Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf
işi yapmak
Bedeutungen von dem Begriff
"işi yapmak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Idioms
1
Idioms
işi yapmak
do the business
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"işi yapmak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 138 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
bir işi yapmak için gösterilen gayret
a can–do attitude
n.
2
General
bir işi yapmak için gereken heves
a can–do attitude
n.
3
General
bir işi acele ve üstünkörü yapmak
huddle
v.
4
General
yanlış bir yöntemle yapmak (bir işi)
mishandle
v.
5
General
bir işi isteksizce yapmak
go through the motions
v.
6
General
kabartma işi yapmak
exarate
v.
7
General
bir işi tam yapmak
go the whole hog
v.
8
General
ertelenmiş bir işi yapmak
catch up on
v.
9
General
ihmal edilmiş bir işi yapmak
catch up on
v.
10
General
kafes işi yapmak
trellis
v.
11
General
uyuşturucu işi yapmak
deal
v.
12
General
bir işi kendiliğinden yapmak
take something on oneself
v.
13
General
bir işi düşe kalka yapmak
muddle through
v.
14
General
kakma işi yapmak (taş)
set
v.
15
General
bir işi tamamıyla yapmak
go the whole hog
v.
16
General
bir işi kendiliğinden yapmak
take something upon oneself
v.
17
General
bir işi keyif almadan yapmak
go through the motions
v.
18
General
oya işi yapmak
inlace
v.
19
General
tığ işi yapmak
crochet
v.
20
General
(bir işi) yanlış yapmak
muck up
v.
21
General
hayır işi yapmak
do charity work
v.
22
General
işi sistemli yapmak
do the job systematically
v.
23
General
işi düzgün yapmak
do the work right
v.
24
General
bir işi birisiyle dönüşümlü yapmak
take it in turns
v.
25
General
bahçe işi yapmak
do yard work
v.
26
General
ev işi yapmak
do the housework
v.
27
General
ev işi yapmak
do housework
v.
28
General
(bir işi) başkalarından daha ucuza yapmak
underwork
v.
29
General
(bir işi) aynı alanda çalışanlardan daha ucuza yapmak
underwork
v.
30
General
hayır işi yapmak
volunteer
v.
31
General
ev işi yapmak
oblige [dialect]
v.
32
General
ayak işi yapmak
chore
v.
33
General
tığ işi yapmak
crochet
v.
34
General
düğüm veya ilmekle dantel işi yapmak
intertwine
v.
35
General
hayır işi yapmak
give
v.
Phrasals
36
Phrasals
bir işi çabucak yapmak
tear off
v.
37
Phrasals
bir işi gönüllü yapmak
volunteer as something
v.
38
Phrasals
bir işi değişimli/nöbetleşe yapmak
change off
v.
39
Phrasals
bir işi kolayca yapmak
sail through
v.
40
Phrasals
bir işi kolayca yapmak
breeze through
v.
41
Phrasals
bir işi kolayca yapmak
sweep through
v.
42
Phrasals
fazla çaba göstermeden ya da ilerleme kaydetmeye çalışmadan bir işi yapmak
coast along
v.
43
Phrasals
işi değişimli olarak/nöbetleşe yapmak
change off
v.
44
Phrasals
iki işi bir arada yapmak
double up
v.
45
Phrasals
iki işi birden yapmak
double up
v.
46
Phrasals
(bir işi) ucun ucun yapmak
tip away (at something)
v.
47
Phrasals
(ihmal edilmiş bir işi) yapmak
catch up on (something)
v.
48
Phrasals
(ertelenmiş bir işi) yapmak
catch up on (something)
v.
49
Phrasals
(bir şey) işi yapmak
deal in (something)
v.
50
Phrasals
(birini bir işi yapmak için) güçsüz kılmak
incapacitate (someone) for (something)
v.
51
Phrasals
(birini bir işi yapmak için) güçsüz düşürmek/bırakmak
incapacitate (someone) for (something)
v.
52
Phrasals
(birini bir süreliğine bir işi yapmak için) güçsüz kılmak
incapacitate (someone) for (something) for (a period of time)
v.
