muazzam - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

muazzam



Bedeutungen von dem Begriff "muazzam" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 52 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
muazzam enormous adj.
General
muazzam egregious adj.
muazzam grand adj.
muazzam magnifical adj.
muazzam tremendous adj.
muazzam huge adj.
muazzam stupendous adj.
muazzam astronomical adj.
muazzam grandiose adj.
muazzam mighty adj.
muazzam enormous adj.
muazzam royal adj.
muazzam great adj.
muazzam howling adj.
muazzam fab adj.
muazzam colossal adj.
muazzam puissant adj.
muazzam vast adj.
muazzam strong adj.
muazzam magnific adj.
muazzam mammoth adj.
muazzam massive adj.
muazzam immense adj.
muazzam important adj.
muazzam spanking adj.
muazzam monumental adj.
muazzam voluminous adj.
muazzam monster adj.
muazzam titanic adj.
muazzam untold adj.
muazzam mega-colossal adj.
muazzam enorm [obsolete] adj.
muazzam jiggy adj.
muazzam excellent adj.
muazzam excelsior adj.
muazzam boisterous [obsolete] adj.
muazzam leviathan adj.
muazzam dinosauric adj.
muazzam oversize adj.
muazzam oversized adj.
muazzam first-class adj.
muazzam sheer adj.
muazzam beastly adj.
muazzam pyramidal adj.
muazzam incredibly adv.
muazzam incredibly adv.
Colloquial
muazzam cosmic adj.
Archaic
muazzam titanian adj.
muazzam egregious adj.
muazzam vasty adj.
muazzam rial [scotland] adj.
Slang
muazzam jamming adj.

Bedeutungen, die der Begriff "muazzam" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
doğanın muazzam olayları nature's great events n.
muazzam genişleme vast expansion n.
muazzam gücü veya başarısı olan şey goliath n.
muazzam gücü veya başarısı olan kimse goliath n.
muazzam büyüklük sheer size n.
muazzam biçimde geri püskürtmek revolt v.
muazzam bir infinite adj.
muazzam olmayan untremendous adj.
ahlaki yönü muazzam olan gigantic adj.
son derece muazzam superexcellent adj.
muazzam bir biçimde monumentally adv.
muazzam bir biçimde voluminously adv.
muazzam bir biçimde grandiosely adv.
muazzam ölçüde horrible adv.
muazzam bir şekilde proudly adv.
Phrasals
muazzam bir şekilde ortaya çıkmak spring forth v.
Phrases
büyük/dev/muazzam ölçekte on a colossal scale expr.
Idioms
muazzam değerli şey a pearl of great price n.
muazzam boyutlarda to kingdom come adv.
Trade/Economic
muazzam büyüme substantial growth n.
Physics
muazzam kuvvet sheer force n.
muazzam güç sheer force n.
Astronomy
bir yıldızın etrafını sararak muazzam miktarda enerji kullanabilen teorik dev bilgisayar sistemi matrioshka brain n.
galaksinin merkezinden milyonlarca ışık yılı uzağa yayılan muazzam radyo emisyon bölgeleri radio lobes n.
muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi quasi-stellar object n.
muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi quasi-stellar radio source n.
muazzam miktarda enerji ve ışık yayan ve teleskopla bakınca yıldız benzeri bir görünüme sahip olan gökada dışındaki son derece yaşlı ve uzak gök cismi quasar n.
Mythology
muazzam boyut ve güce sahip efsanevi yırtıcı kuş roc n.