point-blank - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

point-blank

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "point-blank" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
point-blank adj. kesin
point-blank adj. yakın menzilli
point-blank adj. açık
point-blank adj. dolaysız
point-blank adj. yakın mesafeden yapılan
point-blank adj. yatay olarak ateşlenen
point-blank adj. çok yakın geçen
point-blank adv. yatay olarak
point-blank adv. çok yakından
point-blank adv. açıkça
point-blank adv. kesin olarak
point-blank adv. dolaysız olarak
point-blank adv. doğrudan doğruya
point-blank adv. kısa mesafeden
point-blank adv. doğrudan
point-blank adv. direkt
Colloquial
point-blank adj. dolaysız
point-blank adj. direkt
point-blank adj. dobra dobra
Military
point-blank n. merminin/füzenin gideceği mesafe
point-blank n. mermi/füze menzili
point-blank n. mermi/füzenin düşmeye başladığı nokta
point-blank n. hedefe yapılan atış
point-blank n. hedef atışı
Archaic
point-blank adv. tamamıyla
point-blank adv. bütünüyle
point-blank adv. büsbütün olarak

Bedeutungen, die der Begriff "point-blank" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
point blank n. aşikar
point blank adj. dolaysız
point blank adj. yakından
point blank adj. açık
point blank adv. açıkça
at point-blank range adv. çok kısa mesafeden
Idioms
ask (one) point-blank v. dobra dobra/kıvırtmadan istemek
tell (one) point-blank v. dobra dobra/kıvırtmadan söylemek
ask (one) point-blank v. lafını sakınmadan ve doğrudan sormak/istemek
ask (one) point-blank v. lafı dolandırmadan/doğrudan konuya girmek
ask (one) point-blank v. pat diye sormak
tell (one) point-blank v. lafını sakınmadan ve doğrudan söylemek
tell (one) point-blank v. lafı dolandırmadan/doğrudan konuya girmek
tell (one) point-blank v. pat diye söylemek
be shot at point-blank range v. çok kısa mesafeden vurulmak
tell (one) point-blank v. açıkça/direkt söylemek
tell (one) point-blank v. lafını esirgemeden söylemek
tell (one) point-blank v. açık sözlülükle söylemek
tell (one) point-blank v. olduğu gibi söylemek
ask (or tell) someone point-blank v. birine direkt sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank v. birine dobra dobra sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank v. birine lafı dolandırmadan sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank v. birine pat diye sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank v. birine doğrudan sormak, söylemek
ask (or tell) someone point-blank v. birine açıkça/direkt sormak, söylemek
ask someone point-blank v. birine direkt sormak
ask someone point-blank v. birine dobra dobra sormak
ask someone point-blank v. birine lafı dolandırmadan sormak
ask someone point-blank v. birine pat diye sormak
ask someone point-blank v. birine doğrudan sormak
ask someone point-blank v. birine açıkça/direkt sormak
ask someone point-blank v. birine olduğu gibi sormak
ask someone point-blank v. birine lafı kıvırtmadan sormak
Military
point-blank range n. ilk hız mesafesi
point-blank range n. sabit nişangah mesafesi
point-blank shot n. hedefe yapılan atış
point-blank shot n. hedef atışı