|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
kırsal cennet |
arcadia n.
|
|
General |
|
2 |
General |
kırsal durumlar |
rural conditions n.
|
|
3 |
General |
toprak ağası (bir köyün/kırsal bir bölgenin) |
squire n.
|
|
4 |
General |
kırsal bölgeler |
countryside n.
|
|
5 |
General |
kırsal arazi kullanımı |
rural land use n.
|
|
6 |
General |
kırsal sosyoloji |
rural sociology n.
|
|
7 |
General |
kırsal topluluk |
rural population n.
|
|
8 |
General |
kırsal yerler |
countryside n.
|
|
9 |
General |
kırsal alan |
rural area n.
|
|
10 |
General |
kırsal bölge |
countryside n.
|
|
11 |
General |
ingilizce'de özellikle kırsal kesimlerdeki dar sokak veya patikalara verilen isim |
lane n.
|
|
|
12 |
General |
kırsal kalkınma projeleri |
rural development projects n.
|
|
13 |
General |
kırsal kesim |
the country n.
|
|
14 |
General |
kırsal yerleşim |
rural settlement n.
|
|
15 |
General |
kırsal bölgeler |
the country n.
|
|
16 |
General |
kırsal kesim |
countryside n.
|
|
17 |
General |
kırsal durum |
rural condition n.
|
|
18 |
General |
kırsal endüstri |
rural industries n.
|
|
19 |
General |
kırsal yoksulluk |
rural poor n.
|
|
20 |
General |
kırsal bölge |
the country n.
|
|
21 |
General |
kırsal kalkınmada kadınlar |
women in rural development n.
|
|
22 |
General |
kırsal bölge stili |
rural style n.
|
|
23 |
General |
kırsal bölge stili |
country style n.
|
|
24 |
General |
kırsal nüfus |
rural population n.
|
|
25 |
General |
kırsal kredi |
rural credit n.
|
|
26 |
General |
kırsal kalkınma |
rural development n.
|
|
27 |
General |
kırsal ekonomik kalkınma |
rural economic development n.
|
|
28 |
General |
kırsal bölgeler |
rural areas n.
|
|
29 |
General |
tarım ve kırsal kalkınma |
agricultural and rural development n.
|
|
30 |
General |
kırsal bölge |
the land n.
|
|
31 |
General |
kırsal yerleşim |
country seat n.
|
|
32 |
General |
kırsal kesim |
country n.
|
|
33 |
General |
bir ülkenin kırsal bölgeleri |
grass-roots n.
|
|
34 |
General |
kırsal sosyoloji |
rural-village sociology n.
|
|
35 |
General |
kırsal bölge |
rural region n.
|
|
36 |
General |
kırsal bölge |
rural zone n.
|
|
37 |
General |
kırsal planlama |
rural planning n.
|
|
38 |
General |
kırsal toplum |
rural society n.
|
|
39 |
General |
kırsal alan santralı |
rural switch n.
|
|
40 |
General |
kırsal yaşam |
rural life n.
|
|
41 |
General |
kentsel ve kırsal alanlar |
urban and rural areas n.
|
|
42 |
General |
toprak ağası (bir köyün/kırsal bir bölgenin) |
land baron n.
|
|
43 |
General |
türkiye'nin kırsal kesimleri |
turkey's rural areas n.
|
|
44 |
General |
eskiden kırsal kesimde genellikle ahırda tiyatro gösterileri yapmak için çıkılan turne |
barnstormer n.
|
|
45 |
General |
kırsal yöre halkı |
countryside n.
|
|
46 |
General |
kırsal motorin |
gasoil n.
|
|
47 |
General |
kırsal motorin |
rural diesel n.
|
|
48 |
General |
kırsal yerleşimler |
rural settings n.
|
|
49 |
General |
kırsal yoksulluk |
rural poverty n.
|
|
50 |
General |
kırsal çevre |
surrounding countryside n.
|
|
51 |
General |
(eski rusya'da) kırsal alanlarda gıda gibi yerel ihtiyaç için gönüllü alınan vergi |
self-taxation n.
