Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kap kacak | pots and pans n. | ||
Tom and Mary's little boy loves sitting on the kitchen floor banging pots and pans. Tom ve Mary'nin küçük oğlu mutfak zemininde oturmayı ve kap kacağa vurmayı seviyor. More Sentences |
||||
General | kap kacak | cookware and bakeware n. | ||
General | kap kacak | dishes n. | ||
General | kap kacak | trenchering [obsolete] n. | ||
General | kap kacak | utensil n. | ||
Gastronomy | ||||
Gastronomy | kap kacak | utensils n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda | scullery n. |
General | kırmızı kilden yapılmış toprak kap kacak | redware n. |
General | mutfak yanındaki bulaşık yıkanan ve kap kacak konulan oda | back-kitchen n. |
General | tenekeden yapılan kap kacak | tinware n. |
General | gümüş kap kacak | argentry [obsolete] n. |
General | evde kullanılan ahşap kap-kacak | wooden ware n. |
General | sert mineli demir kap kacak | granite ware n. |
General | yiyecek hazırlamakta kullanılan (kap kacak ve ev aletleri) | kitchenware adj. |
Technical | ||
Technical | sert mineli demir kap kacak | graniteware n. |
Construction | ||
Construction | taş işi kap kacak | stoneware n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | kap-kacak | utensils n. |