oranında - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

oranında



Bedeutungen von dem Begriff "oranında" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
oranında at the rate of adv.
oranında in the ratio of prep.
oranında in proportion to prep.
Trade/Economic
oranında in proportion expr.
oranında prorata expr.

Bedeutungen, die der Begriff "oranında" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 47 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sekizde bir oranında zenci kanı taşıyan kişi octoroon n.
sekizde bir oranında siyahı kanı taşıyan kimse métis n.
altıya bir oranında olan subsextuple adj.
oranında hızıyla at the rate of adv.
dörtte üç oranında three quarters adv.
Phrases
nerdeyse üçte bir oranında by almost a third expr.
Colloquial
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira three-point-two [us] n.
3.2 oranında alkol içeren three-point-two [us] n.
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira three-two [us] n.
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira three-two n.
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira three point two n.
3.2 oranında alkol içeren three-two [us] adj.
Trade/Economic
faiz oranında indirim interest rate cut n.
karın şirketin üye sahipleri arasında onların şirketle yaptıkları alışveriş oranında dağıtıldığı bir şirket türü mutual company n.
mevduat olarak açılan hesapların belli oranında saklanan nakit para tutan bank reserves n.
onda bir oranında vergi tithe n.
ortaklarının sahip olduğu iştirak hisseleri oranında sorumlu şirket company limited by guarantee n.
pay başına karın bir yüzdesi oranında dağıtılan kar payı pay-out ratio money n.
verginin kamu hizmetlerinden elde edilen fayda oranında alınmasını savunan kuram compensatory principle of taxation n.
yararlanılan kamu hizmeti oranında vergi alma prensibi benefits-received principle of taxation n.
faiz oranında veya faiz oranının altında olacak şekilde kredi geri ödemesi ayarlamak evergreen v.
Law
bir malın alıcısının kendisine kusurlu olarak teslim edilen malın satışını iptal etmeyip kusur oranında fiyatında indirim yaptırmak için dava açması actio quanti minoris n.
borçlunun borçlarının tamamını karşılayamaması durumunda alacakların miktarları oranında indirilmesi abatement of debts n.
bireylerin sahip oldukları mali güç oranında vergilendirilmesi kuralı ability to pay principle of taxation n.
kişilerin sahip oldukları finansal güç oranında vergilendirilmesi kuralı ability to pay principle of taxation n.
varisin miras bırakana ait borçlardan sadece iktisap ettiği şeylerin değeri oranında sorumlu olma hakkı benefit of inventory n.
Politics
doğum oranında artış olan zaman dilimi (bilhassa ikinci dünya savaşı sonrası dönem) baby boom n.
Technical
%25 oranında bakır ve %75 oranında altınla yapılmış alaşım jeweler's gold n.
yaklaşık yüzde beş oranında antimon içeren kurşun alaşımı hard lead n.
sertleştirmek için %1-4 oranında manganez eklenmiş pirinç high-strength brass n.
Computer
oranında ölçeklendir of default expr.
Mechanic
hızı ikiye bir oranında düşüren veya artıran bir dişliye ait two-to-one adj.
hızı ikiye bir oranında düşüren veya artıran bir dişliyle ilgili two-to-one adj.
Medical
plazma ve beyin omurilik sıvısı glisin oranında artış high plasma-cerebrospinal fluid glycine ratio n.
Food Engineering
ilk damıtma sonrası elde edilen yaklaşık yüzde 20 oranında alkol içeren bir içki low wine n.
en az %18 oranında süt yağı içeren krema coffee cream n.
Math
sekizde bir oranında olan suboctuple adj.
Chemistry
ikiye bir oranında hidrojen ve oksijen atomu içeren kimyasal bileşen hydrate n.
Biology
bir biyolojik süreç sırasında gelişim oranında gözlenen artış upregulation n.
Social Sciences
genç nüfusun toplam nüfus oranında gözlenen yüksekliği youth bulge n.
History
eskiden ingiltere'de ürün üzerinden %10 oranında alınan (ancak toprak sahibine yansıyan) bir çeşit vergi tythe n.
eskiden ingiltere'de ürün üzerinden %10 oranında alınan (ancak toprak sahibine yansıyan) bir çeşit vergi tithes n.
tarımsal ürünün onda biri oranında alınan vergiye tabi olmayan untithed adj.
Wagering
at yarışında kazanan kuponun sahiplerinin toplam bahis miktarını bahislerin oranında bölüştüğü bahis türü mutuel n.
Archaic
onda bir oranında vergi dime n.
Slang
dörtte bir oranında zenci melezi olan kimse terceron n.
on altıda bir oranında siyahi kökenli olan kimse quintroon [dated] n.