|
|
|
52 |
General |
kırsal yaşam |
rustic life n.
|
|
53 |
General |
(avustralya/yeni zelanda) taşra, kırsal bölge |
backblocks n.
|
|
54 |
General |
kırsal yaşam ve tarımı toplumun temeli olarak gören akım |
agrarianism n.
|
|
55 |
General |
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol |
cart track n.
|
|
56 |
General |
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol |
cartroad n.
|
|
57 |
General |
kırsal alanda bulunan bozuk ve engebeli yol |
cartway n.
|
|
58 |
General |
çok az insanın yaşadığı kırsal bölge |
backcountry n.
|
|
59 |
General |
çok az insanın yaşadığı kırsal bölge |
backland n.
|
|
60 |
General |
hindistan'ın kırsal bölgelerinde kullanılan iki tekerlekli hafif bir araç |
tonga n.
|
|
61 |
General |
(çin'de) kırsal alanlardan kitleler halinde şehre göç etmiş genç nesil |
ant tribe n.
|
|
62 |
General |
kırsal arazide yaşayan ve çalışan kimse |
landsman n.
|
|
63 |
General |
rusya'ya özgü küçük ve kırsal bir idari birim |
volost n.
|
|
64 |
General |
sovyetlerde kırsal bir bölge |
volost n.
|
|
65 |
General |
abd'nin kırsal güney kesimlerinde yaşayan beyaz kimse |
hillbilly n.
|
|
66 |
General |
kırsal kimse |
homespun n.
|
|
67 |
General |
(hindistan'da) kırsal bölge |
mofussil [india] n.
|
|
68 |
General |
çevredeki kırsal bölgeye hakim bir nokta elde etmek için bahçeye inşa edilen yüksek alan |
mount [obsolete] n.
|
|
69 |
General |
(özellikle fransa'da) kırsal bölge polis memuru |
gendarme n.
|
|
70 |
General |
2. dünya savaşı'ndan önceki cahil kırsal kesme özgü özellikler |
dad and dave [australia] n.
|
|
71 |
General |
ülkenin çiftçilik yapılan kırsal kesimleri |
grass roots n.
|
|
72 |
General |
siyaset ve ekonomi açısından önemli bir grubu oluşturan ve bağımsız bir oy kaynağı teşkil eden kırsal bölge halkı |
grass roots n.
|
|
73 |
General |
kırsal alanda yer alan yol |
road n.
|
|
74 |
General |
kırsal yaşam savunuculuğu |
ruralism n.
|
|
75 |
General |
kırsal yaşam |
ruralism n.
|
|
76 |
General |
kırsal yaşam savunucusu |
ruralist n.
|
|
77 |
General |
kırsal yaşam savunucusu |
ruralite n.
|
|
78 |
General |
kırsal manzara |
rurality n.
|
|
79 |
General |
kırsal özellik |
rurality n.
|
|
80 |
General |
kırsal alanda yaşayan kimse |
ruricolist n.
|
|
81 |
General |
kırsal bölge |
rus in urbe n.
|
|
82 |
General |
yıl dönümünde kiliseye adanan, ingiltere'nin kırsal yerlerinde kutlanan eski bir dini kutlama |
rush-bearing n.
|
|
83 |
General |
(britanya idari bölgesine ait) kırsal birim |
district n.
|
|
84 |
General |
kırsal köy |
craal n.
|
|
85 |
General |
eski bir kırsal bölge oyunu |
dust-point n.
|
|
86 |
General |
kırsal kesimde halkın kullanımına ayrılmış alan |
country park [uk] n.
|
|
87 |
General |
güney afrika'nın ıssız kırsal kesimleri |
platteland n.
|
|
88 |
General |
(kırsal bölgede) garaj yoluyla yolun kesişme noktası |
outlet n.
|
|
89 |
General |
kırsal yer |
outparish n.
|
|
90 |
General |
(avustralya'da) yerel yönetim idaresinde olan birleştirilmiş kırsal alan |
shire n.
|
|
91 |
General |
kırsal bölge |
sticks n.
