Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kendini düşünen | self-oriented adj. | ||
He is a self-oriented person. O kendini düşünen bir kişi. More Sentences |
||||
General | kendini düşünen | self oriented adj. | ||
General | kendini düşünen | self-regarding adj. | ||
Idioms | ||||
Idioms | kendini düşünen | navel-gazing adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | hep kendini düşünen | self centered adj. |
General | hep kendini düşünen | self-centered adj. |
General | hep kendini düşünen | self-centred adj. |
General | sadece kendini düşünen | self-obsessed adj. |
General | yalnızca kendini düşünen | selfish adj. |
Proverb | ||
Proverb | sadece kendini düşünen biri kimse için cazip değildir | a man wrapped up in himself makes a very small bundle |
Proverb | yalnızca kendini düşünen biri kısır kalır/gelişemez | a man wrapped up in himself makes a very small bundle |
Colloquial | ||
Colloquial | yalnızca kendini düşünen | full of oneself adj. |