indivisible - Türkisch Englisch Wörterbuch

indivisible

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "indivisible" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
indivisible adj. bölünmez
Human rights are universal, indivisible and interrelated.
İnsan hakları evrensel, bölünmez ve birbiriyle ilişkilidir.

More Sentences
Law
indivisible adj. bölünemez
Right and wrong are indivisible and non-negotiable, whether in the past, in the present or in the future.
Doğru ve yanlış, ister geçmişte, ister günümüzde, isterse gelecekte olsun, bölünemez ve pazarlığı yapılamaz.

More Sentences
Technical
indivisible adj. bölünmez
Let us not forget that human rights are indivisible, inalienable and universal.
İnsan haklarının bölünmez, devredilemez ve evrensel olduğunu unutmayalım.

More Sentences
Math
indivisible adj. bölünmez
Security has become a global and indivisible concept, quite different from traditional concepts.
Güvenlik, geleneksel kavramlardan oldukça farklı, küresel ve bölünmez bir kavram haline gelmiştir.

More Sentences
General
indivisible n. bölünemez sayı
indivisible adj. kesirsiz
indivisible adj. bölünemeyen
Law
indivisible adj. taksimi gayrı kabil
Technical
indivisible adj. parçalanamaz
Medical
indivisible adj. indivizibl
Math
indivisible adj. kesirsiz

Bedeutungen, die der Begriff "indivisible" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 15 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
indivisible integrity n. bölünmez bütünlük
indivisible part n. ayrılmaz parça
indivisible integrity n. bölünmez bütün
an indivisible whole n. ayrılmaz bir bütün
be an indivisible part of v. ayrılmaz parçası olmak
Phrases
martyrs are immortal our land is indivisible expr. şehitler ölmez vatan bölünmez
Law
indivisible whole n. bölünmez bütün
indivisible obligation n. taksimi kabil olmayan borç
Politics
indivisible unity n. ayrılmaz bütünlük
indivisible unity n. bölünmez bütünlük
indivisible integrity n. bölünmez bütünlük
indivisible integrity of the state with its territory and nation n. devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü
indivisible unity of the country n. ülkenin bölünmez bütünlüğü
indivisible unity of the country n. ülkenin ayrılmaz bütünlüğü
Construction
indivisible real estate n. bölünemez taşınmaz mal