launch - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

launch

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "launch" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 64 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
launch v. başlatmak (yeni işi)
launch v. piyasaya sürmek
launch v. fırlatmak
launch v. (roket/uzay mekiği) fırlatmak
launch v. (gemi) denize indirmek
General
launch n. yolcu gemisi
launch n. kızaktan suya indirme (gemiyi)
launch n. uzaya fırlatma (roketi)
launch n. istimbot
launch n. çatana
launch n. savaş gemisi filikası
launch n. fırlatma
launch n. piyasaya sürme
launch n. (gemiyi) denize indirme
launch n. açılış
launch n. piyasaya sürmek
launch v. çıkmak
launch v. lanse etmek
launch v. faaliyete geçirmek
launch v. fırlatmak (roket)
launch v. fırlatmak (roket vb)
launch v. kızaktan suya indirmek (gemiyi)
launch v. denize indirmek
launch v. başlamak
launch v. suya indirmek
launch v. mızrak gibi atmak
launch v. girişmek
launch v. fırlatmak (füze)
launch v. öncelemek
launch v. satışa sunmak
launch v. bindirmek (alt yazı)
launch v. (bilgisayar programı vb.) başlatmak
Trade/Economic
launch n. piyasaya sürülme
launch n. piyasaya çıkarma
launch n. satışa sunma
launch n. satışa çıkarma
launch n. satışa sunulma
launch n. satışa çıkarılma
launch n. girişim
launch n. teşebbüs
launch v. atmak
launch v. gemiyi kızaktan suya indirmek
launch v. (gemi) suya indirmek
Advertising
launch n. lansman
Technical
launch n. başlatma
launch n. uçağı uçuş için bırakma
launch n. yarım güverteli bot
launch v. yeni iş başlatmak
launch v. yeni iş kurmak
Computer
launch n. fırlatma
launch v. başlatmak
launch v. çalıştırmak
launch expr. başlat
Automotive
launch n. kalkış
Marine
launch n. bazen yolcuları gemiden karaya taşımakta kullanılan motorlu bot
launch n. gemiyi kızaktan suya indirme
launch n. gemiyi denize indirme
launch n. işkanpaviye
launch n. işkampaviye
launch n. işkampavya
launch n. kik
launch n. büyük kayık
launch v. denize çıkmak
launch v. gemiyi denize indirmek

Bedeutungen, die der Begriff "launch" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 206 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
motor launch n. motorlu sandal
motor launch n. motorbot
launch pad n. atış rampası
launch area n. hedef alanı
motor launch n. motor
book launch n. kitap tanıtımı
launch rod n. fırlatma çubuğu
hard launch n. resmi açılış
hard launch n. resmi lansman
seaward launch point n. özel harekat kuvvetlerinin sahile ilerleyip operasyon düzenlemek üzere intikal edeceği kıyı açıklarında belirlenmiş konum
launch out into v. atılmak
launch a rocket v. roket atmak
launch out v. çıkmak
launch out v. koyulmak
launch forth v. yola koyulmak
launch a cruel smear campaign against v. insafsız karalamalar yapmak
launch out into v. başlamak
launch into v. başlamak
launch out v. başlamak
launch out v. har vurup harman savurmak
launch forth v. konuşmaya başlamak
launch somebody into eternity v. sonsuzluğa uğurlamak
launch out v. geliştirmek
launch a campaign v. kampanya başlatmak
launch one's career v. kariyerine başlamak
launch the project v. projeyi başlatmak
launch a project v. proje başlatmak
launch an expedition v. sefer düzenlemek
launch an operation v. operasyon düzenlemek
launch an operation v. operasyon başlatmak
launch an assault v. operasyon gerçekleştirmek
launch an investigation v. inceleme başlatmak
launch fort v. işe veya söze başlamak
launch out v. işe başlamak
launch out v. işe atılmak
launch the operation v. operasyonu başlatmak
launch the operation v. harekatı başlatmak
launch to the market v. piyasaya sürmek
launch/open a formal/official investigation v. resmi soruşturma başlatmak
launch/open a formal/official investigation v. resmi soruşturma açmak
launch an initiative v. girişim başlatmak
launch a spacecraft v. uzaya mekik fırlatmak
launch an extensive investigation v. kapsamlı inceleme başlatmak
launch a thorough investigation v. kapsamlı inceleme başlatmak
launch an extensive investigation v. kapsamlı soruşturma başlatmak
launch a comprehensive investigation v. kapsamlı soruşturma başlatmak
