Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | karşılıklı bağımlılık | interdependence n. | ||
The interdependence between macropolicy and full employment is evident. Makro politika ile tam istihdam arasındaki karşılıklı bağımlılık açıktır. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | karşılıklı bağımlılık | interdependence n. | ||
This is the sort of policy that breeds dependence rather than interdependence. Bu, karşılıklı bağımlılıktan ziyade bağımlılığı besleyen türden bir politikadır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | karşılıklı bağımlılık | interdependence n. | ||
The trend towards greater economic interdependence and globalisation is a reality with which we must all contend. Daha fazla ekonomik karşılıklı bağımlılık ve küreselleşme eğilimi, hepimizin mücadele etmesi gereken bir gerçektir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | karşılıklı bağımlılık | mutual dependence n. | ||
General | karşılıklı bağımlılık | reciprocal dependence n. | ||
General | karşılıklı bağımlılık | co-dependence n. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | karşılıklı bağımlılık | mutual interdependence n. | ||
Psychology | ||||
Psychology | karşılıklı bağımlılık | codependence n. | ||
Psychology | karşılıklı bağımlılık | codependency n. | ||
Psychology | karşılıklı bağımlılık | co-dependency n. | ||
Psychology | karşılıklı bağımlılık | co-dependence n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | dünya çapında karşılıklı bağımlılık | worldwide interdependence n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | ekonomik yönden karşılıklı bağımlılık | economic interdependence n. |
Politics | ||
Politics | karşılıklı ekonomik bağımlılık | economic interdependence n. |