at work v.
iş yerinde olmayan off-the-clock adj.
(endüstriyel ilişkilerde) iş yerinde çalışanlarla konuşmaya her zaman açık olan open-door adj.
iş yerinde yatan sleep-in adj.
başkasının iş yerinde al desko adv.
Phrasals
(birini) evinde/iş yerinde bulmak find (one) in v.
(bir iş yerinde, şirkette) kalmak remain at (something or some place) v.
(bir iş yerinde, şirkette) çalışmaya devam etmek remain at (something or some place) v.
Idioms
bir iş yerinde her işe bakan kimse a girl/man/person friday n.
bir iş yerinde her işe bakan kız a girl friday n.
iş yerinde yoğun bir gün geçirmek put in a hard day at work v.
iş yerinde yoğun bir gün geçirmek put in a hard day's work v.
iş yerinde yaşamak live over the shop [uk] v.
evde/iş yerinde telefonu olmak be on the telephone v.
evde/iş yerinde telefonu olmak be on the phone v.
bu arada iş yerinde meanwhile, back at the ranch expr.
bu arada çiftlikte anlamına gelen ve ev veya iş yerinde olanları anlatmaya geçerken kullanılan bir ifade meanwhile, back at the ranch expr.
Speaking
bu iş yerinde grev var this company is on strike expr.
bu iş yerinde grev var this workplace is on strike expr.
iş yerinde misin? are you working? expr.
iş yerinde misin? are you at work? expr.
Trade/Economic
bir iş yerinde çalışan teknik personel blue-collar workers n.
bir iş yerinde çalışanlar arasındaki uyum ve işbirliği camaraderie n.
iş yerinde yapılan taciz mobbing n.
iş yerinde çalışanlar veya işverenler tarafından psikolojik veya sosyal nedenlerle devamlı olarak ya da sistematik şekilde uygulanan psikolojik taciz veya şiddet mobbing n.
iş yerinde takım elbisenin giyilmek zorunda olmadığı cuma günü dress-down friday n.
şantiye/iş yerinde (yeni olanlara) işe başlamadan önce iş yerine aşına olmaları için verilen eğitim site induction training n.
(iş yerinde) tahliye sonrası toplanma alanı muster area n.
iş yerinde tüm hükümet düzenlemelerine uyulmasını sağlayan bölüm compliance n.
fabrikada iş yerinde teslim ex works adj.
imalathanede iş yerinde teslim ex works adj.
Industry
(iş yerinde) deneme süresi break-in n.
iş yerinde masa başı çalışan kimse deskman n.
Insurance
işçilerin iş yerinde yaralanmasına karşı tazminat ödenmesini sağlayan bir devlet sigortası türü industrial injuries insurance n.
Media
okulda veya iş yerinde insanların hakkında sohbet ettiği popüler dizi water cooler show n.
Computer
özellikle iş yerinde bilgisayarda oyun oynadığını gizlemek için kullanılan ekran görüntüsü boss screen n.
Construction
iş yerinde bir kişinin çalıştığı bölge work station n.
Environment
iş yerinde maruz kalınan gürültünün tayini determination of occupational noise exposure n.
Slang
yalakalık (özellikle iş yerinde) assmosis n.
Modern Slang
mesai saati bittikten sonra iş yerinde alıkonma after work detention n.
mesai saatinden sonra iş yerinde tutularak bazı takım işleri, egzersizler veya etrafı düzenleme gibi işler yapılmasının istenmesi after work detention n.