Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kıkırdak | cartilage n. | ||
Experiencing an injury at a younger age can make your cartilage break down much faster. Daha genç yaşta bir yaralanma yaşamak, kıkırdağınızın çok daha hızlı parçalanmasına neden olabilir. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | kıkırdak | cartilage n. | ||
Other studies have found that it can reduce the production of specific enzymes that break down cartilage. Diğer çalışmalar, kıkırdak parçalayan spesifik enzimlerin üretimini azaltabileceğini göstermiştir. More Sentences |
||||
Biology | ||||
Biology | kıkırdak | cartilage n. | ||
Other studies have found that it can reduce the production of specific enzymes that break down cartilage. Diğer çalışmalar, kıkırdağı parçalayan spesifik enzimlerin üretimini azaltabileceğini bulmuştur. More Sentences |
||||
Sport | ||||
Sport | kıkırdak | cartilage n. | ||
The outer part of the ear is made of cartilage. Kulağın dış tarafı kıkırdaktan yapılmıştır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | kıkırdak | crackling n. | ||
General | kıkırdak | ring cartilage n. | ||
General | kıkırdak | gristle n. | ||
Medical | ||||
Medical | kıkırdak | gristle n. | ||
Anatomy | ||||
Anatomy | kıkırdak | cartilagineous n. | ||
Gastronomy | ||||
Gastronomy | kıkırdak | gristle n. |