Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | penny wise adj. | yalnızca küçük işlerde başarılı |
Idioms | penny wise adj. | kazandığından fazlasını kaybeden |
Idioms | penny wise adj. | kafası gereksiz işlere basan |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | penny-wise adj. | cimri |
General | penny-wise adj. | eli sıkı |
General | penny-wise adj. | aşırı tutumlu |
General | penny-wise adj. | cebinde akrep olan |
General | penny-wise adj. | kafası boş işlere basan |
General | penny-wise adj. | gereksiz şeylere önem veren |
Idioms | ||
Idioms | penny wise and pound foolish n. | ufak şeylerde tutumlu büyük şeylerde müsrif kimse |
Idioms | be penny-wise and pound-foolish v. | ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif olmak |
Idioms | be penny-wise and dollar-foolish v. | ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif olmak |
Idioms | be penny-wise and dollar-foolish v. | ufak şeylerde tutumlu büyük şeylerde müsrif olmak |
Idioms | be penny-wise and dollar-foolish v. | küçük bir miktar parayı vermekten kaçınırken uzun vadede daha büyük bir para harcamak zorunda kalmak |
Idioms | be penny-wise and dollar-foolish v. | bir sorunu çözmek için belli bir miktar parayı harcamaktan kaçınırken uzun vadede problem büyüdüğünde daha fazla para harcamak zorunda kalmak |