|
|
92 |
General |
bir bölgenin kırsal özelliklerini yoketmek |
deprovincialize v.
|
|
93 |
General |
kırsal kesimde turne yapmak |
barnstorm v.
|
|
94 |
General |
kırsal kesimde dolaşarak miting yapmak |
barnstorm v.
|
|
95 |
General |
kırsal kesimde dolaşarak eğitim vermek |
barnstorm v.
|
|
96 |
General |
kırsal alana gitmek |
ruralize [us] v.
|
|
97 |
General |
kırsal alana gitmek |
ruralise [uk] v.
|
|
98 |
General |
kırsal yaşama uygun hale getirmek |
rusticize [us] v.
|
|
99 |
General |
kırsal yaşama uygun hale getirmek |
rusticise [uk] v.
|
|
100 |
General |
kırsal görünüm vermek |
countrify v.
|
|
101 |
General |
kırsal bölgede bulunan |
country adj.
|
|
102 |
General |
kırsal bölge özelliği gösteren |
rural style adj.
|
|
103 |
General |
kırsal bölge özelliği gösteren |
country-style adj.
|
|
104 |
General |
yarı kırsal |
semi rural adj.
|
|
105 |
General |
yarı kırsal |
semirural adj.
|
|
106 |
General |
kırsal alanda ikamet eden |
agrestial adj.
|
|
107 |
General |
yarı kırsal |
nonmetropolitan adj.
|
|
108 |
General |
kırsal olmayan |
nonrural adj.
|
|
109 |
General |
(yer) sakin ve kırsal olması bakımından hoş |
bonnie adj.
|
|
110 |
General |
(yer) özellikle sakin ve kırsal olması bakımından hoş |
bonny adj.
|
|
111 |
General |
kırsal yaşama özgü |
homespun adj.
|
|
112 |
General |
kırsal olan |
mofussil [india] adj.
|
|
113 |
General |
kırsal alanda yaşayan |
rural adj.
|
|
114 |
General |
kırsal alanda doğan |
rurigenous adj.
|
|
115 |
General |
kırsal alanda yaşayan |
rurigenous adj.
|
|
116 |
General |
kırsal alan mukimi olan |
rustic adj.
|
|
117 |
General |
kırsal yaşama uygun |
rustic adj.
|
|
118 |
General |
kırsal yaşama adapte olan |
rustic adj.
|
|
119 |
General |
kırsal alan mukimi olan |
rustical adj.
|
|
120 |
General |
kırsal yaşama uygun |
rustical adj.
|
|
121 |
General |
kırsal yaşama adapte olan |
rustical adj.
|
|
122 |
General |
kırsal bölgeye ait |
prairial adj.
|
|
123 |
General |
kırsal bölge ile ilgili |
prairial adj.
|
|
124 |
General |
kırsal kökenli |
provincial adj.
|
|
125 |
General |
kırsal kesim boyunca |
cross-country adj.
|
|
126 |
General |
kırsal kesim boyunca |
cross-country adv.
|
|
127 |
General |
kırsal tarzda anlamı veren ön ek |
boere- [south africa] pref.
|
|
Colloquial |
|
128 |
Colloquial |
yoksul kırsal topluluk |
tobacco road n.
|
|
129 |
Colloquial |
yoksul kırsal bölge |
tobacco road n.
|
|
Idioms |
|
130 |
Idioms |
şehir/kent (genellikle kırsal kesimde yaşayan insanların kent için kullandıkları bir ifade) |
big smoke n.
|
|
131 |
Idioms |
güzel kırsal bölge |
god's country n.
|
|
132 |
Idioms |
kırsal bölge |
the boonies n.
|
|
133 |
Idioms |
güzel kırsal bölge |
god's (own) country [cliché] n.
|
|
134 |
Idioms |
kırsal bölgelere gitmek |
go to the country v.
|
|
135 |
Idioms |
kırsal yaşama geçmek |
go back to the pa v.
|
|
136 |
Idioms |
kırsal yaşam için şehir hayatını terk etmek |
go back to the pa v.
