Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | mutual tolerance n. | karşılıklı hoşgörü | ||
It may inject real dynamism into society if it is based on genuine mutual tolerance. Gerçek bir karşılıklı hoşgörüye dayandığı takdirde topluma gerçek bir dinamizm kazandırabilir. More Sentences |