launch a comprehensive investigation v. kapsamlı inceleme başlatmak
launch a thorough investigation v. kapsamlı soruşturma başlatmak
launch a fund v. bir fon kurmak
launch an attack against someone v. birine karşı bir saldırı başlatmak
launch raid v. baskın düzenlemek
launch under the brand name v. ..markası ile piyasaya sürmek
launch a company v. şirket açmak/kurmak
slp (seaward launch point) abrev. özel harekat kuvvetlerinin sahile ilerleyip operasyon düzenlemek üzere intikal edeceği kıyı açıklarında belirlenmiş konum
Phrasals
launch out on v. bir şeye (seyahat/yolculuk) başlamak
launch into something v. bir şeye girişmek
launch into v. istekle girişmek
launch into v. şevkle başlamak
launch forth v. yola çıkmak
launch forth v. ileri sürmek
launch forth v. girişimde bulunmak
launch forth v. gemiyi suya/denize indirmek
launch forth v. bir planı başlatmak/yürürlüğe sokmak
launch forth v. bir projeyi, planı uygulamaya başlamak
launch forth on (something) v. yola çıkmak
launch forth on (something) v. yola koyulmak
launch forth on (something) v. su üzerinde yol almaya başlamak
launch forth on (something) v. demir almak
launch forth on (something) v. bir su taşıtıyla yola çıkmak
launch forth on (something) v. sözlü sesleniş yapmak
launch forth on (something) v. konuşma yapmak
launch forth on (something) v. demeç vermek
launch forth on (something) v. nutuk çekmek
launch forth on (something) v. bir planı, projeyi, girişimi başlatmak
launch forth on (something) v. bir planı, projeyi, girişimi sunmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. yola çıkmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. yola koyulmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. su üzerinde yol almaya başlamak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. demir almak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. bir su taşıtıyla yola çıkmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. sözlü sesleniş yapmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. konuşma yapmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. demeç vermek
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. nutuk çekmek
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. bir planı, projeyi, girişimi başlatmak
launch forth upon (something) [old-fashioned] v. bir planı, projeyi, girişimi sunmak
launch something against someone or something v. birine/bir şeye karşı bir şey başlatmak
launch against v. karşı (bir şey) başlatmak
launch out on (something) v. yola çıkmak
launch out on (something) v. seyahate çıkmak
launch out on (something) v. (bir şeye) başlamak
launch out on (something) v. (bir şey) başlatmak
launch out on (something) v. (suda, denizde, okyanusta) seyretmeye başlamak
launch out on (something) v. (suda, denizde, okyanusta) seyre çıkmak
Idioms
launch into somebody v. birini eleştirmek
launch forth on something v. (konuşmaya/yolculuğa) başlamak
launch forth upon something v. (konuşmaya/yolculuğa) başlamak
Trade/Economic
product launch n. malın ilk kez piyasaya çıkma aşaması
pre-launch n. ön lansman
press launch of the project n. projenin basın lansmanı
project launch manager n. proje lansman müdürü
project launch n. proje lansmanı
official launch n. resmi lansman
official launch date n. resmi açılış tarihi
official launch date n. resmi lansman tarihi
official launch n. resmi açılış
commercial launch n. ticari lansman
product launch n. ürün lansmanı
launch of the new product n. yeni ürünün lansmanı
new product launch started n. yeni ürünün lansmanı başladı
rolling launch n. piyasaya kademeli olarak yeni bir ürün sürme
launch a product v. bir ürünü piyasaya sürmek
launch a product v. bir ürünü/eşyayı/malı piyasaya sürmek
launch a product v. ürün çıkarmak
Law
launch a legal action v. yasal işlem başlatmak
Politics
launch a negotiation v. bir müzakereyi başlatmak
Institutes
united launch alliance n. birleşik devletler uydu fırlatma birliği
Insurance
launch insurance n. haberleşme ve ticari amaçlarla uzaya gönderilen roket