|
|
137 |
Idioms |
şehir hayatındansa kırsal yaşamı tercih etme |
back to nature expr.
|
|
138 |
Idioms |
genelde avustralya'nın kırsal kesimlerinde bir işi veya sabit bir adresi olmadan, eğlence amaçlı ya da ekonomik koşullar nedeniyle seyahat etmek |
on the wallaby (track) expr.
|
|
Formal |
|
139 |
Formal |
ingiliz yönetiminden önce güney afrika'nın kırsal bölgelerinde yerel boer hakimine yardım eden konsey |
heemraad n.
|
|
Trade/Economic |
|
140 |
Trade/Economic |
avrupa ortak tarımsal ve kırsal politikası |
common agricultural and rural policy for europe n.
|
|
141 |
Trade/Economic |
bütünleştirilmiş kırsal kalkınma |
integrated rural development n.
|
|
142 |
Trade/Economic |
kırsal kredi |
rural credit n.
|
|
143 |
Trade/Economic |
kırsal kalkınma projeleri |
rural development projects n.
|
|
144 |
Trade/Economic |
katılım öncesi kırsal kalkınma aracı |
instrument for pre-accession-rural development n.
|
|
145 |
Trade/Economic |
kırsal istihdam |
rural employment n.
|
|
146 |
Trade/Economic |
kırsal ekonomik kalkınma |
rural economic development n.
|
|
147 |
Trade/Economic |
kırsal alan |
rural area n.
|
|
148 |
Trade/Economic |
kırsal kalkınma |
rural development n.
|
|
149 |
Trade/Economic |
kırsal planlama |
rural planning n.
|
|
150 |
Trade/Economic |
kırsal nüfus |
rural population n.
|
|
151 |
Trade/Economic |
kırsal kalkınma |
rural development n.
|
|
152 |
Trade/Economic |
kırsal yatırım |
rural investment n.
|
|
153 |
Trade/Economic |
kırsal bölgeye yapılan ücretsiz teslimat |
rfd (rural free delivery) abrev.
|
|
Law |
|
154 |
Law |
(ingiltere ve galler) halka açık kırsal alan |
access land n.
|
|
155 |
Law |
kırsal bölge yasası |
birlaw n.
|
|
156 |
Law |
kırsal tüzük |
birlaw n.
|
|
157 |
Law |
(iskoç hukukunda) hem kasabadaki hem de kırsal bölgelerdeki kiracıların taşınma günü olan 15 mayıs günü |
whitsunday n.
|
|
158 |
Law |
(iskoç hukukunda) hem kasabadaki hem de kırsal bölgelerdeki kiracıların taşınma günü olan 15 mayıs günü |
whit sunday n.
|
|
Politics |
|
159 |
Politics |
kırsal bölge konseyi |
rdc (rural district council) n.
|
|
160 |
Politics |
avustralya'da kırsal bölgelerin yoğun desteğini alan bir siyasi parti |
national party n.
|
|
161 |
Politics |
avrupa kırsal kalkınma için tarım fonu |
european agricultural fund for rural development n.
|
|
162 |
Politics |
kırsal toplum |
rural community n.
|
|
163 |
Politics |
kırsal kalkınma komitesi |
rural development committee n.
|
|
164 |
Politics |
kırsal topluluk |
rural community n.
|
|
165 |
Politics |
kırsal nüfus |
rural population n.
|
|
166 |
Politics |
tarım ve kırsal kalkınma genel müdürlüğü |
directorate-general for agriculture and rural development n.
|
|
167 |
Politics |
tarım ve kırsal kalkınma |
agriculture and rural development n.
|
|
168 |
Politics |
tarımsal yapılar ve kırsal kalkınma komitesi |
committee on agricultural structures and rural development n.
|
|
169 |
Politics |
(yerel hükümet için) kırsal seçim bölgesi |
riding [new zealand] n.
|
|
170 |
Politics |
japonya'da yaşayan kırsal bir topluluk |
mura n.
|
|
171 |
Politics |
kırsal bölge |
rural district n.