53
Phrasals
(birini bir süreliğine bir işi yapmak için) güçsüz düşürmek/bırakmak
incapacitate (someone) for (something) for (a period of time)
v.
Phrases
54
Phrases
(bir şey yapmak birinin) işi değil
far be it from (one) to (do something)
expr.
55
Phrases
... yapmak birinin işi değil
far be it from one to
expr.
56
Phrases
işi (bir şey yapmak) olan
in the business of (doing something)
expr.
Colloquial
57
Colloquial
bir işi yapmak veya başkasına yaptırmak
get it done
v.
58
Colloquial
(bir şeyi yapmak) akıllı işi değil
no one in his/her/their right mind would (do something)
expr.
Idioms
59
Idioms
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem
the tools of your trade
n.
60
Idioms
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem
the tools of the trade
n.
61
Idioms
işi başarıyla yapmak için gerekenler
one's way around
n.
62
Idioms
işi başarıyla yapmak için gerekenler
one's way about
n.
63
Idioms
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem
the tools of the trade
n.
64
Idioms
bir işi yapmak için gerekli aletler/yöntem
the tools of one's trade
n.
65
Idioms
getir götür işi yapmak
run an errand
v.
66
Idioms
bir işi yapmaya devam ederken doğaçlama yapmak/uydurmak/sallamak
make (something) up as (one) goes (along)
v.
67
Idioms
(bir işi) yapabilecekken yarım yamalak yapmak
bring it weak
v.
68
Idioms
(bir işi) yapabilecekken üstünkörü yapmak
bring it weak
v.
69
Idioms
(bir işi) bütün benliğiyle yapmak
be absorbed by (something)
v.
70
Idioms
çaba gerektiren bir işi kolayca yapmak
come easily to (one)
v.
71
Idioms
çaba gerektiren bir işi kolayca yapmak
come easy to (one)
v.
72
Idioms
ayak işi yapmak
run an errand
v.
73
Idioms
ayak işi yapmak
go on an errand
v.
74
Idioms
ayak işi yapmak
do an errand
v.
75
Idioms
bir işi aşırı çabayla yapmak
make a meal of
v.
76
Idioms
bir işi kolayca yapmak
pass with flying colors
v.
77
Idioms
bir işi gerektiğinden fazla güç veya çabayla yapmak
use a sledgehammer to crack a nut
v.
78
Idioms
bir işi tam yapmak
go the whole hog
v.
79
Idioms
bir işi yavaş yavaş yapmak
slow-walk
v.
80
Idioms
bir aktiviteyi/işi aşırı abartarak yapmak
do something like it's going out of style
v.
81
Idioms
bir işi yapmak için eli kaşınmak
one's fingers itch
v.
82
Idioms
bir işi titizlikle yapmak
hold one's mouth the right way
v.
83
Idioms
bir işi birisiyle sıra ile yapmak
take it in turns
v.
84
Idioms
bir işi daha fazla yapmak
get more out of
v.
85
Idioms
işi yapmak için gerekli cesareti toplamak
muster enough courage up to do the job
v.
86
Idioms
işi ucu ucuna yapmak
cut it fine
v.
87
Idioms
işi yapmak için gerekli cesareti toplamak
muster up enough courage to do the job
v.
88
Idioms
işi tersinden yapmak
put the cart before the horse
v.
89
Idioms
işi tersinden yapmak
set the cart before the horse
v.
90
Idioms
(bir işi/görevi yapmak için) enerjisi/isteği/arzusu olmak
work up a head of steam
v.
91
Idioms
(bir işi/görevi yapmak için) enerjisi/isteği/arzusu olmak
build up a head of steam
v.
92
Idioms
iki işi birden yapmak
double in brass
v.
93
Idioms
bir şeyi/işi kolayca yapmak
have an easy time of it
v.
94
Idioms
bir işi gereğinden fazla güç/kaynak kullanarak yapmak
employ a steam engine to crack a nut
v.
95
Idioms
(bir işi) kalitesiz yapmak
make a poor fist of (something)
v.
96
Idioms
bir işi yarım yamalak yapmak
fudge the issue
v.
97
Idioms
bir işi yapmak için en uygun konumda olmak
have the ball at (one's) feet
v.
