karıştıran - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

karıştıran



Bedeutungen von dem Begriff "karıştıran" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
karıştıran stirring adj.
karıştıran confusing adj.
Technical
karıştıran mixing adj.

Bedeutungen, die der Begriff "karıştıran" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 57 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kafa karıştıran confusing adj.
General
ortalığı karıştıran tip petrel n.
ortalığı karıştıran delifişek firebrand n.
trafiği karıştıran sürücü road hog n.
çöplük karıştıran kişi dumpster diver n.
ortalığı karıştıran rabble-rouser n.
karıştıran kimse raveler n.
karıştıran şey entanglement n.
ortalığı karıştıran kimse embroiler n.
işleri karıştıran kimse jumbler n.
ortalığı karıştıran kimse jumbler n.
aynı sesletime sahip farklı anlama gelen kelimeleri sıklıkla karıştıran kimse malapropist n.
ortalığı karıştıran kimse wagger n.
karıştıran kimse mingler n.
karıştıran kimse budger n.
sıcak ve soğuk suyu karıştıran musluk mixing faucet n.
karıştıran kimse muddler n.
karıştıran kimse muzzler n.
kafa karıştıran belirsiz kimse obscurantism n.
kafa karıştıran kimse riddle n.
kafa karıştıran şey riddle n.
kafa karıştıran şey opposal [obsolete] n.
ortalık karıştıran kimse disturbant n.
kafa karıştıran tatsız duygu discombobulation n.
kafa karıştıran şey smoke screen n.
kafa karıştıran şey stickler n.
kafa karıştıran disorienting adj.
kafa karıştıran captious adj.
kafa karıştıran two-faced adj.
kafa karıştıran umbratious adj.
kafa karıştıran causing confusion adj.
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelerek kafa karıştıran bang-bang adj.
şaka ve ciddiyeti karıştıran jocoserious adj.
kafa karıştıran confusive adj.
istenen etkiyi yaratmak için farklı maddeleri karıştıran shotgun adj.
Colloquial
burnunu karıştıran kimse nose-picker n.
Idioms
ortalığı karıştıran kimseler waggers n.
Politics
seçime hile karıştıran kimse gerrymander n.
Industry
ürün imalatında belirli nitelik veya nicelikler elde etmek için malzemeleri karıştıran kimse compounder n.
müşterinin taleplerini karşılamak için farklı derecelerde yağları karıştıran rafineri işçisi compounder n.
laboratuvarın teknik özelliklerini karşılamak için farklı derecelerde yağları karıştıran rafineri işçisi compounder n.
kağıt hamurlarını ağartma solüsyonuna karıştıran bir makine potcher engine n.
Technical
köpüklü yangın tesisatında köpük ile suyu karıştıran parça foam mixer n.
Computer
grafik olarak kötü yapılmış, işlevleri birbirine karıştıran kullanıcı arayüzü angry garden salad n.
Mechanic
sıvıları çalkalayarak karıştıran cihaz turbulator n.
Medical
sözcükleri karıştıran paraphasic adj.
Food Engineering
viskiyi damıtılmış su ve alkolle karıştıran cihaz rectificator n.
viskiyi damıtılmış su ve alkolle karıştıran cihaz rectifier n.
Logic
kafa karıştıran tartışma biçimi crocodility n.
Slang
ortalığı karıştıran rabble rouser n.
ortalığı karıştıran troubler n.
ortalığı karıştıran trouble maker n.
ortalığı karıştıran bad hat n.
ortalığı karıştıran mischief-maker n.
ortalığı karıştıran troublemaker n.
esrar içmeye yarayan ve dumanı havayla karıştıran bir alet carburetor n.
British Slang
bilerek ortalığı karıştıran tip shit stirrer n.