|
|
172 |
Politics |
(ingiltere'de) kırsal kalkınma kurumu |
countryside agency n.
|
|
173 |
Politics |
(ingiltere'de ve eskiden galler'de) kırsal alandaki en küçük yerel idare birimi |
parish n.
|
|
174 |
Politics |
kırsal ingiltere'yi koruma komisyonu |
cpre (council for the protection of rural england) abrev.
|
|
Institutes |
|
175 |
Institutes |
kırsal kalkınma ve kredilendirme daire başkanlığı |
department of rural development and credits n.
|
|
176 |
Institutes |
kırsal kalkınma planı ödeme ajansı |
paying agency n.
|
|
177 |
Institutes |
kırsal kalkınma için avrupa tarım fonu |
feader n.
|
|
178 |
Institutes |
tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu |
agriculture and rural development support institution n.
|
|
179 |
Institutes |
tarımsal ve kırsal kalkınma için özel katılım programı |
special accession programme for agriculture and rural development n.
|
|
180 |
Institutes |
tarımsal ve kırsal işbirliği teknik merkezi |
technical centre for agricultural and rural cooperation n.
|
|
181 |
Institutes |
tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu |
agriculture and rural development support institution n.
|
|
182 |
Institutes |
tarım ve kırsal kalkınmayı destekleme kurumu |
agricultural and rural development support institution n.
|
|
183 |
Institutes |
tarımsal ve kırsal kalkınmaya yönelik özel katılım programı |
special accession programme for agriculture and rural development n.
|
|
Tourism |
|
184 |
Tourism |
kırsal bölge turizmi |
agrotourism n.
|
|
185 |
Tourism |
kırsal turizmi |
agrotourism n.
|
|
186 |
Tourism |
kırsal turizmi |
agritourism n.
|
|
187 |
Tourism |
kırsal bölge turizmi |
agritourism n.
|
|
188 |
Tourism |
kırsal turizm faaliyetleri |
rural tourism activities n.
|
|
189 |
Tourism |
kırsal turizm |
rural tourism n.
|
|
190 |
Tourism |
kırsal tatil yeri |
villeggiatura n.
|
|
191 |
Tourism |
kırsal bölgeleri ziyaret eden turistlere yönelik kural ve düzenlemeler |
country code [uk] n.
|
|
Technical |
|
192 |
Technical |
kırsal yaşamda kullanılan alet edevatlar |
rusticana n.
|
|
Computer |
|
193 |
Computer |
kırsal alanda yer alan ve iletişim ağına bağlı bilgisayarları ve çeşitli sistemlere ev sahipliği yapan ortak işyeri |
telecottage n.
|
|
Telecom |
|
194 |
Telecom |
kırsal hizmet alanı |
rural service area n.
|
|
195 |
Telecom |
tümleşik kırsal telematik |
integrated rural telematics n.
|
|
Architecture |
|
196 |
Architecture |
nüfus yoğunluğunu en üst düzeye çıkararak çevredeki kırsal alanı koruyan dikey şehir planlaması |
arcology n.
|
|
197 |
Architecture |
ev ile küçük ölçekli tarıma ayrılmış topraktan oluşan yarı kırsal arazi |
lifestyle block [new zealand] n.
|
|
Construction |
|
198 |
Construction |
kırsal alan düzenlemesi |
land consolidation n.
|
|
199 |
Construction |
kırsal konut |
rural dwelling n.
|
|
200 |
Construction |
kırsal gelişme |
rural development n.
|
|
201 |
Construction |
kırsal alan |
rural area n.
|
|
202 |
Construction |
kırsal bölge nüfus azalımı |
rural depopulation n.
|
|
203 |
Construction |
kırsal altyapı |
rural infrastructure n.
|
|
Furniture |
|
204 |
Furniture |
on sekizinci yüzyılın sonunda ingiltere ve abd'nin kırsal kesimlerinde görülen bir mobilya tarzı |
country chippendale n.
|
|
Automotive |
|
205 |
Automotive |
ileri kırsal alan ulaştırma düzenleri |
advanced rural transportation systems n.
