odaklamak - Türkisch Englisch Wörterbuch

odaklamak

Bedeutungen von dem Begriff "odaklamak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 8 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
odaklamak focus v.
I repeat, then, that I wish to thank all the speakers and I should now like to focus my answer on two aspects.
O halde tekrar ediyorum, tüm konuşmacılara teşekkür etmek istiyorum ve şimdi cevabımı iki konuya odaklamak istiyorum.

More Sentences
General
odaklamak focus v.
The murder of Professor Marco Biagi focuses the debate on terrorism once again.
Profesör Marco Biagi'nin öldürülmesi tartışmaları bir kez daha terörizme odakladı.

More Sentences
odaklamak focalise v.
odaklamak focalize v.
Phrasals
odaklamak focus on v.
Idioms
odaklamak bring into focus v.
odaklamak get into focus v.
Technical
odaklamak consenter v.

Bedeutungen, die der Begriff "odaklamak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
tekrar odaklamak refocus v.
bir noktada odaklamak concenter v.
dikkatini odaklamak fasten v.
bakışını odaklamak fasten v.
(görüntüyü) odaklamak focalise v.
(görüntüyü) odaklamak focalize v.
Phrasals
ateşgücünü belli bir hedef mevkiine odaklamak zero in v.
-e odaklamak orient to v.
görüşünü bir şeye odaklamak zero in v.
bakış açısını bir şeye odaklamak zero in v.
-e odaklamak zero in v.
görüşünü (bir şeye) odaklamak zero in on (something) v.
bakış açısını (bir şeye) odaklamak zero in on (something) v.
bakışlarını (birine/bir şeye) odaklamak rivet (something) to (someone or something) v.
dikkatini (birine/bir şeye) odaklamak/vermek rivet (something) to (someone or something) v.
bir şeyi birine/bir şeye odaklamak concentrate something on someone or something v.
(birine/bir şeye) odaklamak fix on (someone or something) v.
bir şeyi birine/bir şeye odaklamak focus something on someone or something v.
(birine/bir şeye) odaklamak focus on (someone or something) v.
hedefe odaklamak lock in on (someone or something) v.
hedefe odaklamak lock onto (someone or something) v.
tüm ilgisini/bakışlarını (birine/bir şeye) vermek/odaklamak rivet on (someone or something) v.
(kendini) bir düşünceye odaklamak say to (oneself) v.
Idioms
dikkatleri ve ilgiyi bir kişiye çekmek/odaklamak put a spotlight on somebody v.
(bir şeyi) odaklamak bring (something) into focus v.
tüm ilgisini (birine/bir şeye) vermek/odaklamak rivet (one's) attention (on someone or something) v.
gözlerini/bakışlarını/ilgisini (birine/bir şeye) odaklamak rivet (one's) eyes on (someone or something) v.
Technical
otomatik odaklamak auto-focus v.
Television
(televizyon tüpündeki elektron ışınlarını) parlak küçük bir nokta şeklinde odaklamak focus v.
Optics
ışığı obje üzerinde odaklamak için kullanılan lens optical condenser n.
Hunting
silahı hedefe odaklamak aim v.