launch insurance n. uzaya fırlatılma aşamasında meydana gelebilecek veya programlanan fonksiyonlarını yerine getirememelerinden kaynaklanan maddi hasarları temin eden kapsamlı poliçe
Tourism
motor launch n. gezi motoru
Technical
launch pad n. fırlatma rampası
launch type motion n. fırlatma
launch control n. hedefleme kontrolü
motor launch n. motorlu sandal
motor launch n. motorbot
hard launch n. sıcak fırlatma
slv (standard launch vehicle) n. standart fırlatma aracı
Computer
launch training n. fırlatma eğitimi
quick launch n. hızlı başlatma
soft launch n. internet adresinin kademeli olarak kullanıma açılması
soft launch v. (internet adresini) kademeli olarak kullanıma sunmak
deny launch expr. başlatmayı reddet
allow launch expr. başlatmaya izin ver
launch debugger expr. hata ayıklayıcısını başlat
quick launch expr. hızlı başlat
launch mars expr. mars'ı başlat
launch mail expr. postayı başlat
launch ball expr. topu fırlat
launch experts expr. uzmanları başlat
unable to launch the application expr. uygulama başlatılamıyor
Telecom
launch campaign n. fırlatma kampanyası
launch vehicle compatibility n. fırlatma aracı uyumluluğu
launch vehicle n. fırlatma aracı
Automotive
launch control n. kalkış kontrolü
lv (launch vehicle) abrev. fırlatma aracı
Aeronautic
launch escape tower n. fırlatma kurtarma kulesi
ground launch n. yerden fırlatma
launch area n. fırlatma alanı
launch area n. atış alanı
launch shoe n. uçağa takılan roket fırlatma parçası
air launch v. havadan fırlatmak
Marine
survey launch n. araştırma sandalı
steam launch n. buharlı yolcu teknesi (nehirlerde kullanılan)
harbor launch n. çekek yeri
boat launch n. gemi kızağı
harbor launch n. gemilerin kızaktan indirildiği yer
motor launch n. motor yardımıyla suya indirme
launch to v. denize indirmek
Astronomy
launch window n. belirli bir görev için uzay mekiğinin fırlatılabileceği sınırlı zaman aralığı
launch a satellite v. uydu fırlatmak
Military
launch time n. atış zamanı
multiple launch rocket system n. çoklu roketatar sistemi
multiple launch rocket system n. çok namlulu roket sistemi
multiple-launch rocket system n. çok namlulu roketatar sistemi
vertical launch n. dikine atış
vertical launch n. dikine fırlatma
vertical launch system (vls) n. dikey atış sistemi
launch crew n. fırlatma mürettebatı
pre-launch survivability n. fırlatma öncesi düşman saldırısından kurtulma olasılığı
launch facility n. fırlatma tesisi
launch tube n. fırlatma bölümü
launch control facility n. fırlatma kontrol tesisi
launch site n. fırlatma mevzii
launch vehicle n. fırlatma aracı
launch time n. fırlatma zamanı
launch position n. fırlatma mevzii
launch pad n. füze fırlatma yastığı
pre-launch survivability n. fırlatma öncesi bekası
launch base area n. fırlatma üs bölgesi
launch stand n. fırlatma desteği
launch pad n. füze fırlatma platformu
pre-launch tests n. fırlatma öncesi denemeler
launch control centre n. fırlatma ve kontrol merkezi
launch station n. fırlatma istasyonu
launch enable system n. fırlatma emniyeti düzeni
launch equipment building n. fırlatıcı donanım binası
launch site n. fırlatma tesisi
launch and service facility n. fırlatma ve bakım tesisi
precautionary launch n. ihtiyat kabilinden fırlatma
standard launch vehicle n. standart fırlatma aracı
launch under attack n. taarruz altında fırlatma
augmented launch station n. takviyeli füze fırlatma istasyonu
earliest anticipated launch time n. öngörülen en erken atış zamanı
launch a wide range air supported operation in the region v. bölgede hava destekli geniş çaplı operasyon başlatmak
launch a wide-scale operation v. geniş çaplı operasyon başlatmak
launch helo v. helikopter kaldırmak
launch into a land assault v. kara harekatı yapmak
launch ground incursion into v. kara harekatı düzenlemek
launch ground operation v. kara harekatı düzenlemek
launch into a land assault v. kara harekatı düzenlemek
launch a counter attack v. karşı taarruz başlatmak
launch a campaign of terrorism v. terör seferberliği başlatmak
Slang
launch one's lunch v. kusmak
Star Wars
imperial launch n. imparatorluk çatanası
passenger launch n. yolcu indirici
tierfon launch base n. tierfon fırlatma üssü