|
|
Transportation |
|
206 |
Transportation |
(kırsal bölgede) kargo hizmeti |
rural delivery [new zealand] n.
|
|
207 |
Transportation |
(kırsal ücretsiz kargo alanında) kargo sevkiyat güzergahı |
rural route n.
|
|
208 |
Transportation |
(kırsal ücretsiz kargo alanında) kargo sevkiyat güzergahı |
rural delivery route n.
|
|
Aeronautic |
|
209 |
Aeronautic |
(pilot) kırsal bölgelerdeki turne sırasında gösteri uçuşu yapmak veya yarışa katılmak |
barnstorm v.
|
|
Marine |
|
210 |
Marine |
kırsal alan |
landscaping adj.
|
|
Medical |
|
211 |
Medical |
kırsal kesim sağlığı |
rural health n.
|
|
Zoology |
|
212 |
Zoology |
kırsal alanlarda yaşayan |
arvicoline adj.
|
|
Agriculture |
|
213 |
Agriculture |
genellikle şehir merkezine yakın, yarı kırsal hayat tarzı sunan tarım arazisi |
ten-acre block [nz] n.
|
|
214 |
Agriculture |
kırsal kesimde çalışan işçi |
rural worker n.
|
|
215 |
Agriculture |
yatay kırsal kalkınma planı |
horizontal rural development plan n.
|
|
Breeding |
|
216 |
Breeding |
kırsal hayvancılık |
pastoral farming n.
|
|
217 |
Breeding |
kırsal hayvancılık |
pastoralism n.
|
|
Tobacco |
|
218 |
Tobacco |
yoksul kırsal bölgede oturan kimse |
tobacco-roader n.
|
|
219 |
Tobacco |
yoksul kırsal bölgede oturan |
tobacco-roadish adj.
|
|
Forestry |
|
220 |
Forestry |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
wildland fire n.
|
|
221 |
Forestry |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
grass fire n.
|
|
222 |
Forestry |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
bushfire n.
|
|
223 |
Forestry |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
wildfire n.
|
|
224 |
Forestry |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
vegetation fire n.
|
|
225 |
Forestry |
(özellikle kırsal alanda çıkan) söndürülmesi güç yangın |
hill fire n.
|
|
Social Sciences |
|
226 |
Social Sciences |
kuzey amerika kızılderililerinin yaşadığı kırsal ve korunaklı yerleşim alanı |
rancheria n.
|
|
227 |
Social Sciences |
kuzey amerika kızılderililerinin yaşadığı kırsal ve korunaklı yerleşim alanı |
rancherie n.
|
|
228 |
Social Sciences |
hindistan'ın kırsal bölgelerinde kullanılan iki tekerlekli aracın sürücüsü |
tongawalla n.
|
|
229 |
Social Sciences |
kırsal-kentsel dönüşüm |
rural-urban-transformation n.
|
|
230 |
Social Sciences |
taşra halkının oluşturduğu kırsal topluluk |
hicksville n.
|
|
231 |
Social Sciences |
(komünist çin'in kırsal kesiminde) çiftçilik, balıkçılık, madencilik veya sanayi projeleri için bir araya gelen 2000-4000 ailelik sosyal ve idari birim |
commune n.
|
|
232 |
Social Sciences |
(komünist çin'in kırsal kesiminde) çiftçilik, balıkçılık, madencilik veya sanayi projeleri için bir araya gelen 2000-4000 ailelik sosyal ve idari birim |
people's commune n.
|
|
233 |
Social Sciences |
kırsal olmayan |
unpastoral adj.
|
|
Literature |
|
234 |
Literature |
kırsal bölgede mutlu, huzurlu yaşam |
idyll n.
|
|
235 |
Literature |
kırsal bölgede mutlu |
idyl adj.
|
|
Linguistics |
|
236 |
Linguistics |
kırsal lehçelere dayanan norveç ulusal standart dili |
new norwegian n.
|
|
237 |
Linguistics |
norveç'in kırsal lehçelere dayanan iki resmi dilinden biri |
landsmaal n.
