parent - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

parent

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "parent" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 50 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
parent n. soy
parent n. ata
parent n. anne/baba
parent n. cet
parent n. ana baba
parent n. veli
parent n. ana ya da baba
parent n. yasal ebeveyn
parent n. kan bağı olan kimse
parent n. akrabalığı olan kimse
parent n. erkek akraba
parent n. akrabalık
parent n. ebeveyn-yavru ilişkisi bulunan hayvan veya bitki
parent n. içerisinden yeni bir grup çıkaran kuruluş
parent n. evlatlık edinen kimse
parent n. çocuk yetiştiren kimse
parent v. ebeveynlik etmek
parent v. (birinin) ebeveyni olmak
parent v. meydana getirmek
parent v. üretmek
parent v. (birinin) ebeveyni gibi davranmak
parent v. yetiştirip bakmak
parent v. ebeveyn bulmak
parent v. anne baba bulmak
parent v. kökeninin izini sürmek
parent v. kaynağını belirtmek
parent v. çocuk yetiştirip bakmak
parent v. ebeveyn gibi davranmak
parent adj. esas
parent adj. temel
parent adj. kaynak
parent adj. baş
parent adj. bir veya daha fazla bağlı kuruluşun sermaye çoğunluğuna sahip olan (şirket, girişim)
Trade/Economic
parent n. ana ortaklık
parent n. ana şirket
parent n. patent asıl patent
parent n. vade
Law
parent n. ebeveyn
parent n. veli
Computer
parent n. üst öğe
parent adj. üst
Medical
parent n. anne veya baba
parent n. akraba
parent n. ebeveyn
parent n. parent
parent adj. paran
Physics
parent n. radyoaktif serinin ilk nüklidi
Chemistry
parent n. türetilmiş bir oluşumun öncü maddesi
parent adj. türetilmiş bir oluşuma öncü olan (çekirdek, iyon)
Biochemistry
parent adj. ana

Bedeutungen von dem Begriff "parent" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Medical
parent parent n.

