Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kadar düşük | as low as adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | yerine daha iyisi bulunana kadar koleksiyonda tutulan düşük kaliteli eşya | filler n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | alt mayalama ile yapılan, mart veya nisan aylarında kurularak düşük sıcaklıkta eylül ayına kadar olgunlaştırılan köpüklü alman birası | lager beer n. |
Gastronomy | rengi kahverengine dönene kadar düşük ateşte pişirilmiş tereyağı | beurre noir n. |
Environment | ||
Environment | okyanusta oksijen seviyesinin canlı yaşamını destekleyemeyecek kadar düşük olduğu bölüm | dead zone n. |
Card | ||
Card | (rakibi) onun puanı da kendininkine eklenecek kadar düşük puandayken yenmek | rubicon v. |