|
|
238 |
Linguistics |
konuşma diline, özellikle de kırsal lehçelere dayanan norveç ulusal standart dili |
landsmaal n.
|
|
239 |
Linguistics |
norveç'in kırsal lehçelere dayanan iki resmi dilinden biri |
landsmål n.
|
|
240 |
Linguistics |
konuşma diline, özellikle de kırsal lehçelere dayanan norveç ulusal standart dili |
landsmål n.
|
|
241 |
Linguistics |
konuşma diline, özellikle de kırsal lehçelere dayanan norveç ulusal standart dili |
new norwegian n.
|
|
History |
|
242 |
History |
(küba devrim yıllarında) denetim sağlamak için kübalı kırsal nüfusun kamp ya da askeri garnizonlara hapsedilmesi |
reconcentration n.
|
|
243 |
History |
kırsal kesimde onda birlik arazi |
tithing n.
|
|
244 |
History |
(19. yüzyılda) kırsal kökenli kültürsüz avustralyalı |
geebung n.
|
|
245 |
History |
(küba devrim yıllarında) denetim sağlamak için kübalı kırsal nüfusu kamp ya da askeri garnizona hapsetmek |
reconcentrate v.
|
|
Religious |
|
246 |
Religious |
incir ağaçlarında yaşadığına inanılan kırsal tanrı veya canavarlar |
fig faun n.
|
|
Geography |
|
247 |
Geography |
kırsal nüfus |
rural population n.
|
|
248 |
Geography |
kırsal ekonomi |
rural economy n.
|
|
249 |
Geography |
kırsal bölge |
arcady n.
|
|
250 |
Geography |
labrador'un kuzey ucunda yer alan yabani bir kırsal alan |
torngat mountains national park n.
|
|
251 |
Geography |
kırsal bölge |
bled n.
|
|
252 |
Geography |
kanada'da kırsal bir belediye |
daly n.
|
|
253 |
Geography |
yeni zelanda'da kırsal bir alan |
paradise n.
|
|
254 |
Geography |
kanada'da bir kırsal yerleşim |
inverness n.
|
|
255 |
Geography |
kanada'da yer alan kırsal bir belediye |
fisher n.
|
|
256 |
Geography |
(bir şehrin kırsal kesime genişlemesi ile şekillenen) kentsel alan |
sprawl n.
|
|
257 |
Geography |
kırsal kesimde bulunan |
nonurban adj.
|
|
258 |
Geography |
kırsal kesimden ortaya çıkan |
nonurban adj.
|
|
259 |
Geography |
kırsal kesime özgü olan |
nonurban adj.
|
|
Sport |
|
260 |
Sport |
kırsal bölgelerdeki fuarlarda gösteri uçuşu yapmak |
barnstorm v.
|
|
261 |
Sport |
kırsal bölgelerdeki fuarlarda paraşütle atlamak |
barnstorm v.
|
|
Abbreviation |
|
262 |
Abbreviation |
kırsal elektrifikasyon yasası |
rea (rural electrification act) n.
|
|
Archaic |
|
263 |
Archaic |
kırsal bölgelerde turne ve gösteri uçuşu yapan pilot birliği |
flying circus n.
|
|
Engineering |
|
264 |
Engineering |
(kırsal bölgede) açık ve kırma taş kullanılmayan yol |
clay road [new zealand] n.
|
|
Slang |
|
265 |
Slang |
avustralya’nın kırsal bölgelerinde düzenlenen son derece eğlenceli bir parti |
bachelors' and spinsters' ball n.
|
|
266 |
Slang |
kırsal bölgede yapılan bir yarış |
bush bash n.
|
|
267 |
Slang |
kırsal bölge |
wop-wops [new zealand] n.
|
|
268 |
Slang |
kırsal bölge |
bundocks n.
|
|
269 |
Slang |
seyrek nüfuslu ve ücra kırsal bölge |
rhubarb n.
|
|
British Slang |
|
270 |
British Slang |
kırsal bölge |
boonies n.
|
|