minnettar - Türkisch Englisch Wörterbuch

minnettar

Bedeutungen von dem Begriff "minnettar" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
minnettar thankful adj.
I'm thankful for everything.
Her şey için minnettarım.

More Sentences
minnettar grateful adj.
I am grateful to the honourable Member for raising this question.
Sayın Üyeye bu soruyu gündeme getirdiği için minnettarım.

More Sentences
General
minnettar appreciative adj.
They were very appreciative.
Çok minnettarlardı.

More Sentences
minnettar grateful adj.
I am grateful that you wrote in the past, but last week his leave to appeal to the Supreme Court was turned down.
Geçmişte yazdığınız için minnettarım, ancak geçen hafta Yüksek Mahkeme'ye temyiz başvurusu reddedildi.

More Sentences
minnettar indebted adj.
I am indebted to him for this.
Bunun için ona minnettarım.

More Sentences
minnettar obliged adj.
I would be obliged to you if you could answer this question.
Bu soruya cevap verebilirseniz size minnettar olurum.

More Sentences
minnettar beholden adj.
minnettar appreciatory adj.
minnettar addebted [obsolete] adj.
Latin
minnettar memor n.
Archaic
minnettar appreciant adj.

Bedeutungen, die der Begriff "minnettar" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
minnettar olmak be grateful v.
I'd be grateful if you could take a look when you've got time sometime.
Vaktin olduğunda bir göz atarsan minnettar olurum.

More Sentences
General
minnettar olmak appreciate v.
I would appreciate an answer, one I hope will be yes.
Evet olacağını umduğum bir cevap için minnettar olurum.

More Sentences
minnettar kalmak be grateful v.
He was grateful for your help.
Yardımınız için minnettar kalmıştı.

More Sentences
minnettar olmak be grateful to v.
Tom said he was grateful to be here.
Tom burada olmaktan minnettar olduğunu söyledi.

More Sentences
minnettar olmama unthank n.
başkasını minnettar eden obligee n.
minnettar olmak be obliged to somebody v.
minnettar bırakmak oblige v.
minnettar kılmak oblige v.
minnettar olmak owe to v.
minnettar olmak owe v.
minnettar kalmak remain grateful v.
minnettar olmak be indebted to v.
minnettar olmak thank v.
minnettar etmek obligate v.
minnettar bir şekilde tadını çıkarmak groove v.
minnettar olmayan ingrateful adj.
minnettar bir şekilde thankfully adv.
minnettar bir şekilde indebtedly adv.
minnettar şekilde appreciatively adv.
Phrasals
(bir şey yaparak birini) minnettar bırakmak/borçlu kılmak oblige (one) by (doing something) v.
(bir şey yaparak birini) minnettar bırakmak/borçlu kılmak oblige someone by something v.
(bir şey yaparak birini) minnettar/borçlu bırakmak oblige (one) by (doing something) v.
birini bir şey yaparak minnettar/borçlu bırakmak oblige someone by something v.
birini bir şeyle minnettar/borçlu kılmak oblige someone by something v.
(birini) bir iyilikle minnettar/borçlu bırakmak oblige (one) with (something) v.
(birini bir şeyle) minnettar/borçlu kılmak oblige (one) with (something) v.
birini bir şeyle minnettar/borçlu bırakmak oblige someone with something v.
birini bir şeyle minnettar/borçlu kılmak oblige someone with something v.
minnettar/borçlu bırakmak oblige by v.
minnettar/borçlu bırakmak oblige with v.
Phrases
memnun/müteşekkir/minnettar olurum I would appreciate expr.
Idioms
minnettar olmak mean the world to (someone) v.
birine minnettar olmak be in somebody's debt v.
(birine) minnettar beholden to (someone) adj.
Speaking
çok minnettar kalırım I would be most grateful expr.