98
Idioms
(bir işi) var gücüyle yapmak
put (one's) backbone into (something)
v.
99
Idioms
(bir işi) çok çaba harcayarak yapmak
put (one's) backbone into (something)
v.
100
Idioms
bir işi yapmak için en uygun konumda olmak
have the ball at (one's) feet
v.
101
Idioms
bir işi (kendisi) yürütmek/yapmak
take (something) into (one's) own hands
v.
102
Idioms
elle yapılacak bir işi yapmak için sabırsızlanmak
(one's) fingers itch
v.
103
Idioms
(bir işi/görevi yapmak için) enerjisi/isteği/arzusu olmak
build up/work up a head of steam
v.
104
Idioms
(bir şey) olarak iki işi/görevi aynı anda yapmak
do double duty as (something)
v.
105
Idioms
(bir şey) olarak iki işi/görevi birden yapmak
do double duty as (something)
v.
106
Idioms
(bir şeyi/işi) gözü kapalı yapmak
do (something) blindfolded
v.
107
Idioms
(bir şeyi/işi) gözü kapalı yapmak
do (something) standing on (one's) head
v.
108
Idioms
bir işi tam yapmak
go whole hog
v.
109
Idioms
(bir şeyi yapmak konusunda) işi zor olmak
have your work cut out (to do something/doing something)
v.
110
Idioms
bir işi yapmak için en uygun konumda olmak
have the ball at your feet
v.
111
Idioms
(bir şey yapmak konusunda) işi zor olmak
have your work cut out (to do something/doing something)
v.
112
Idioms
bir işi titizlikle yapmak
hold mouth the right way
v.
113
Idioms
parayla birini tutup işi kendi yapmak
keep a dog and bark (oneself)
v.
114
Idioms
paralı çalışanı varken işi kendi yapmak
keep a dog and bark (oneself)
v.
115
Idioms
çalışanı varken bütün işi kendi yapmak
keep a dog and bark (oneself)
v.
116
Idioms
parayla birini tutup işi kendin yapmak
keep a dog and bark yourself
v.
117
Idioms
paralı çalışanın varken işi kendin yapmak
keep a dog and bark yourself
v.
118
Idioms
çalışanın varken bütün işi kendin yapmak
keep a dog and bark yourself
v.
119
Idioms
birinin yapmak istemediği zor/hoş olmayan/tehlikeli bir işi yapmak
pull (one's) chestnuts out of the fire
v.
120
Idioms
bildiği işi yapmak
stick to (one's) last
v.
121
Idioms
tecrübeli olduğu işi yapmak
stick to (one's) last
v.
122
Idioms
aşina olduğu işi yapmak
stick to (one's) last
v.
123
Idioms
bildiği işi yapmak
stick to your last [old-fashioned] [uk]
v.
124
Idioms
tecrübeli olduğu işi yapmak
stick to your last [old-fashioned] [uk]
v.
125
Idioms
aşina olduğu işi yapmak
stick to your last [old-fashioned] [uk]
v.
126
Idioms
bir işi dönüşümlü yapmak
take turns doing something/to do something [uk]
v.
Trade/Economic
127
Trade/Economic
belirli bir işi yapmak üzere atanan temsilci
special agent
n.
128
Trade/Economic
bir işi yapmak için kullanılan sanat ve ustalık
workmanship
n.
Technical
129
Technical
çocukların oyunlarda hamur işi taklidi yapmak için kullandığı kil
dirt pie
n.
130
Technical
kod çözme işi yapmak
decode
v.
Textile
131
Textile
kroşe işi yapmak
crochet
v.
Woodworking
132
Woodworking
ahşap işi yapmak
run
v.
133
Woodworking
marangozluk işi yapmak
run
v.
Marine
134
Marine
üç günlük işi iki günde yapmak
work double tides
v.
Slang
135
Slang
bir işi yarım yamalak yapmak
half ass something
v.
136
Slang
işi yapmak/gerçekleştirmek
do the greenback boogie
v.
137
Slang
pis işi yapmak
do the dirty work
v.
138
Slang
uyuşturucu işi yapmak
sling
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of işi yapmak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy