Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | ile cezalandırmak | punish someone by something v. |
General | ile cezalandırmak | punish someone with something v. |
Phrasals | ||
Phrasals | ile cezalandırmak | condemn to v. |
Phrasals | ile cezalandırmak | punish by v. |
Phrasals | ile cezalandırmak | punish with v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | sopa ile cezalandırmak | ferule v. |
General | adli para cezası ile cezalandırmak | impose punitive fine v. |
General | kırbaç ile cezalandırmak | tawse [scottish] v. |
General | kırbaç ile cezalandırmak | taws [scottish] v. |
General | kırbaç ile cezalandırmak | tawse [scottish] v. |
General | kırbaç ile cezalandırmak | taws [scottish] v. |
General | kırbaç ile cezalandırmak | tawse [scottish] v. |
General | kırbaç ile cezalandırmak | taws [scottish] v. |
General | cezalandırmak için (sopa, kamçı ile) vurmak | lay v. |