negotiations - Türkisch Englisch Wörterbuch

negotiations

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "negotiations" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Politics
negotiations n. görüşmeler
Tomorrow we will begin the trilogue, that is to say, the actual negotiations.
Yarın üçlü görüşmelere yani asıl müzakerelere başlayacağız.

More Sentences
Trade/Economic
negotiations n. taviz değişimi konusunda hükümetlerarası pazarlık
negotiations n. tarifeler
Politics
negotiations n. suçlu veya terörist ile yetkililer arasında, rehinelerin bırakılması ve teslim olma konusunda yapılan pazarlık

Bedeutungen, die der Begriff "negotiations" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 38 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Trade/Economic
trade negotiations n. ticaret müzakereleri
The supply is essentially about the demand, and for that reason trade negotiations are not the only solution.
Arz esasen taleple ilgilidir ve bu nedenle ticaret müzakereleri tek çözüm değildir.

More Sentences
trade negotiations n. ticaret müzakereleri
The supply is essentially about the demand, and for that reason trade negotiations are not the only solution.
Arz esasen taleple ilgilidir ve bu nedenle ticaret müzakereleri tek çözüm değildir.

More Sentences
Politics
accession negotiations n. katılım müzakereleri
Lastly, the summit in Brussels will also look at beginning accession negotiations with Turkey.
Son olarak, Brüksel'deki zirvede Türkiye ile katılım müzakerelerinin başlatılması da ele alınacak.

More Sentences
open-ended negotiations n. ucu açık müzakereler
I call for open-ended negotiations.
Ucu açık müzakereler için çağrıda bulunuyorum.

More Sentences
enter into negotiations v. müzakerelere başlamak
Until we have done that, it will simply not be possible to enter into negotiations on an association agreement.
Bunu yapana kadar, bir ortaklık anlaşması için müzakerelere başlamak mümkün olmayacaktır.

More Sentences
General
labor negotiations n. toplu pazarlık
bilateral negotiations n. ikili görüşmeler
the negotiations conducted n. yürütülen görüşmeler
long negotiations n. uzun görüşmeler/müzakereler
conduct negotiations v. müzakerelerde bulunmak
carry out negotiations v. görüşmelerde bulunmak
conduct negotiations v. görüşmelerde bulunmak
Trade/Economic
multilateral trade negotiations n. çok yanlı ticaret görüşmeleri
tariff negotiations n. gümrük görüşmeleri
tariff negotiations n. tarife görüşmeleri
enter into negotiations v. görüşmeler yapmak
Politics
eu negotiations n. ab müzakereleri
post-bali doha round negotiations n. bali sonrası doha turu müzakereleri
doha round of trade negotiations n. doha turu
doha round of trade negotiations n. doha ticaret müzakereleri turu
doha round of trade negotiations n. doha ticaret görüşmeleri turu
wto trade negotiations committee n. dtö ticaret müzakereleri komitesi
direct negotiations n. doğrudan müzakereler
breakdown of negotiations n. görüşmelerin kesilmesi
negotiations are proceeding n. görüşmeler sürüyor
negotiations are proceeding n. müzakereler devam ediyor
commitments of negotiations n. müzakerecinin taahhütleri
hostage negotiations n. rehine görüşmeleri
hostage negotiations n. rehine pazarlıkları
uruguay round multilateral trade negotiations n. uruguay turu çok taraflı ticaret müzakereleri
diplomatic negotiations n. ülkeler arasında görüşmeler
conduct negotiations v. müzakereleri yürütmek
determine by negotiations v. müzakereler yolu ile saptamak
Institutes
department of institutional relations and accession negotiations with the eu n. ab ile kurumsal ilişkiler ve ab katılım müzakereleri dairesi
section of accession negotiations to european union n. avrupa birliği katılım müzakereleri şubesi
department of accession negotiations and eu industrial policies n. katılım müzakereleri ve ab sanayi politikaları başkanlığı
Education
diplomatic negotiations n. diplomatik müzakereler
Military
contract negotiations n. sözleşme görüşmeleri