Bedeutungen, die der Begriff "parent" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 185 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
foster parent n. üvey anne baba
parent participation n. ebeveyn katılımı
parent undertaking n. ortaklık
parent and teenager n. ebeveyn ve ergen
step parent n. üvey ana baba
parent and teenager n. ebeveyn ve ergenler
surrogate parent n. vekil aile
authoritative parent n. otoriter ebeveyn
parent company n. ana firma
parent and child n. ebeveyn ve çocuk
parent material n. ana madde
single parent family n. tek ebeveynli aile
young parent n. genç ebeveyn
permissive parent n. serbest aile
permissive parent n. müsamahakar aile
permissive parent n. çocuklarını aşırı serbest bırakan aile
parent permission form n. veli izin formu
foster-parent n. sütana-baba
lone-parent family n. tek ebeveynli aile
single-parent home n. tek ebeveynli ev
single-parent family n. tek ebeveynli aile
parent-teacher association n. okul aile birliği
parent-teacher conferences n. ebeveyn-öğretmen toplantıları
parent-teacher relationships n. ebeveyn-öğretmen ilişkileri
one-parent family n. tek ebeveynli aile
parent node n. üst düğüm
parent node n. ata düğüm
ultimate parent company n. nihai ana şirket
natural parent n. ana ve baba
natural parent n. ebeveyn
parent process n. üst süreç
stand-in parent n. manevi ebeveyn
stand-in parent n. manevi aile
male parent n. erkek ebeveyn
male parent n. baba
female parent n. kadın ebeveyn
female parent n. anne
parent pick up n. çocuğu okuldan ebeveyinlerinin alması
parent drop-off n. çocuğu okula ebeveyinlerinin bırakması
block parent program of canada n. kanada'da bir hayır ve çocuk kurumu
birth parent n. biyolojik ebeveyn
parent-in-law n. evlenilen kişinin ebeveyni
parent-in-law n. kayınvalide
parent-in-law n. kayınpeder
single-parent n. bekar ebeveyn
foster parent n. manevi ebeveyn
foster parent n. çocuğa hamilik eden kimse
foster-parent n. koruyucu ebeveyn
foster-parent n. üvey ebeveyn
foster-parent n. manevi ebeveyn
become a parent v. evlat sahibi olmak
Phrases
this document has been issued upon the request of parent expr. bu belge velinin isteği üzerine verilmiştir
Colloquial
step-parent n. üvey ebeveyn
step-parent n. üvey anne baba
(one) could be (someone's) (parent/grandparent) expr. (birinin ebeveyni/büyük annesi veya dedesi) olacak yaşta
(one) could be (someone's) (parent/grandparent) expr. (birinin ebeveyni/büyük annesi veya dedesi) yaşında
Idioms
(one) is old enough to be (someone's) (parent/grandparent) expr. (birinin ebeveyni/büyük annesi veya dedesi) olacak yaşta
(one) is old enough to be (someone's) (parent/grandparent) expr. (birinin ebeveyni/büyük annesi veya dedesi) yaşında
Chat Usage
pir (parent in room) abrev. odaya annem/babam girdi
Trade/Economic
parent store n. ana mağaza
parent authority n. ana baba otoritesi
trade receivables and trade payables from parent company, subsidiaries and participations n. ana kuruluş, bağlı ortaklık ve iştiraklerin ticari alacak ve ticari borçlar içindeki payları
parent store n. ana satış mağazası
parent undertaking n. ana teşebbüs
parent company n. ana kuruluş
parent organisation n. ana kuruluş
sales to parent company, main establishment subsidiaries and participations n. ana kuruluş, ana ortaklık, müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerle yapılan satışlar
parent company n. ana kurum
parent undertaking n. ana şirket
parent firm n. ana şirket
parent company n. ana şirket
parent association n. çatı örgüt
amount of financial expenses paid to parent company, main establishment, subsidiaries and participations in total financial expenses n. dönemin finansman giderlerinden ana kuruluş ana ortaklık, müessese, bağlı ortaklık ve iştiraklerle ilgili kısmın tutarı
next most senior parent n. ikincil ana kuruluş
parent component asset n. parent component asset
Law
adoptive parent n. evlat edinen aile
adoptive parent n. evlat edinen
single parent family n. tek ebeveynli aile
one parent family n. tek ebeveynli aile
courier parent [canada] n. çocuklarının oturum hakkı alabilmesi için kanada'ya göçmenlik başvurusu yapan kimse
instead of a parent expr. anne/baba yerine
in the place of a parent expr. anne/baba yerine
parent has custody of child expr. çocuğun velayeti ebeveyninde
in the place of a parent expr. ebeveyn yerine
instead of a parent expr. ebeveyn yerine
in the place of a parent expr. (çocuğunun/öğrencinin) velisi yerine
instead of a parent expr. (çocuğunun/öğrencinin) velisi yerine
Technical
parent rock n. ana kaya
parent glass n. ana cam
parent metal n. ana evre
parent material n. ana gereç
parent metal n. ana metal
parent rock n. ana taş
parent channel n. besleme kanalı
parent element n. ebeveyn element
parent glass n. esas cam
parent domain n. üst etki alanı
Computer
parent domain n. ana etki alanı
parent window n. ana pencere
parent style n. ana biçem
parent frame n. ana pencere
parent ca n. ana ca
parent device n. ana aygıt
parent directory n. ana dizin
parent entryid n. ana entryıd
parent ca n. ana sertifika yetkilisi
parent class n. ana sınıf
parent path n. ana yol
parent node n. ata düğüm
physical parent n. fiziksel üstöğe
parent frame n. üst çerçeve
parent ca n. üst ca
parent element n. üstöğe
parent class n. üst sınıf
parent guid n. üst guid
parent folder n. üst klasör
parent directory n. üst rehber
parent object n. üst nesne
parent directory n. üst dizin
parent node n. üst düğüm
parent device n. üst aygıt
parent page n. üst sayfa
parent level n. üst düzey
parent element n. üst öğe
change to the parent directory v. ana dizine geçmek
no such parent expr. böyle üst yok
collapse parent expr. üst öğeyi daralt
no parent expr. üst öğe yok
Telecom
parent domain n. üst etki alanı
Automotive
main bearing parent bore n. ana yatak deliği
camshaft bearing parent bore n. kam mili yatak yuvası
Aeronautic
parent-child airplane n. ikiz uçak
Medical
parent-child n. ana-baba ve çocuk
parent drug n. ana ilaç
schizophrenogenic parent n. şizofrenojenik aile
Psychology
parent image n. ebeveyn imajı
co-parent n. ortak ebeveyn
authoritarian parent n. otoriter ebeveyn
authoritative parent n. otoritatif ebeveyn
schizophrenogenic parent n. şizofrenojenik ebeveyn
surrogate parent n. vekil ebeveyn
Physics
parent element n. ana öğe
parent element n. baş eleman
parent element n. üst öğe
Chemistry
parent compound n. ana bileşik
Biology
parent cell n. ana hücre
parent nucleus n. hücre bölünmesi sırasında birden fazla çekirdek oluşturan çekirdek
Biochemistry
parent dna n. ana dna
parent cell n. ana göze
Marine Biology
parent population n. ana-baba populasyonu
Astronomy
parent star n. ana yıldız
Zoology
colony parent of swarm n. oğulun ebeveyn kolonisi
colony parent of swarm n. oğul veren koloni
Botanic
recurrent parent n. kendi melezleriyle tekrar tekrar çaprazlanan ebeveyn bitki
Agriculture
parent material n. ana madde
parent material n. ana materyal
parent vine n. anaç omca
Apiculture
parent colony n. ebeveyn koloni
colony parent n. oğul veren koloni
parent colony n. oğulu veren koloni
colony parent n. oğulun ebeveyn kolonisi
Social Sciences
single parent n. çocuğu yalnız başına büyüten ebeveyn
solo parent n. çocuğu yalnız başına büyüten ebeveyn
helicopter parent n. çocuğunu aşırı derecede koruyan anne veya baba
helicopter parent n. çocuğunun üzerine çok düşen ve onun her yaptığını takip eden anne/baba
helicopter parent n. helikopter ebeveyn
tiger parent n. katı, kuralcı ebeveyn
foster parent n. koruyucu anne baba
single parent n. yalnız anne veya baba
solo parent n. yalnız anne veya baba
one-and-done parent n. tek çocuklu ebeveyn
Education
parent-teacher's association n. okul aile birliği
parent-teacher association (pta) n. okul aile birliği
parent-teacher association board meeting n. okul aile birliği toplantısı
parent-teacher-student association (ptsa) n. okul aile birliği
parent-teacher conference n. öğretmen-ebeveyn toplantısı
parent-teacher meeting n. veli toplantısı
parent-teacher meeting n. veliler toplantısı
parent teacher association n. okul aile birliği
parent teacher association n. velilerle öğretmenlerin birlikte oluşturduğu sosyal topluluk
Linguistics
parent language n. anadil
Geology
parent rock n. ana kaya
parent rock n. ana kayaç
Military
parent unit n. ana birlik
parent station n. ana ikmal istasyonu