intrusive - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

intrusive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "intrusive" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
intrusive n. araya giren şey
intrusive n. müdahaleci unsur
intrusive adj. araya giren
intrusive adj. izinsiz ve davetsiz giren
intrusive adj. sırnaşık
intrusive adj. davetsiz
intrusive adj. zorla içeri giren
intrusive adj. izinsiz giren
intrusive adj. zorla giren
Technical
intrusive adj. elverişsiz
intrusive adj. kullanışsız
Computer
intrusive adj. elverişsiz
intrusive adj. izinsiz giren
intrusive adj. kullanışsız
intrusive adj. tabakalar arasına giren
intrusive adj. zorla içeri giren
Psychology
intrusive adj. müdahaleci
intrusive adj. karışan
Biology
intrusive adj. (organizma) habitatı dışındaki bölgelere yayılmış
intrusive adj. istilacı
Linguistics
intrusive adj. eklemeli
intrusive adj. (ses, harf) yazımda yer almadığı halde okunuşta ortaya çıkan
Archaeology
intrusive adj. (buluntu) orijinal yıkıntı yerinden farklı katmanda yer alan
Geology
intrusive n. iç püskürük kayaç
intrusive adj. (volkanik kayaç) iç püskürük yoluyla oluşmuş

Bedeutungen, die der Begriff "intrusive" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 12 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
intrusive thought n. istemsizce akla gelen düşünce
intrusive thought n. uygunsuz düşünce
not intrusive adj. karışmayan
not intrusive adj. müdahale etmeyen
not intrusive adj. burnunu sokmayan
Technical
intrusive rock n. entrüsiv kaya
Computer
non-intrusive adj. kesintisiz
Geography
intrusive rock n. sokulum kayaç
Geology
felsic intrusive unit n. felsik intrüzif birim
intrusive rocks n. intrüsif kayaçlar
intrusive rocks n. sokulum kayaçları
intrusive rocks n. sokulma kayaçları